Bu yazışma çok tartışılacak

Tutukluluk sürelerini sınırlandıran CMK’nın 102. Maddesi’nin 1 Ocak 2011’de yürürlüğe girmesiyle aralarında 21 Hizbullah terör örgütü üyesinin de bulunduğu toplam 157 kişi, ikamet ettikleri bölge karakollarına düzenli olarak imzaya gitmeleri koşuluyla tahliye edilmişti. Hizbullah yöneticilerinin halaylar ve tekbirlerle tahliye edilme görüntüleri Türkiye’de yargının işleyişiyle ilgili tartışmaları beraberinde getirmiş ve hükümetle muhalefet arasında gerginliğe neden olmuştu. Tartışmalar devam ederken, 165 kişinin öldürülmesi, 84 kişinin de yaralanmasından sorumlu tutulan Hizbullah’ın üst düzey yöneticileri Edip Gümüş, Cemal Tutar ile askeri kanat sorumlusu Mehmet Varol‘un da aralarında bulunduğu toplam 9 kişi kayıplara karışmıştı. Diyarbakır ve Batman’da serbest bırakılan terör örgütü üyelerinin karakola imzaya gitmediği bilgileri üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nin, serbest kalan ve İstanbul’da yaşayan terör örgütü üyelerini takip amacıyla 17 Ocak’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatta bulunduğu ancak “olur” alamadığı ortaya çıktı.

YETKİNİZ YOK İMASI

Savcılık, Terörle Mücadale Şubesi’nin, örgütün serbest kalan üst düzey yöneticilerinden Hacı İnan ve İlyas Kutulman’ın kaçma ihtimallerine karşı ne gibi işlemler yapılması gerektiği yönündeki “B.05.1.EGM.4.34.45399-(04)-2413” sayılı yazısına bir gün sonra yanıt verdi. Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı imzalı yazıda, mahkeme kararı olmadan polislerin herhangi bir işlem yapamayacağına dikkat çekildi. Yazıda özetle şöyle denildi:

YETKİLİLER MEVZUATI İNCELESİN

“Tahliye edilen Hizbullah terör örgütü mensubu şahısların Diyarbakır ve Batman illerinde adli kontrol kararına uymadıklarının ve kaçmış olabileceklerinin Emniyet Genel Müdürlüğü’nce, emniyet müdürlüklerine bildirildiği ilgili yazıda belirtilmektedir. İlgili yazıda ayrıca İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce de aynı örgüt mensuplarından Hacı İnan ve İlyas Kutulman’ın adli kontrol kararı verilerek tahliye edildikleri belirtilmiş, bu kişilerin de kaçma ihtimallerinin bulunduğu şüphesi değerlendirilerek ne işlem yapılmasının gerektiği sorulmuştur.

KEYFİYET MAHKEMENİN

Mahkemelerin adli kontrol kararları ilgide belirtilen mevzuat hükümlerine göre uygulanmakta olup, bu konuyla ilgili kamu kurum yetkililerinin mevzuatı inceleyerek kendilerine düşen görevleri yürütmeleri gerekir. Adli kontrol kararlarının nasıl uygulanacağı ve bu kararlara uymayanlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı açık ve net olarak belirtilmektedir. Buna göre mahkeme kararları adres itibariyle ilgili denetimli serbestlik şube müdürlüklerine intikal ettirilir. Şube müdürlüğünce 10 gün içinde başvurması için adli kontrol altına alınanlara tebligat yapılır. Tebligata uyulmadığı takdirde keyfiyet ilgili mahkemeye intikal ettirilir. Şube müdürlüğüne başvuran ilgililere hükümlülükleri hakkında gerekli tebligat işlemi yapılır ve uygulamaya geçilir. Denetleme planına uyulmaması halinde kayıt kapatılarak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilir. Savcılık evrağı mahkemeye göndererek yükümlülüğün devam edip etmeyeceği konusunda karar ister. Mahkemenin vereceği karara göre savcılıkça işlem yapılır.”

KAÇMA HAZIRLIĞINDA YAKALANDI

Hizbullah üyelerinin kaçma şüphesine rağmen savcılığın mevzuatı adres göstermesi üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi yürütülen farklı bir soruşturma kapsamında takip ettiği Hacı İnan ve İlyas Kutulman’ı gözaltına aldı. İnan’ın ailesiyle Diyarbakır’a kaçacağı tespit edilmişti.

Hizbullah üyelerinin tahliye edilmesinin ardından kaçması üzerine Başta CHP olmak üzere muhalefet partileri, “Polis teröristleri neden takip etmedi?” sorusuyla Başbakan Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay’a ağır eleştirilerde bulunmuştu.