Bu yazılara yoruma da cevaba da gerek yok

Güncelleme Tarihi:

Bu yazılara yoruma da cevaba da gerek yok
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2004 00:00

Öğretmenler gününde, öğrencileri için yanan iki öğretmeni saygıyla analım. Onları tanımazsınız. Ama onları tanımak zorundasınız.Bu iki genç kız ülkemizin geleceği için, çocuklarımıza ışık saçmak idealleriyle ülkemizin her yerine dağılmış eğitim ordumuzun kahramanları.Ağrı’da Ortadirek Köyü İlköğretim Okulu’na tayin edilmişlerdi. Köye gittiklerinde okul eğitim verilemez haldeydi. Ellerine kazma kürek alıp, okulu tamir ettiler, boyadılar. Çocukların birçok ihtiyaçlarını kendi ceplerinden karşıladılar.24’ündeydi Aysun öğretmen ve evlilik hazırlığı yapıyordu. Tayini evlilik nedeniyle erkene alınmasın, öğrencilerin eğitimi yarım kalmasın, diye evliliğini erteleyecek kadar öğrencisini seven, işine saygı duyan bir öğretmendi. Tıpkı onunla aynı kaderi paylaşan 23 yaşındaki Burçin öğretmen gibi... Bir gün okulda bir öğrenci, sobaya yanlışlıkla döktüğü tiner parlayınca, yanmaya başladı. Öğrencisinin elinden tiner bidonunu alıp uzağa fırlatmaya çalışan Aysun Kayalar da alev aldı, her ikisini kurtarmak için koşan Burçin Uysal öğretmen de alevlerin üstüne atladı. Bu sırada bir öğretmen camları kırarak çocukları dışarı çıkartabildi. Öğrenciler kurtarıldı ancak kahraman öğretmenler ne yazık ki kurtarılamadı. Öğrencilerini kurtarmak için yanarak öldüler.Onlar bu ülkenin geleceği için yani benim, sizin, gençlerimizin, çocuklarımızın geleceği için tüm gönülleriyle, tüm kalpleriyle ışık saçmaya çalışırken, canları pahasına öğrencilerini korumak için, gencecik yaşta hayata korkunç bir ölümle veda ettiler. Yurt dışında olsaydı bu insanları hepiniz tanırdınız. Ulusal kahraman ilan edilirlerdi. Ama Türkiye’de bu olmadı. Medyada popstarlar, çapkın futbolcular, mankenler, dedikodu haberleri, cinayet haberleri arasında onlara yer kalmadı. Bu ülkenin geleceğine ışık tutmak isterseniz lütfen bu öğretmenleri halka tanıtın, yaşam öykülerini film yapın, dizi yapın. Yapın ki Türkiye gerçek kahramanlarını tanısın. Onları tanıtın ki çocuklarımız geleceğe ışık tutmak isteyen, görevinin kutsallığına inanan ve ülkesi için beklenenden çok fazlasını vermeye çalışan öğretmenlere özensinler. Ki geleceğimiz aydınlık olsun, ki bu iki güzel insan Aysun Karahan ve Burçin Ünsal boşuna ölmemiş olsun. Sizleri asla unutmayacağız sevgili öğretmenlerim...Bahadır Senemoğlu Irak’taki insanlık ayıbıIrak’ta yaşanan olaylarda tüm dünya ülkelerinin suçu vardır. Hiçbir toplumun özgürlüğüne ambargo uygulanamaz. Ayrıca ambargoya maruz kalan hiçbir ülke de bundan dolayı insanları katledemez. Aslında tüm insanlık bu duruma seyirci kalarak büyük bir suç işlemektedir.Bence insan olmak, önce insanları sevmekten geçer. Dini, dili, ırkı, düşüncesi ne olursa olsun ayırım yapmadan, insanı hesapsızca sevmek gerekir. Topluma zarar verenler adilce yargılanarak cezalandırılmalı.Paylaşılamayan nedir? Bir türlü anlayamıyorum. Şu kısacık ömürlerimizi neden böyle kin ve nefret için harcıyoruz? Sevgili ablacığım 26 yaşındayım. Bilgi düzeyim çok geniş olmasa da, olaylara tepkisiz kalmamak adına sana yazdım. Irak’la ilgili görüntüleri internette izleyip, kahroldum. Aynı şekilde boyunları kesilen şoförlerimiz de gözümün önünden gitmiyor. Kabuslar görüyorum, insanlığımdan utanıyorum. Buna hiç kimse dur diyemiyor mu? Sevda Onur Onurlu kadınları kutlamalı Geçtiğimiz cumartesi meslek sahibi hanımlardan gelen yazıları görünce nihayet! dedim. Kaç zamandır düşündüğüm gibi bir yazı çıktı gazetede. Ülkemizde hep şu ya da bu sebeple, maddi durumları erkekten çok önde olmasına rağmen, ne pahasına olursa olsun erkeği zaptetme, elde tutma niyetiyle hareket eden kadınların fikirleri basına yansımakta idi. Size daha içten yazıyorlar ve gerçek duygularını açıklıyorlar. Diğer yandan toplumda o kadar çok, kendi ayakları üzerinde durmayı tercih eden güçlü kadın var ki, onların hayatları televizyonlarda, basında yer almıyor. Devamlı olarak aile, yani, anne- baba ve çocuk topluluğu sergileniyor. İster çocuklu veya çocuksuz olsun, yanlış da olsa, bir baba figürü olmadan, bir kadının yaşaması topluma aykırıymış gibi sergileniyor. Evlenmek kadar boşanmak da doğal ve yasalarla düzenlenmiş. Size bu yazıları yazan hanımları takdir ediyorum. Maddi güçleri ve meslekleri olmasına rağmen, çeşitli amaçlarla yürümeyen, bozuk evlilikleri devam ettirenleri, kendi iç mutsuzluklarına bırakmak gerek. Her zaman olduğu gibi, dürüst ve topluma faydalı köşeniz ve yaklaşımlarınız için sizi tebrik ediyorum. Sema Yerlikaya
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!