Bu yaz nasıl tatil yapacağız? | 6 SORU 6 YANIT

Pandemi, yıllardır kendine bir yol açmaya ve sıkıntıları aşmaya çalışan Türk turizm sektörünü oldukça derinden etkiledi. Zaten doluluğu yarı yarıya azalmış oteller ve havayolu şirketleri uçuşların durmasıyla çok zor günler geçiriyor. Turların iptali ile turizm acenteleri ve profesyonel rehberler de oldukça zor durumda.

Tabii bu dönemden kazançlı çıkanlar da oldu. Doğanın içindeki küçük oteller, doğa turizmi yapan acenteler ve daha az bilinen köyler, koylardaki küçük oteller ve airbnb evlerine ilgi arttı. Hatta dijital platformlar üzerinden ev, villa, karavan, dağ evi kiralamak ve bunlara kolayca ulaşmayı sağlayan dijital app’leri indirmek hiç olmadığı kadar yaygınlaştı.

Şimdi ise mart ayından itibaren kademeli normalleşme sürecine geçiliyor. Kriterler henüz net değil ama adımlar atılmaya başlandı. Zaten en son Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy bu yıl turizmde ‘V’ çıkışı beklendiğini belirterek, “Türkiye kırmızı destinasyondan çıkıp güvenli konuma geliyor. Nisan ayı itibariyle sezonun açılacağına inanıyoruz. 2019 rakamlarını 2021 de yakalama şansımız yok ama 23,3 milyar doları geçeceğimizi umuyoruz” açıklamalarında bulunmuştu.

Martta biraz daha normalleşme adımlarının atılması, Bakan Ersoy’un 'nisan' vurgusu haliyle turizm sektörünü şu şıralar heyecanlandırmış durumda.

Ancak kafalarda birçok soru işareti de mevcut. Bu soruları doğrudan uzman kişilere ve sektör temsilcilerine yönelttik.

1) BU YIL TATİL SEZONUNDA BİZİ NELER BEKLİYOR?

Biraz pandemi mecburiyetinden biraz da maddi sebeplerle, aslında Türkiye'nin ne kadar güzel bir ülke olduğunun keşfedildiğini söyleyen seyahat yazarı Bahar Akıncı, yeni dönemde en çok doğa içindeki glampingler, çadır ve karavan alanları, trekking ve yürüyüş turları, açık havada gastronomi etkinlikleri gibi trendlerin ön plana çıkacağını belirtiyor. Akıncı'ya göre global turizm stratejileri de bu yönde: "Bugüne dek plajlarını, sahillerini, müzelerini ve saraylarını pazarlayan ülkeler 2021 ile birlikte milli parklarını, açık hava pazarlarını, şelalelerini ve açık hava müzelerini tanıtmaya daha büyük bütçeler ayıracak gibi görünüyor.”

2) OTELLER HAZIR MI?

Geçen yıl 1 Haziran’da başlayan normalleşme süreci ve kalkan seyahat yasağıyla beş yıldızlı otellere ilgi çok fazla olmamıştı. Tek katlı butik otellere olan ilgi bir hayli artmıştı. Bu yıl da tablonun pek değişmeyeceği ön görülüyor.

Turizm Otel Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Can Aksu'ya göre nisan ayının hazırlık dönemi ile geçmesi, haziran ayı itibarı ile iç pazar dinamikleri ile hareket kazanmaya başlaması bekleniyor:

"Uluslararası politik olaylar gündeme gelmediği müddetçe de temmuz, ağustos, eylül, ekim aylarının Avrupa pazarı ile canlanacağını öngörüyoruz.”

‘Sağlıklı Turizm Sertifikası’ uygulamasında da önemli yol kat edildiğini vurgulayan Aksu, “Bu sezon yine butik anlayışa sahip, hijyen ve çevreye duyarlı tesisler öncelikli tercih olacak. Bunun yanında Sağlıklı Turizm Sertifika uygulamasını hakkı ile gerçekleştiren tesislerin tercih edilirlikleri daha yüksek olacak. Otellerdeki hazırlık çalışmaları da yavaş yavaş başlamış durumda” diyor.

3) TUR SATIN ALIRKEN NELER DİKKAT ETMELİ?

Salgından en çok etkilenenlerin başında tur şirketleri geliyor. Geçen yıl ‘sosyal mesafeli tatil’ anlayışında sonuç pek de memnun edici olmadı. Peki bu yıl neler olacak? Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TURSAB) İstanbul Asya Bölgesi Yönetim Kurulu Üyesi Esra Başeskioğlu  Hurriyet.com.tr’ye anlattı.

"Mart ayının başıyla birlikte yavaş yavaş bir hareketlenmenin başlayacağı kanısındayız. Nisan ayı ve Ramazan Bayramı ile birlikte de sezonu açmayı hedefliyoruz. Bahar ve yaz ayları için tüm meslektaşlarımız tur programlarını hazır hale getirip otel anlaşmaları tamamlayarak sezona hazırlanıyorlar."

Peki vatandaşlar şimdiden tur satın almalılar mı?

Tabii… İptal sigortaları ile de kendilerini olası iptallere karşı güvenli hale getirebilirler. Zaten covid-19 kapsamlı iptal sigortası tüm tüketicileri koruma altına alabilecek yegâne unsur. Önümüzdeki yaz artacak yoğun taleple doğru orantılı olarak otel ve tur fiyatlarının da son dakika alımlarında oldukça yüksek rakamlara çıkabileceği aşikârdır. Bu sebeple erken rezervasyonlar tüketicinin fiyat artışlarından etkilenmemesini sağlayacaktır.

Bu sezon en öne çıkan tur programı hangisi olacak?

Bahar aylarında yurt içi kültür turu programları öne çıkacaktır, yurt dışında aşılanmanın tamamlanıp sınırların açılması ile de yaza doğru yurt dışı kültür turlarının da öne çıkacağı kanısındayız.

4) KARAVANLAR OTELİN YERİNİ ALIR MI?

Pandeminin getirdiği kısıtlamalar ve sağlık tedbirlerinin de etkisiyle artık tatil deyince akıllara ilk karavanla yapılan seyahatler de gelmeye başladı. Karavanlar hem daha korunaklı hem de dilediğinizde gezme imkânı da sunuyor. Tatil anlayışını karavanlara doğru çevirenler için akıllarda yer eden tüm soruları Ulusal Kamp ve Karavan Federasyonu Başkanı Soner Ertuğrul Hürriyet.com.tr’ye anlattı…

Karavan tatillerinin popülaritesi önümüzdeki bahar ve yaz aylarında da devam eder mi?

Evet. Zaten pandemi döneminin uzun sürmesi sebebiyle, kalabalık ortamlarda bulunmak istemeyen çoğunluk, yaz sezonunda tatillerini yapabilmek için artık karavan turizmini tercih ediyor. Önceden çok fazla olmayan karavan kiralama ve karavan üretimi, 2020 yılında tavan yapmış durumdaydı. Hatta ülkemize gelen yabancı karavan markaları, Euro’nun yüksek olmasına rağmen geçen yıl tahminlerin üstünde rağbet gördü. 2021 yılı için de ağustos ayına kadar tüm karavan siparişleri şu andan itibaren doluluk göstermekte. Yerli karavan üreticileri de 2021 yılının dördüncü çeyreğine kadar doluluk gösteriyor.

Karavan seyahatinin salgın sürecinde korunaklı bir tatil imkânı sunduğunu düşünüyor musunuz?

Elbette… Çünkü kendi tabak çanağından yemek yiyorsun, kendi yatağında uyuyorsun, kendi hijyenini sağlıyorsun, doğada temiz havada yaşıyorsun, daha izole bir yaşamın içinde oluyorsun.

Bu yıl karavanla en çok tercih edilen rotalar nereler olur?

Türkiye'de turizm karavan tatilcilerinin ilgisinin artmasının ardından, Güney Marmara, Ege ve Akdeniz'de sahil şeridinde 100'e yakın karavan kampı var. Kampların çoğu Muğla'nın Datça, Akyaka, Marmaris ve Akbük gibi önemli turizm merkezlerinde bulunuyor. Menderes İlçesi Özdere İlçesi ve İzmir, Bolu Yedigöller'deki karavan parkları da yoğun talep görüyor. Ege ve Akdeniz kıyıları Kalkan, Kaş, Finike, Kemer, Antalya, Belek, Manavgat dâhil olmak üzere tatilini karavanlarda geçirmek isteyenlerin tercih ettiği rotalardır. Anamur, Silifke ve Mersin. Kuzey Ege sahilinde karavanları ile tatil geçirmek isteyenler, Foça, Çandarlı, Altınova, Ayvalık, Gömeç, Burhaniye, Ören, Altınoluk ve Asos kamplarında kalmayı tercih edeceklerdir.

Karavan tatili yapmak isteyenlere neler önerirsiniz? Hangi önlemler alınmalı, nelere dikkat etmeli?

Karavan tatili yapmak isteyenlere öncelikle, önceden karavanlar hakkında bilgiler almalarını öneririm. Öncelikle, minimal yaşamın kendilerine uyup uymayacağını, ailecek düşünmeleri ve kendi aralarında ortak bir karara varmaları gerekmektedir. Çekme karavanla mı yoksa moto-karavanla mı tatillerini geçireceklerine karar vermeli. Burada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Gezmek için çekme karavan kiralamak pek mümkün değildir. Ama bir kamp alanında, stabil vaziyette bulunan bir çekme karavanda kiralama yaparak, deneyimleme yapmak mümkün olmaktadır. Moto-Karavan kiralanacaksa, güzergah belirlenmeli, tek bir yere gidilecek ise konaklama yapılacak lokasyon belirlenmeli.

Ayrıca ilk defa karavan ile tatile çıkacakların, muhakkak güvenli kamp alanlarında kalmaları, yanlarına doğada kalacakları için ufak bir ecza çantası yapmaları, çocuklu ailelerin, çocuklarının sıkılmaması için onların oyalanabileceği oyunlarını yanlarına almaları, karavanlarının atık sularını kesinlikle doğaya bırakmamaları, doğayı kirletmemeye özen göstermelerini ve çöplerini doğada bırakmamalarını öneririm.

5) VİLLA TATİLİ NEDEN POPÜLERLEŞTİ? 

Özellikle Akdeniz bölgesinde uzun yıllardan beri yapılan villa kiralamaları, pandemiyle birlikte hayatımıza giren izole tatil anlayışı nedeniyle tatilciler tarafından çok daha tercih edilen bir seçenek haline geldi. Uzaktan çalışabilen ve kalabalığa karışmadan tatil yapmak isteyenler, aile ya da yakın arkadaş gruplarını yanlarına alarak kendilerini daha güvende hissettikleri villa tatiline yöneliyor. Otellere göre daha ekonomik bir konaklama fırsatı da sunan modelin bu yıl popüler olması bekleniyor.

Yüksek sezonda günlüğü minimum 1000 TL’den başlayan fiyatlara kiralanan villalar, konaklama yapacak kişi sayısı düşünüldüğünde otellere kıyasla çok daha uygun olduğunu söyleyen Hürriyet Seyahat Gezgin Yazarı Burcu Gürtürk Kadak “İstanbul’a yakın birkaç günlük kısa tatil kaçamaklarının favori lokasyonları arasında Sapanca ve Şile, başı çekiyor. Yaz aylarında ise Kaş, Kalkan, Fethiye ve Bodrum misafirlerin villa kiralamalarında en çok tercih ettiği tatil beldeleri arasında yer alıyor. Konaklama sektöründe villa tatiline olan bu yönelimin, yoğun talepten istifade etmek isteyen sahte kuruluşların artmasına vesile olduğunu da görüyoruz. Bu nedenle villa ve apart kiralamalarında tatsız bir sürprizle karşılaşmamak için bu hizmeti sunan sitenin/markanın TÜRSAB üyesi olduğundan emin olmak şart” diyor.

Yaşadığın şehirde kalarak tatil yapmak olarak adlandırılan Staycation ise pandemi döneminde tanıştığımız, turizm sektörünün yeni trendlerinden biri…İngilizce stay (kalmak) ve vacation (tatile çıkmak) kelimelerinin birleşimiyle ortaya çıkan bu yeni trendin iki farklı opsiyonu olduğunu söyleyen Kadak, “Biri kaldığın şehirde tatile çıkmak, diğeri ise evinde otel konforuna ulaşmak. Evini otel konforuna taşıyamayan, kısıtlamalar nedeniyle farklı arayışlara giden seyahat severler, yaşadığı şehirde tatile çıkma fikrine daha sıcak bakıyor. Genellikle uzun hafta sonu kaçamakları için tercih edilen bu yeni trendde, yasaklar nedeniyle dışarıdan misafir kabul edemeyen otellerin SPA, restoran ve bar gibi mekânlarını kullanabilme imkânına da sahip olunuyor. Sokağa çıkma yasağının olmadığı saatlerde konaklama yapılan otelin civarını adeta bir turist gibi gezmek de ayrı bir keyif yaşatıyor.

Bahçe terasına sahip aile odalarıyla Hilton İstanbul Bosphorus, Hilton İstanbul Bomonti’nin konaklamalarını ev konforuna taşımak isteyen misafirleri için geliştirdiği Bomonti Home Suits ve Boğaz manzaralı teraslı süit odalarıyla Conrad İstanbul Bosphorus, İstanbul’da staycation trendini deneyimleyebileceğiniz oteller arasında yer alıyor.” diyor.

6) GASTRONOMİ TURİZMİNİ NELER BEKLİYOR?

Zorlu bir sınavdan geçen gastronomi sektörü covid-19 salgınından ciddi anlamda etkilendi. Ancak pandemi sonrası için öngörüler umutlu. Peki, normalleşme adımlarıyla birlikte gastronomi dünyasını neler bekliyor? Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe Hürriyet.com.tr’ye konuyla ilgili çok önemli açıklamalarda bulundu.

“Kademeli bir şekilde restoranların açılması söz konusu, iç piyasada restoranlara karşı özlemimiz var” diyen Gürkan Boztepe, “Nisan’dan sonra ciddi talep olmaya başlayacak. İçinde bulunduğumuz şu dönem hijyen anlamında restoranların alt yapılarını tamamlaması için bir fırsat" ifadesini kullanıp ekliyor:

"Bu anlamda Gastronomi Turizmi Derneği olarak Türkiye’nin farklı yerlerinden yoğun talepler alıyoruz. Restoranların hijyen standartlarını uluslararası normlarda düzenlemesi gerekiyor. Koronavirüs salgını sonrası restoranlara yeterliliklerini belgelemeleri için ‘hijyen sertifikası’ vermeye devam ediyoruz.”

‘Haziran ayından itibaren hareketlilik bekliyoruz’

Bu yazdan beklentilerinin gastronomi anlamında çok olumlu olduğunu belirten Gürkan Boztepe, Gastronomi Turizmi Derneği olarak 'Pandemi Sonrası Gastronomi ve Restoranlar Araştırma Raporu' hazırladıklarını belirtiyor. Buna göre insanların evde aynı lezzetli yakalayamadıkları için en çok pide, lahmacun, döner, kebap gibi ürünleri özledikleri ortaya çıktı. Bu ürünlere ciddi talep bekleniyor.