Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2008 00:00
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’yle ilgili suçlamalarını dün de, Silivri’deki araziye ilişkin satış vaadi anlaşması ile noter huzurunda düzenlenmiş üç senedin fotokopisini dağıtarak sürdürdü.
Kılıçdaroğlu, dün bu konuyla ilgili TBMM’de düzenlediği üçüncü basın toplantısında, özetle şunları söyledi:
İşte işin gerçeği rüşvetin açık belgesi
’Dişli 30 saat sonra yaptığı açıklamasında, ’Bu belge daha önce ortağı olduğum Akademi Ofset A.Ş.’nin bir bankadan kredi kullanabilmesi için bankaya teminat olarak bloke ettirdiğim birikimlerim nedeniyle doğabilecek muhtemel risklere karşı imzalanmış bir protokoldür’ demişti. Bu açıklama, Dişli’nin, bu şirkete yardım etmek için, 1 milyon dolarını bankaya bloke ettirerek, eski ortağına kredi çıkmasını sağladığı anlamına geliyor.
Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre Şaban Dişli hiçbir dönem Akademi Ofset’in ortakları arasında yer almıyor. Elimdeki, Silivri 2. Bölge Tapu Sicil Müdürü huzurunda düzenlenen 3 adet resmi senet Akademi Ofset’in bankadan kredi için, söz konusu 3 arsanın Denizbank’a ipotek edildiğinin belgeleri. Bu belgeler toplam 2.2 milyon dolar kredi için, 7 milyon 700 bin YTL teminat gösterildiğini ortaya koyuyor.
7.7 milyon YTL, Ağustos 2006 dolar kuruna göre 5 milyon 500 bin dolara denk geliyor. Yani banka verdiği kredinin karşılığında iki katından fazla teminat almış. Bu belgeler Şaban Dişli’nin imzaladığı protokolün açıkça bir rüşvet belgesi olduğunu ortaya koyuyor.
Halka gelince din iman kendilerine han hamam
Bu belge, halka gelince ’din iman’, kendilerine gelince ’han hamam’ söyleminin belgesi. Yani bir ibret belgesi. Bir utanç belgesi.
Elimdeki 19 Eylül 2006 tarihli Silivri 1 Nolu Noterliği’nce düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Anlaşması belgesinde de, satıcı Mehmet Karasu, alıcı Tesco Kipa. Bu sözleşme, henüz satın alınmayan bir arsanın imar durumunun nasıl değiştirileceğine dair hükümler içeriyor. Arsada hipermarket inşa edilmesine olanak verileceği, E-5 Karayolu üzerinden her iki yönde giriş ve çıkışın sağlanacağı, yola ait giriş-çıkış bağlantı izninin Silivri Belediyesi ve karayollarından alınacağı, bu yolun 1/5000 ve 1/1500 ölçekli imar planlarına işleneceği taahhüt ediliyor. Satıcı Karasu, kendinden o kadar emin ki, imar değişikliği ile ilgili sözleşmedeki hükümler yerine getirilmezse Tesco’ya 750 bin dolar ceza ödemeyi bile taahhüt ediyor. Çünkü, Karasu, arkasında ’Dişli bir iş takipçisi’ olduğundan emin.
Çağrı
Erdoğan kafasını koparsın istemeyiz ama dokunulmazlığını kaldırsın
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, düzenlediği basın toplantısında Adalet ve Kalkınma Partisi Genel
Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a da "dokunulmazlıkları kaldır" çağrısında bulundu. Kılıçdaroğlu, çağrısında şunları söyledi: "Bütün bu belgeler, 1 milyon dolarlık rüşvetin birer kanıtı. Sayın Başbakan 18 Şubat 2005’te ’Eğer kendi atadığımız adam bu yolsuzluğu yapıyorsa; kusura bakmasınlar onun da kafasını koparırız. Milletvekili arkadaşlarımız varsa, yolumuzu ayırırız. Varsa belge getirirsiniz, biz arkasını kovalarız’ demişti. Sayın Başbakan 1 haftadır, Genel Başkan Yardımcınız ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli’nin rüşvet belgesini ortaya koyuyoruz. Sizden kimsenin kafasının koparılmasını istemiyoruz. Hukuku çalıştırın, Şaban Dişli’nin dokunulmazlığını kaldıracağınızı kamuoyuna açıklayın. Sayın Başbakan, size - suçu paylaşmak anlamında- ’Sükût ikrardan gelir’ atasözümüzü de hatırlatıyorum."
Soru
11 trilyonluk rant İstanbul’a hizmet midir?
Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a da değinerek şunları söyledi: "Bu olayda en son
konuşması gereken kişi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş. Çünkü, çağdaş demokrasilerde ve saydam toplumlarda 48 saatte birilerine 11 trilyonluk rant sağlayan kişi, utanır ve istifa eder. Birilerinin arkasına saklanmaz. Ben Topbaş’a şu soruyu sormuştum: Bir arsanın imar değişikliği ile 48 saat içinde 11 trilyonluk bir rantı bir grup gözü doymaz işadamına ikram etmeyi İstanbul’a hizmet olarak mı düşünüyorsunuz? Bu sorunun yanıtı hala verilmedi. Topbaş’ın yanıtını açık ve net bir şekilde bekliyorum ve kendisine bir soru daha soruyorum: İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonu Başkan Vekili Metin Karakaş. Bu kişi her ne hikmetse aynı zamanda Silivri Belediye Başkan Yardımcısı. Topbaş bir kamu hizmeti yapacaksa, bu kişinin mal varlığını kamuoyuna açıklamalı. Arzu ederse, Silivri’deki yurttaşlarla da görüşebilir.