Güncelleme Tarihi:
BURAK Bektaş 22 yaşındaydı. 5 Nisan 2012’de spor salonundan çıkıp eve geldi. Spor eşyalarının içinde bulunduğu çantasını bıraktı.
Çıkmak üzereyken kapıda annesi “Nereye?” diye sordu.
“Arkadaşlar bekliyor. Gidip geleceğim.”
Gitti... Ancak sözünü tutmadı, tutamadı. Oysa Burak şimdiye kadar annesine verdiği her sözü tutmuştu.
Arkadaşlarıyla sözleşmişti. Beş kişilerdi. İkisini tanımıyordu. Arkadaşının arkadaşıydılar. Beş göçmen kökenli genç Burak’ların evinin 200 metre ilerisinde buluştular. Sohbetleri güzel olunca zaman su gibi aktı. Burak saatine baktı. Eve dönecekti. İçlerinden biri, “Beni otobüs durağına bırakın” deyince beraber az ilerideki durağa yürüdüler. Otobüs yeni kalkmıştı. 20 dakika sonra başka biri gelecekti. Arkadaşını yolcu etmek için durakta onu beklediler.
Karanlıktı, haindi gece. Sokak lambasının ışıkları karanlığı aydınlatmaya yetmiyordu. Kap kara gecede yanlarına sinsice sokuldu karanlık bir gölge. Yüzünü kapatmıştı. Çekti silahını, bastı tetiğe. Genç fidanların üzerine acımasızca kurşun yağdırdı peş peşe. Karanlıkta gelen o karanlık gölge, yine karanlıkta kayboldu. İlk kurşun Burak’ın bedenine saplandı. Biri Jamel’e diğeri de Alex’in vücuduna girdi. Üç kurşun da karanlığa karıştı. Üçü oracıkta yıkıldı. Hastaneye 100 metre uzaklıktaydı. Ancak kahpe kurşun amansızdı. Kopardı Burak’ı Melek anneden. Alex ve Jamel şanslıydılar. Uzun süren tedavi sonrasında hayatta kaldılar.
ANNE KATİLİ İSTİYOR
Burak Bektaş cinayetinin üzerinden iki yıl geçti. Tam iki yıl... Anne Melek Bektaş oğlunun katilinin yakalanmasını umutla bekliyor. Bir çok geceyi uykusuz geçirdi. Uyku girmeyen gözlerinden yaşlar akıyor. “Oğlumun katili bulunsun. Oğlum geri gelmeyecek ama o katil de cezasını çeksin istiyorum.”
Polis şimdiye kadar 100’ün üzerinde delile ulaştı. Ancak bu delillerin hiçbiri cinayeti çözecek kadar güçlü değil. Cinayeti araştıran polisler de, “^Bu cinayet aklımızdan hiç çıkmıyor” diyerek cinayeti çözmede istekli ve azimli olduklarının mesajını veriyor.
TÜRK TOPLUMU ENDİŞELİ
Berlin Başkonsolos’u Başar Şen, cinayetin çözümü için yoğun çaba harcıyor. Polis yetkilileriyle sürekli görüşüyor. Şen, “Biz cinayetin karanlıkta kalmasını istemiyoruz. Karanlıkta kaldığı her geçen gün Türk toplumunun aklına olumsuz fikirler geliyor. Malum NSU cinayetleri zaten toplumu çok rahatsız etti. Düzenli olarak yetkililerle kontağımız sürüyor” diyor.
HER AYIN 5’İNDE
Cinayetinin kimi aşırı sağcı gruplar tarafından propaganda malzemesi olarak kullanması Berlin’deki sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Burak için kurulan inisiyatif her ayın beşinde kentin farklı yerlerinde eylemler ve anmalar yaparak cinayeti unutturmamaya çaba harcıyor. İnisiyatif bu kez Burak’ın yaşadığı semt olan Neukölln Tren istasyonunda toplanacak.