Bu sese lütfen kulak ver başkan

Güncelleme Tarihi:

Bu sese lütfen kulak ver başkan
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 2004 01:38

İstanbul’un değişiminin insanlarla birlikte gerçekleşmesini istiyorum. İstanbul’u büyük yapan hacmi değil geçmişidir. Tarihi Yarımada ayağa kaldırılsın. Her yerin yerinde durduğu bir istanbul istiyorum.

Esra Nilgün Mirze (52) İKSV Doğma, büyüme İstanbullu

Kültür ve kongre turizmi için öncelik istiyorum.

Nur Öztürk (48) Rehber

Doğma büyüme İstanbullu

İstanbul’un değişiminin insanlarla birlikte gerçekleş-mesini istiyorum.

Hakan Kıran (41) Mimar

25 yıllık İstanbullu

İstanbul’u büyük yapan hacmi değil geçmişidir. Tarihi Yarımada ayağa kaldırılsın.

Halil İbrahim Abdik (35) İnşaatçılar Derneği Başkanı 20 yıldır İstanbullu

İnşaatçılara mesleki ehliyet istiyorum, kaçak yapıları denetleyecek bağımsız inşaat polisi öneriyorum.

Sefarad Müzik Grubu Cem (23), Sami (23), Ceki (24). Doğma büyüme İstanbullular

Küfürsüz, sevgi dolu, saygılı insanların yaşadığı, meydanlarında konserler verilen, karnavallar yapılan açık bir kent istiyoruz.

Almıla Değer (20) Üniversiteli 3 yıllık İstanbullu

Geceleri pırıl pırıl aydınlatılmış bir şehir istiyorum.

Karin Karakaşlı (32) Yazar İstanbullu

Bir turistin aldığı zevkle dolaşmak istiyorum.

Prof. Metin Sözen (66) ÇEKÜL Vakfı Başkanı İstanbullu

Her yerin yerinde durduğu bir istanbul istiyorum

Arif Keskiner (66) 50 yıllık İstanbullu

Beyoğlu’da sokaklara zimmetli polis uygulaması istiyorum.

Faruk Pekin (48) KBG Vakfı İstanbullu

Özel bir İstanbul yasası çıkarılsın.

Sema Kaygusuz (31) Yazar 10 yıllık İstanbullu

Kuşku duyulan şahıs muamelesi görmeden yaşamak istiyorum.

Görgün Taner (45) İKSV

Doğma büyüme İstanbullu

Kültür ve sanata bütçede kesintiye gidilecek kalem diye bakılmasın.

Canan Erdoğan (31) istanbul.com 8 yıllık İstanbullu.

İstanbul’u marka yapsın, bir dünya kenti haline getirsin

Hızır Bursalı (41) Manav İstanbullu

Esnafı, iştortacılardan korusun.

Tugay Toydemir (32) Turizmci İstanbullu

Kent merkezlerinin gettolaşmadığı bir şehir istiyorum.

NE VAAT EDİYORLAR?

Kültür başkenti

Kadir Topbaş (AKP) 1945 Artvin Yusufeli'nde doğdu. Ailesi 140 yıllık İstanbullu. Mimar. Büyükşehir Belediyesi'nde Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanıydı. Evli ve 3 çocuk babası. ‘‘İstanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti yapacağım.’’

Coğrafya merkezi

Sefa Sirmen (CHP) 1949 Gölcük doğumlu, Barbaros Hayrettin Lisesi mezunu. Sanayici. Eski İzmit Belediye Başkanı. Kocaeli milletvekili. Evli. ‘‘İstanbul'u AB, Ortaasya ve Ortadoğu'nun siyasi, kültürel ve ekonomik merkezi yapacağım.’’

Festival İstanbul’u

Pınar Türenç (ANAP): 1954 İzmir Cumaovası doğumlu. Gazeteci, 27 yıllık İstanbullu. KADER yöneticisi. İstanbul Depreme Hazırlık Danışma Kurulu üyesi. Evli. ‘‘Kongre ve festivaller kenti yaparak yılda 10 milyon turist gelmesini sağlayacağım.’’

Denizüstü otoray

Prof. Dr. Ahmet Vefik Alp (DYP) 1948 İstanbul doğumlu. Mimar, mühendis. ABD Texas Rice Üniversitesi'nde doktora yaptı. Evli, 2 coçuk babası. ‘‘Pendik, Adalar, Yeşilköy Denizüstü Otoray Projesi'yle ağır vasıtaları kente sokmayacağım.’’

Öteki yüz kalkacak

Mustafa Kul (SHP) 1957 Erzincan doğumlu. 52. hükümette Çalışma Bakanı'ydı. 28 yıllık İstanbullu. ‘‘İstanbul'un öteki yüzünü kentsel dönüşüm projeleriyle ortadan kaldıracağım.’’

Alo Masum Hattı...

Masum Türker (DSP) 1951 Mardin doğumlu. 40 yıllık İstanbullu. İşletmeci. Basında yazarlık ve yöneticilik yaptı. Evli, 2 çocuk babası. ‘‘Alo Masum Hattı kurulacak, herkes sorununu bu hatta iletecek.’’

Kişi başına 1 turist

Meral Akşener (MHP) 1956 İzmit doğumlu. 11 yıldır İstanbullu. İçişleri Bakanlığı yaptı. Evli ve bir çocuk annesi. ‘‘İstanbul'u moda merkezi yapıp, nüfus başına en az bir turist getireceğim.’’

Hizmet otoparkı

Mukadder Başeğmez (SP) 1953 Sivas-Zara doğumlu. İki dönem milletvekilliği yaptı. Evli ve dört çocuk babası. ‘‘Hizmet amaçlı otoparklarla trafiği rahatlatıp, taş üstüne taş koydurmayacağız.’’

Doğan HIZLAN yazıyor

Mahalle kitaplığı istiyorum

İSTANBUL
Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçilecek kişinin öncelikle yapmasını beklediğim işler var. Övündüğümüz İstanbul'un hálá bir konser salonu yok.

Maslak'ta başlayan inşaat durdu. Onun üstesinden ancak devlet gelebilir gerekçesini kabul edemiyorum. Böyle bir açıklama, baştan savmaya örnek gösterilebilir. O kompleks yapılsa, hangi şehir güzelleşecek? İstanbul.

Türkiye'nin kültürel temsilcisi saydığım İstanbul'un modern sanat eserlerinin sergileneceği, çağdaş bir sanat müzesinin yokluğunu, her yabancı ziyaretçi geldiğinde hissediyorum. Türk resminin, heykelinin örneklerini görebileceğimiz bir yerin yokluğu, İstanbul'un büyükşehir belediye başkanını rahatsız etmiyor mu?

Büyük bir kentin kültürel haritasını çizecek belediye başkanının, yurtdışındaki yerel yönetimlerin, kültüre, sanata bakışlarını, harcamaların miktarını öğrenmeleri gerekir. Bildiklerini sanıyorum. Çoğu yurtdışına sık sık gidip geliyorlar ama ne yazık ki yerel yönetimlerin yurtdışında kültüre yaptıkları yatırımdan örnek almıyorlar.

* * *

Büyükşehir belediye başkanının ilk işi, bence, metronun ulaştığı kilometreleri anlatmak yerine, müze için bir arsa, bir bina tahsis ettiğini söylemektir.

Feshane projesi eriyip gitti, şimdiki kullanım amacının da İstanbul'a bir katkısı olduğu kanısında değilim. Semt semt güzelleşmeler, semt semt gelişmeler, bütünün küçük ve etkisiz parçaları.

Çünkü gelişmiş bir ada, gelişmemiş bütün içinde göstermelik bir faaliyet olarak kalıyor.

Biliyorum çoğumuz, bir caddeden geçerken, cephesi yenilenmiş binanın önünde dururken, hoşumuza gider, onu yapan yerel yöneticiyi kutlarız. Küçük sevinçler bize yetiyor, böylece de büyük eksikleri, üzüntüleri unutturuyor.

İstanbul'a yerel yönetimin yapacağı en büyük iyilik, semt/mahalle kitaplıkları açmasıdır.

Zengin semtler, lüks binaların bulunduğu semtlerde, tek bulamadığım yer kitaplık.

Böyle bir şehirde akşam erkenden kapanan kütüphaneler, çağdaş okuma skalasında bana hüzün veriyor. O zaman da şehrin ışıkları benim gözümde karanlığa dönüşüyor.

* * *

Ben yeni Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan, İstanbul'un kültür meselelerine makro planda çözüm bulmasını istiyorum.

Üç konuyu da ilk gün ajandasına yazmalı:

Konser salonu, müze ve mahalle kitaplıkları.

Neyyire ÖZKAN yazıyor

Talepler çukuru aştı, gelip vizyona dayandı

SEÇİM
söz konusu oldu mu adaylar sahnelere çıkıyor, seçmen alkış tutuyor.

Kim kazanacak, hangi parti hangisiyle yarışacak, hangi aday hangisini devirecek. Kulisler kaynıyor, popülizm soslu söylevler gırla gidiyor.

Seçimin ertesi sabahı seçilenler koltuklarına kuruluyor, seçmen işine gücüne dönüyor. Seçimin yolu hep bu oldu.

Neyse ki hayat yerinde durmuyor. Allah'tan biz istemesek bile hayat bizi iteliyor.

Bakın yerel seçimlere, bakın seçmen alışkanlıklarına. Değişiyor.

Artık dededen kalma partiler çöpe atılıyor. Başkanın, bu şehir için ne yaptığına, ne yapacağına bakılarak oy veriliyor. Bu kayda değer yeni bir eğilim. Yerel yöneticileri de hizaya getirecek en etkili silah.

Bir başka değişim ise seçmenin çukur, yol, asfalt, çöp, deprem, kaçak yapılaşma gibi temel sorunları zaten belediyelerin olmazsa olmaz sorumluluğu altında görmeleri. Bunları yapmayan iktidarlar cezasını gelecek seçimde çekiyor zaten!

Talepler artık insan gibi yaşamanın yükselen değerlerinde şekilleniyor. Şehrin kimliğini bulmasında, dünya şehirleriyle yarışında, daha çok gelirde yükseliyor. Yoğun bir kültür, sanat ortamında, yeşilde, tarihi değerlere sahip çıkılmasında derinleşiyor.

Cadde ve sokaklarında güvenli yürünen, temizlikten güzelliğe sıçramış, gecelerinde kadınların tacize uğramadığı, çokkültürlülüğüyle övünen bir şehir isteniyor yeni başkandan.

Yeni başkanın bu sesleri duyması şart. İstanbul'da geleceği isteyen her siyasinin İstanbullu seçmendeki bu değişimi görmesi de...

Ersin KALKAN yazıyor

İstanbul için taşın altına ellerini koyanlar

BEYOĞLU'
nda Kadir Topbaş'ın desteğiyle kente kazandırılan Fransız Sokağı'nda İstanbul için taşın altına elini koymuş insanlar, İstanbul üzerine umutları olanlar, sanatçı, bilim adamı, esnaf, öğrenci... Seçilecek kim olursa olsun, yeni başkandan talepleri, yeni yerel yönetimlere önerileri vardı.

Tümü, elimizdeki en önemli hazinenin İstanbul'un yeraltında ve yerüstünde sessizce bekleyen tarihi olduğunu konusunda hemfikirdi.

Son yıllarda dış ülkelere gidip gelenlerin çoğalmasından mıdır nedendir, herkes Batı kentleriye İstanbul'u karşılaştırdı.

Turizmci Tugay Toydemir, belediyenin İstanbul'un dünyaya tanıtılması için ciddi bir bütçe ayırması gerektiğini söyledi. Ona göre tarihi kent merkezinin gettolaşmamasının yolu, emlak vergilerinin yükseltilmesinden geçiyordu. İstanbul için çok önemli hizmetlerde bulunan Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı Başkanı Faruk Pekin, Paris Yasası gibi özel bir İstanbul yasası çıkarılmasının aciliyetinden dem vuruyor, ‘‘Tarihi Yarımada'da bulunan ilçeler, Çemişkezek'le aynı yasaya tabi olarak yönetilemez' diyordu.

İnsan Yerleşimleri Derneği Başkanı Korhan Gümüş, ‘‘İstanbul'da Mısır'ın İskenderiye Kütüphanesi gibi, Venedik Koruma Projesi, Prag Kent Merkezini Canlandırma Projesi gibi yeni mimarlık ve şehircilik projeleri yapılabilmeli’’ dedi. Deprem tehdidi altındaki şehir için İstanbul İnşaatçılar Derneği Başkanı Halil İbrahim Abdik'ten radikal bir ses yükseldi: ‘‘İstanbul'da inşaat yapacak müteahhitler için kriterler getirilsin, mesleki ehliyeti olmayanlar bu işten men edilsin.’’

BİZCE

İstanbul Büyükşehir adayları içinde şanslı görünen Kadir Topbaş. İki avantajı var: Hem partisi oy dağılımında önde, hem de Beyoğlu Belediye Başkanlığı sırasındaki icraatları takdir toplamış durumda. İstanbul'a aidiyet duygusu da ona puan kazandırıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!