Güncelleme Tarihi:
Sanatçının aile fertlerine ait fotoğraflar ile çocukluk fotoğraflarının yer aldığı sergide, Dali'nin ilk gençlik yıllarına ait, ailesini ve yaşadığı yeri resmettiği çizimleri bulunuyor.
Sanatçının izlenimci ilk döneminde yaptığı eserler ile başlayan sergi, Picasso etkisi ile yaptığı eserler, Sürrealist akımın öncüsü eserleri ile devam ediyor.
Sergide yer alan tablolar arasında; “Küçük Rom Şişesi ile Sifon” (1924), “Denizin Önündeki Masa” (1924), “Güneş Tutulması ve Bitkisel Osmoz” (1924), “Kumda Yatan Figürler” (1926), “Sürrealist Kompozisyon” (1928), “Ölüm Şövalyesi” (1934), “Görünmeyen Figürlü Sürrealist Kompozisyon” (1936), “Başı Bulut Dolu Adam” (1936), “Sıradan Pagan Manzarası” (1937), “Freud Portresi” (1937), “Aşk Duygusunu İfade Eden 2 Parça Ekmek” (1940), “Napolyon'un Hamile Bir Kadına Dönüştürülmüş Burnu, Gölgesini Özgün YıkıntılarI Arasında Hüzünle Dolaştırıyor” (1945), “Bir Kuğu Tüyünün Atom İçi Dengesi” (1946), “Neron'un Burnunun Yanından Maddenin Çözülmesi” (1947), “Atomik Leda” ve eskizi (1949) de bulunuyor.
Sergide en dikkati çeken eser ise 1972-1973 tarihli “6 gerçek ayna aracılığıyla geçici olarak yansıtılmış 6 sanal kornea ile sonsuzlaşan Gala'yı arkasında resmeden Dali'nin arkadan görünümü” çalışması.
Önemli yönetmenlerle sinema eserleri de ortaya koyan Dali'nin “Öldüren Hatıralar” filminde Alfred Hitchcock, “Endülüs Köpeği” filminde Luis Bunuel gibi yönetmenlerle fotoğrafları yer alıyor.
Serginin nükleer mistizm diye adlandırılan döneme ait bölümünde, “Aziz Jerome” (1960), “Çarmıha Gerilmeyi İzleyen Gala” (1954), “Atlı Moleküler Figür” (1952) ve “Bakkhos Arabası” (1953) izlenime sunuluyor.
Sergide son olarak Dali'nin, Dante'nin “İlahi Komedya” ve Cervantes'in “Mancha'lı Don Quijote” eserleri için yapılmış illüstrasyonları bulunuyor.
RESİMLERİNİ DAHA İYİ ANLAMAK İÇİN HAYATINI DA BİLMEK GEREK
Çok fazla alanda eser üreten Dali, modacılara desen çizmiş, sinemacılarla, tiyatrocularla, bale sanatçılarıyla çok yakın ilişkisi olmuş; onlarla pek çok eser tasarlamış, kitap yazmış, baskı ve gravür gibi alanlarda çalışmış. Bazıları numaralı, bazıları numarasız çok eser piyasaya sürmüş.
Resimlerini anlayabilmenin, hayatını çok iyi bilmeye bağlı olduğu çokyönlü sanatçının müthiş bilinçaltı dünyası, eserlerinde ön plana çıkıyor.
Dali, klasik resim eğitimi almış biri olarak eski ustalara göndermeler de yapmış. Michelangelo'ya, Velazquez'e, Picasso'ya, Matisse’e öykünerek yaptığı resimler var.
Dali’nin ilk görüşte vurulduğu ve bir daha da hayatından çıkarmadığı eşi Gala, pek çok sanatçıya ve yazara ilham vermiş. Gala, Şair Paul Eluard'la evliyken kendisinden 10 yaş küçük Dali'yle birlikte olmaya başlamış. Dali'yi Dali yapan Gala, sanatçının her şeyini parasını, üretimini yönlendirmiş. Aralarında ciddi bir tutku olan çift, çok uzun yaşamış ama önce Gala ölmüş. Gala'nın ölümünden birkaç yıl sonra Dali tamamen içine kapanmış.
Katalan ustanın, sergide kronolojik olarak sıraya konulmuş eserleri, 1920’lerdeki ilk dönem çalışmalarından Madrid’teki öğrencilik günlerine, 1929’da Sürrealizm akımına dahil olmasından bu akımın kurucusu Andre Breton ile yollarını ayırmasına ve savaş sonrası bilim / mistisizm / klasisizmle ilgili keşiflerine kadar uzanıyor.
Sergi süresince İstanbullu sanatseverler Salvador Dalí’nin “The Secret Life Of Salvador Dali”, “Pages choisies de Don Quichotte de la Mancha”,”Dante’s Divine Comedy” ve “Dix Recettes d’Immortalite”den seçilmiş illüstrasyonları gibi önemli yapıtlarını görme fırsatını bulacak.
Ayrıca, “Altı adet gerçek ayna aracılığıyla geçici olarak yansıtılmış altı sanal kornea ile sonsuzlaşan Gala’yı arkasından resmeden Dali’nin arkadan görünüşü” adlı tablo da İstanbullularla buluşacak.
SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer, Dali'nin eserlerinin, herhangi bir sergideki gibi, sadece duvarlara konulan işlerden ibaret olmaması düşüncesiyle farklı bir işe giriştiklerini anlatıyor. Bunun sebebini de şöyle açıklıyor: “Dalí'nin İspanya'daki müzesi, bir tiyatro binasında kurulmuş. Dalí, geleneksel anlayışı bir kenara itip, müzesini bir tiyatronun binasında kurmuş. Bu anlayışını İstanbul’a taşımamız gerekirdi. Bu nedenle, serginin tasarımında, tiyatroyla sanatı birleştiren biriyle, Metin Deniz'le çalıştık.”
Dali sergisinin girişi, sanatçının biyografisinin yanı sıra dünyadaki, özellikle de İspanya'daki konumunun vurgulandığı bir sunuşla açılıyor. Bu kısımda, Dali’nin babasını tasvir ettiği orijinal tuvallerden Katalanca özgün mektuplarına kadar pek çok işi görülebilecek.
Metin Deniz, Dali sergisi için pek çok ilham kaynağına başvurmuş. Bunlar arasında en ilginci, Figueres'teki Dali Tiyatro-Müzesi’nin cephesinde yer alan, burçları yumurtalardan oluşan bir kale surunu andıran “Dali’ce” dış cephe tasarımı. Bu çalışma için tam bin adet heykel üreten tasarımcı, bu formların her birinin müzenin orijinal cephesinde farklı olduğunun da altını çiziyor.
DUVAR RENGİ KIRMIZI
Dali sergisinin aydınlatması, ışığa duyarlı eserlerin zarar görmemesi için titizlikle düşünülmüş.
Metin Deniz, İstanbul’daki sergiyi tasarlarken, duvar rengi olarak kırmızıyı seçmiş. Daha sonra ziyaret için gittiği İspanya'da, Dali yapıtlarının da aynı kırmızı zeminle sunulduğunu hayretle fark etmiş.
Dali sergisinin ilk yapıtları, 1 ve 6 Eylül'de, özel koliler halinde İstanbul’a indirilmiş. Yapıtlar, müze ısısına uyum sağlaması amacıyla, en az 48 saatlik bir dinlenme sürecine alınmış.
Deniz, Dali’nin kendine özgü, gerçeküstü cazibesinin tek rakibinin, SSM'nin olağanüstü güzellikteki Boğaz manzarası olduğunu fark etmiş. Bu nedenle, aydınlatma sisteminden Boğaz manzarasına bakan cephelere kadar pek çok görsel unsur, Dali uğruna denetim altına alınmış.
Tasarımcı, Figueres'te rastladığı üç boyutlu Dali resimlerinden özgün bir örneği, camekanlı haliyle İstanbul'a taşımış. Bundan yola çıkarak, İspanya'daki gibi üç boyutlu bir Dali resmi üretebilmek için, Gala-Salvador Dali Vakfı'nın iznini almayı başarmış.
Sergiye yerleştirilen iki dilden yazılı metinlerde ve bilgi panolarında, her yaştan ziyaretçinin okuyabileceği büyüklükte harfler kullanlmış.
ZİYARET SAATLERİ
Sergi, 20 Eylül 2008- 20 Ocak 2009 tarihleri arasında pazartesi hariç her gün, 10:00-18:00 saatleri arasında gezilebilecek. Ramazan Bayramı’nın ilk günü (30 Eylül 2008) ve Kurban Bayramı’nın ilk günü (8 Aralık 2008) ile 1 Ocak 2009 tarihinde kapalı olacak.
Bilet Fiyatları
Tam bilet : 10 YTL
Grup bileti : 7 YTL
İndirimli bilet : 3 YTL (öğrenciler, 65 yaş üstü ziyaretçiler)
İletişim
Adres : Sakıp Sabancı Caddesi No:2 Emirgan 34467 İstanbul
Telefon : (0212) 277 22 00
Faks : (0212) 229 49 14
E-posta : muze@sabanciuniv.edu
İnternet : http://muze.sabanciuniv.edu