Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2003 00:00
YARGITAY Genel Kurulu, Sabih Kanadoğlu'ndan boşalacak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görevi için beş aday belirledi.Ergül Güryel, Nuri Ok, Ahmet Uğur Turan, Şener Güngör ve Erol Öcal.Cumhurbaşkanı Sezer, bu beş adaydan birini dört yıllığına Başsavcılığa atayacak.Peki, seçimde en yüksek oyu alan eski Hakim ve Savcılar Yüksel Kurulu Başkan Vekili Ergül Güryel (şimdi 3. Ceza Dairesi üyesi) kimdir?Dönemin Adalet Bakanı Prof. Hikmet Sami Türk'e hitaben ‘‘Gel de yargıya isyan etme hocam’’ (23.11.2001) başlıklı yazımızda, Emin Çölaşan'ın Melih Gökçek'le ilgili inanılmaz iddiaları gündeme getirdiğini; Gökçek'in sayısız soruşturma geçirmesine karşın hiçbir iktidarın kendisini yargı önüne götüremediğini; teftiş kurullarının sayısız soruşturmalarından bir şey çıkmadığını; DGM Savcılığı'nca gözaltına alındığında dönemin Cumhurbaşkanı Demirel tarafından 'kurtardığını'; Belediye'nin İller Bankası'na ve Hazine'ye olan borçlarının ödenmediğini; avukatı M.Ali Alan'ın, Ankara Adliyesi'ndeki hakim ve savcılarla özel ilişkileri bulunduğunun öne sürüldüğünü anlattıktan sonra, Çölaşan'ın da dile getirdiği konu şuydu: ‘‘(Avukat) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Ergül Güryer'i ve üyelerden Hüseyin Demirörs'ü sık sık ziyaret ediyor, bir yerde birlikte olup
yemek yiyorlar. (Güryel, bu ziyaretleri itiraf etmek zorunda kaldı.)’’Ahbap çavuş ilişkileri...GÜRYEL'İN OĞLUNA İHALEAnkara Adliyesi'nde yüzlerce dosyası bulunan Melih Gökçek'in, Güryel'in oğluna ihaleler verdiği de ortaya çıkıyor o sırada...Güryel, hakim ve savcıları ilgili adliyelere atayan 7 kişilik kurulun başkanvekili.Biz şöyle diyoruz:‘‘Çölaşan bu kadar ciddi idialar ortaya koyup belgelediğine göre, Güryel hakkında neden soruşturma açılmıyor. Hatta mal bildiriminde bulunup istifa etmeyi düşünmüyor?’’O zaman Yavuz Donat, Prof. Türk'e, Emin Çölaşan'ın yazısını hatırlatıyor. Türk, ‘‘Fevkalade üzgünüm. Kuruldan, kamuoyunu aydınlatmalarını, iddialara açıklık getirmelerini, toplumu bilgilendirmelerini istedim.’’Ve hiçbir şey olmuyor; Ergül Güryel sorulara yanıt veremiyor. Bir dönem havayolcu-filmci olan Ümit Utku'nun ağabeyi Yargıtay Başkanı Müfit Utku'nun genel sekreterliğini de yapan Ergül Güryel bugün meslektaşları tarafından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na aday seçiliyor.Adaletin bu mu dünya!Atananların hangisi işinin ehli acaba‘‘MEB Talim Terbiye'de temizlik’’ (26.4.2003) yazınız dikkatimi çekti. Talim ve Terbiye Kurulu'nda görevden alınan sadece Nuray Senemoğlu Hanım değil. Diğer görevden alınan kurul üyeleri de aynı derecede görevlerinin ehli insanlardı. Talim ve Terbiye'den başka Yayımlar Dairesi Başkanlığı'na da kendi atadıkları daire başkanını bir hafta içinde geri alıp başka bir daire başkanı atadılar. Neden?Diğer bakanlıklarda da durum aynı hatta daha da uygunsuz, yani görevinin ehli olmayanlar göreve atanıyorlar.İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki kadroların Türkiye'yi yönetmesi kadar garip bir durum olamaz. Yıllardır görevlerini başarıyla yürüten insanlara yazık değil mi?Önceki hükümetler de bu tip atamalar yapardı ama en azından aynı bakanlık bünyesinde olurdu bunlar.Ama AKP iktidarı gerçekten inanılamayacak atamalar yapıyorlar. MEB'de göreve getirenlerin araştırılıp ne kadar uzman oldukları neden kamuoyuna açıklanamıyor! Resmi Gazete'de neden yayınlanmıyor bu atamalar?Bizler sesimizi duyuramıyoruz; Milli Eğitim'de olan kıyımları lütfen araştırın. Hangi görevdekilerin yerlerine kimler getirilmiş; bunları kamuoyunun öğrenme hakkı var.TRT'de aday figüranlığıTRT Türkiye'nin en önemli kurumlarından biri... Medya gücü, insan gücü, teknik altyapısı vs. ne sayarsanız var. Böyle bir kuruma Genel Müdür atanacak kişinin, doğal olarak eğitimi, tecrübesi, kurumu temsil kabiliyeti gibi hususların incelenmesi gerekirken, bir mülakat dahi yapmadan, CV'ler üzerinden karar verilmiş izlenimi yaratarak, basında adı geçen adayların hükümete bildirilmesi, kamuoyunu hiçe saymak olduğu kadar, adaylara da figüran rolünü oynatmaktan başka bir şey değildir. Buna da kimsenin hakkı yoktur. En küçük şirketlerde bile personel alınırken, ilk önce insan kaynakları görevlileri, daha sonra da ilgili müdür mülakat yaparak personel işe alınmaktadır. Kaldı ki TRT gibi bir kuruma genel müdür atanacak...Tamer ÇAPİN-Eski TRT Genel Müdür aday adayı- KOCAELİBiz sınavlarla uyutulan nesilizAŞAĞIDAKİ öğrencilerin duyguları; hükümet üyelerinin kulaklarına küpe olmalıdır:Bizler Sağlık Bakanlığı Sağlık Meslek Lisesi mezunlarıyız. Bizler geçmiş siyasetin kurbanlarıyız. Yıllar önce büyük umutlarla bu liselere gidip zor şartlar altında öğrenimi tamamladık ve atama bekledik.Bekledik de ne oldu; hükümetler ne sınav açmaktan, ne bizler sınava girmekten usandı.Örneğin ben şu anda Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'nde öğrenciyim ama malum ekonomik nedenlerden dolayı okulumu dondurmak zorunda kaldım. Geçmiş dönemlerde düzenlenen DMS, DİS, KPSS-SB gibi sınavlara girdim. Hepsinden de yüksek puanlar aldım ama bir türlü atamam olmadı.En son 23.10.2002'de düzenlenen KPSS-SB sınavına 42.800 kişi girdi. Kazananların ilk atamaları yapıldı. 1800 kişi alındı ama daha sonrasında ne yeni bir atama yapıldı, ne de bir açıklama...Bugünlerde bir söylenti var; temmuzda yeni bir sınav düzenlenecekmiş. Artık sadece bakanlık için ekonomik bir kaynak olduğumuzu düşünüyor ve gururumuzla oynandığına inanıyorum. Ayrıca bu kadar mezun beklerken hükümet neden hálá Sağlık Meslek Liselerine öğrenci alınmasına göz yumuyor? İnsanların geleceğini karartmak bu kadar basit mi? Pardon unutmuşum burası Türkiye, insan hayatının da, gururunun da hiçbir önemi yok. Günahkár değilizDİYORLAR Kİ: ‘‘Tamamen bir aldatmacadır. Yahu bu memlekette ne kadar vergi günahkárı varmış; tam iki milyon kişi dilekçe vermiş.’’Ama biz ‘‘vergi günahkárı’’ değiliz. Maliye elindeki her türlü yolla buna katılınması için gerekli çalışmayı yaptı. Telefon etti, inceleme evrakı gönderdi. Yeminli Mali Müşavirimiz bile katılmamız yönünde görüş belirtti. Oysa tüm hesaplarımız YMM denetiminden geçmekteydi. Günahk'ar değiliz.Erol ŞENGÜLBeyoğlu’na yazıkBEYOĞLU Belediyesinin otoparkları saat 20.00'den sonra ortaya çıkan ve köşebaşlarında iki gruplar halinde bekleyen mafya elemanları tarafından parsellenmiş... Park etmeye çalıştığınızda hemen belirip kendilerini belediye görevlisi gibi tanıtıyor ve para istiyorlar. Kimlik sorunca göstermiyor ve arabaya zarar vermekle tehdit ediyorlar. Cepçiler, kapkaççılar, travesti ve hayat kadınları da ortalıkta cirit atıyor. Tam bir noktaya geldi derken, Beyoğlu'na yazık oluyor. Hasan UYANIKSOY-İSTANBULMESAJSUADİYE'den A.P. diyor ki; Şaşkınbakkal Kazım Özalp Sokak'ta (Çarşı ve M&Spencer mağazalarının olduğu sokak) oturanların otoparkı devamlı soyuluyor. Polisler bırakın parmak izini, son derece boşvermiş bir havada ‘‘Burası zengin bölge, olur bunlar’’ diyor. Yoksa polis bunları tanıyor mu?
button