Güncelleme Tarihi:
Sanat direktörlüğünü Sinejan Kılıç’ın üstlendiği proje kapsamında Çiğdem Michalski, William Buchina, Nils Petter Löfstedt & Erik Vestman, Merve Şendil, Gamze Özer, Tayfun Serttaş, Merve Morkoç ile Various & Gould'un eserleri sergilenecek.
Beyoğlu Asmalımescit'teki ALAN İstanbul'da 5 Nisan saat 18.00'de yapılacak sergi açılışından bir saat önce Various & Gould canlı sokak performansı başlayacak.
70lerde bugüne New York’tan başlayarak tüm dünya metropollerine yayılan “Graffiti”, sanatın kamusal alanları ele geçirme arzusunu somutlaştırdı. Bu hareketin en belirgin tutumu ise sanatı sterilize alanlara hapsedilişini engellemek, dolayısıyla toplumun sadece belirli bir kesimini değil, mümkün oldukça bütün kesimlerini/herkesi sanatının bir izleyicisi/katılımcısı olmasını sağlamaktır. Ancak bu yolla sanat özgürleşebilir; değerini ya da değersizliğini maddi olan her türlü ilişkiden soyutlayabilirdi.
Bu açıdan kamusal alanı ele geçirebilmenin yolu ve iktidar ile kafa tutma ya da tutabilmenin bir tezahürü olarak graffiti, stencil, duvar yazıları vs. gibi salt görsel/plastik müdahaleler ve performatif hareketler belirdi.
Yersiz- yurtsuz bir niteliğe sahip olan bu hareketler hayatın her alanında ve her zamanında bizlerin dikkatini çekmeyi amaçladı. Şimdi de bunu sanatsal bir mekân olan galerilere taşıyarak yapmayı amaçlıyor. Peki, bu karşı duruşu iç-mekâna taşımak ne anlama gelir? Bunu söz konusu hareketlerin varoluş amacıyla düştüğü bir çelişki olarak mı görmeliyiz? Yoksa iktidarı yalnızca kamusal alanla değil de yaşamın tüm alanlarının en ücra köşelerine kadar nüfuz ettiğini mi hatıra getirmek gerekir?
“Uzam –zaman olmadan anlaşılamaz. Paralaks boşluğun kendisi, bir binaya yaklaşıp onun içine girdiğimizde değişen zamansal deneyimimizin kaydıdır.”
Slavoj Zizek