Güncelleme Tarihi:
Raporda ayrıca, 11 Eylül saldırılarının ardından Washington ile Libya’nın öldürülen devrik diktatörü Muammer Kaddafi arasında yürütülen yakın işbirliğiyle ilgili de çok net bilgiler yer alıyor. Buna göre, ABD, Kaddafi’nin yurtdışında gözaltına alınan İslamcı rakiplerini kötü muameleye uğramayacakları yönünde ikna edici “diplomatik güvenceler” olmaksızın Libya hükümetine teslim etti.
Örgütün yayımladığı 154 sayfalık raporda, sürgünde yaşayan 14 Libyalı muhalifle yapılan mülakatlar yer alıyor. HRW temsilcilerine konuşan muhalifler Afganistan’daki ABD denetimindeki cezaevlerinde ve Pakistan, Fas, Tayland gibi ülkelerde ABD’li müfettişlerin yürüttüğü sorgularda karşı karşıya kaldıkları sistematik tacizleri anlatıyor.
Raporun yazarı ve HRW Terörle Mücadele Danışmanı Laura Pitter, “ABD Kaddafi’ye düşmanlarını gümüş tepside teslim etmekle kalmadı, CIA de bu tutuklulara işkence yaptı” dedi.
Pitter, “Bush yönetiminin istismarları daha önce bilinenden daha büyük gibi görünüyor” diye konuştu.
ABD Adalet Bakanlığı geçtiğimiz günlerde ağır sorgulama teknikleri kullanan CIA çalışanlarının herhangi bir şekilde suçlanmayacağını açıklamıştı. Müfettişler, sorguları yürüten kişilerin Bush yönetiminin hazırladığı çerçevenin dışına çıktığına dair ellerinde bir kanıt olmadığını belirtmişti.
İnsan hakları aktivistleri ve Obama yönetiminden bazı yetkililer ise çerçeve dahilindeki tekniklerin bazılarının da işkence olarak değerlendirilebileceğini savunmuştu.
Ancak yeni suda boğma vakalarının ortaya çıkması, CIA’in izinle yapıldığını öne sürdüğü üç sorgudan çok daha fazlasının olduğu anlamına geliyor.
Eski Başkan George W. Bush, Yardımcısı Dick Cheney ve CIA yetkilileri, suda boğma tekniğinin sadece şu an Guantanamo Körfezi Hapishanesi’nde tutulan üç El Kaide şüphelisi Halid Şeyh Muhammed, Ebu Zubeyde ve Abdülrahman el Naşiri için kullanıldığını öne sürmüştü.