Bu otomobil sanal ama teknolojisi gerçek
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2004 00:07
Toyota, Denso ve Canon firmalarının ortaklığı ile oluşturulan ‘Mixed Reality’ isimli yeni bir teknoloji sayesinde araç kendi kendini yol durumuna göre ayarlayabiliyor. Bugün yol şartlarına göre ayarlanabilen otomobiller mevcut ama MTRC yol durumunu önceden görüp kendini ona göre ayarlıyor. Şimdilik bu aracı Playstation 2 sahipleri kullanabiliyor.
Eğer üstteki resimde gördüğünüz bu aracı kullanmak isterseniz Playstation 2 sahibi olmanız gerekiyor. Çünkü Toyota’nın Motor Triathlon Race Car (MTRC) isimli bu aracı sadece ‘Gran Trismo 4’ isimli oyunda kullanma zevkine erişebiliyorsunuz. Her türlü zeminde kullanılmak için Toyota tarafından özel olarak tasarlanmış bu araç tabiki sadece fantazi olsun diye yaratılmamış.
Toyota, Denso ve Canon firmalarının ortaklığı ile oluşturulan ‘Mixed Reality’ isimli yeni bir teknoloji sayesinde araç kendi kendini yol durumuna göre ayarlayabiliyor. Bugün yol şartlarına göre ayarlanabilen otomobiller mevcut ama MTRC yol durumunu önceden görüp kendini ona göre ayarlıyor. Özel bir kaskın içine yerleştirilmiş kamera yaklaşan yol durumunu yani zemini belirleyip aracın içindeki bilgisayara iletiyor. Bilgisayarda zemine göre aracı yükseltip, alçaltıyor veya ihtiyaca göre süspansiyonları sertleştirip, yumuşatabiliyor. Sistem ayrıca her bir tekerlekte bulunan elektrik motorlarına bunu iletiyor. Yazık ki MTRC’yi hiç bir zaman yollarda göremeyeceğiz ama sahip olduğu teknolojinin başka otomobillerde kullanılmaması için hiç bir sebep yok.
GELECEK GENÇ NESİLİN ELLERİNDE
Bugün gençlerin ilgi alanları yaşlı insanlara göre inanılmaz farklılık gösteriyor. Spor, moda ve cep telefonu gibi temalar günümüzde gençlerin en büyük ilgi alanları arasında. Buna ek olarak yeni jenerasyon bilgisayar, oyun ve internet gibi bilişim teknolojisi ürünleri ile büyüyen gençler bunların hepsini hayatının bir parçası olarak görüyor.
‘Motor Triathlon Race Car’da (MTRC) Toyota’nın değişen talepler doğrultusunda oluşturduğu bir konsept ve bu araç şirketin sadece günümüz müşterilerini hedeflemediğini ortaya koyuyor. Toyota bu konseptiyle gelecek nesildeki otomobil alıcıları için marka imajını büyütmeye çalışıyor.
Geleceğin bu iki kişilik yarış otomobil konsepti Toyota’nın önemli üç gücünü tam anlamıyla ortaya koyan bir vitrin niteliğinde.
Bunlardan ilki şirketin motor sporlarına olan ilgisinin gösteriyor. Toyota bugün Formula 1, CART, Le Mans gibi hemen hemen tüm motor sporları alanında faaliyet gösteriyor.
Dört tekerden çekiş güçlü araçların gelişmesindeki deneyimi ve öncülüğü de Toyota’nın diğer önemli bir gücü.
Son olarak da çevreye dost ürünlerde ve teknolojide önemli bir güce sahip.
ÜÇ FARKLI ZEMİNİ tanıyor
Toyota MTRC üç farklı yarış zemininde rekabet etmek için özel olarak geliştirilmiş bir teknolojiye sahip. Araç düzgün ve yüksek kavrama gerektiren yarış pisti, dar şehir içi yolu ve off-road parkurunda gidebiliyor. Yakıt hücreli güç ile yüksek performansa sahip bu araç Toyota’nın İngiltere’deki ED2 stüdyolarında tasarlanıp oluşturulmuş. Aracın deneme sürüşü ise sadece Gran Turismo 4 oyununda yapılabiliyor.
Bu doğrultuda Toyota oluşturduğu dinamik imajını sadece bugünün müşterileri için değil genç nesil içinde ortaya koyduğunu göstermiş oluyor.
Yaratılmasındaki başlangıç noktasını geçtiğimiz yıl tanıtılan CS’S konsept modelinden alan MTRC, sıfır emisyona sahip ve egzozundan sadece suyun geldiği yakıt hücresiyle çalışan dört tekerden çekişli bir transmisyona sahip. Elektronik olarak kontrol edilen süspansiyon sistemine sahip araç, bu sayede yol durumuna göre yüksekliğini ve süspansiyon ayarlarını otomatik olarak yapıyor.
Buna ek olarak araçta bulunan akıllı lastiklerde yol durumuna sensörler sayesinden adapte olarak yüzeye maksimum tutunma sağlıyor. Dış tasarımına baktığınızda bu demostrasyon EDR stüdyosunun gelecek vizyonunu ortayaya koyuyor. İki kişilik bu konsept otomobil Toyota’nın üstü açık yarış otomobillerindeki deneyimini simgeliyor. Aracın gövdesi hava akışınının kontrolüne katkıda bulunurken, maksimum dengeyi ve aerodinamik etkinliği sağlıyor.
Sanal co-pilot devrede
MTRC konseptinin en önemli özelliklerinden biri Toyota’nın Denso ve Canon ile birlikte oluşturduğu ‘Mixed Reality’ isimli ileri ve yeni bir teknolojinin kullanılması oldu.
Head Up Display’de (göz hizasında gösterge sistemi) olduğu gibi sürücü ve yolcu giydiği özel bir kask sayesinde bilgileri canlı bir şekilde gözünün önünde görüyor. Bu teknolojinin farkı ise HUD sistemi hız ve sıcaklık gibi kolay olan fiili verileri verirken, Mixed Reality sürücüye önceden oluşabilecek yol durumu hakkında yardımcı oluyor.
Bu teknolojiyle sistem sanal co-pilot veya navigasyon (yön bulma sistemi) haline geliyor ve yol ısısı, lastik durumu, kar ve buz durumu gibi sürekli bilgi akışı sağlıyor. Ve aynı anda otomobile de bu bilgileri aktararak dış yol şartlarına göre otomobilin en iyi performansı vermesini sağlıyor. Aktif güvenlik açısından önemli bir adımı temsil eden bu teknoloji, sürücüye otomobili daha güvenli ve doğru kontrol edip yönetmesine yardımcı oluyor.
Toyota, Denso ve Canon firmalarının ortaklığı ile oluşturulan ‘Mixed Reality’ isimli yeni bir teknoloji sayesinde araç kendi kendini yol durumuna göre ayarlayabiliyor. Bugün yol şartlarına göre ayarlanabilen otomobiller mevcut ama MTRC yol durumunu önceden görüp kendini ona göre ayarlıyor. Özel bir kaskın içine yerleştirilmiş kamera yaklaşan yol durumunu yani zemini belirleyip aracın içindeki bilgisayara iletiyor. Bilgisayarda zemine göre aracı yükseltip, alçaltıyor veya ihtiyaca göre süspansiyonları sertleştirip, yumuşatabiliyor. Sistem ayrıca her bir tekerlekte bulunan elektrik motorlarına bunu iletiyor. Yazık ki MTRC’yi hiç bir zaman yollarda göremeyeceğiz ama sahip olduğu teknolojinin başka otomobillerde kullanılmaması için hiç bir sebep yok.
GELECEK GENÇ NESİLİN ELLERİNDE
Bugün gençlerin ilgi alanları yaşlı insanlara göre inanılmaz farklılık gösteriyor. Spor, moda ve cep telefonu gibi temalar günümüzde gençlerin en büyük ilgi alanları arasında. Buna ek olarak yeni jenerasyon bilgisayar, oyun ve internet gibi bilişim teknolojisi ürünleri ile büyüyen gençler bunların hepsini hayatının bir parçası olarak görüyor.
‘Motor Triathlon Race Car’da (MTRC) Toyota’nın değişen talepler doğrultusunda oluşturduğu bir konsept ve bu araç şirketin sadece günümüz müşterilerini hedeflemediğini ortaya koyuyor. Toyota bu konseptiyle gelecek nesildeki otomobil alıcıları için marka imajını büyütmeye çalışıyor.
Geleceğin bu iki kişilik yarış otomobil konsepti Toyota’nın önemli üç gücünü tam anlamıyla ortaya koyan bir vitrin niteliğinde.
Bunlardan ilki şirketin motor sporlarına olan ilgisinin gösteriyor. Toyota bugün Formula 1, CART, Le Mans gibi hemen hemen tüm motor sporları alanında faaliyet gösteriyor.
Dört tekerden çekiş güçlü araçların gelişmesindeki deneyimi ve öncülüğü de Toyota’nın diğer önemli bir gücü.
Son olarak da çevreye dost ürünlerde ve teknolojide önemli bir güce sahip.
ÜÇ FARKLI ZEMİNİ tanıyor
Toyota MTRC üç farklı yarış zemininde rekabet etmek için özel olarak geliştirilmiş bir teknolojiye sahip. Araç düzgün ve yüksek kavrama gerektiren yarış pisti, dar şehir içi yolu ve off-road parkurunda gidebiliyor. Yakıt hücreli güç ile yüksek performansa sahip bu araç Toyota’nın İngiltere’deki ED2 stüdyolarında tasarlanıp oluşturulmuş. Aracın deneme sürüşü ise sadece Gran Turismo 4 oyununda yapılabiliyor.
Bu doğrultuda Toyota oluşturduğu dinamik imajını sadece bugünün müşterileri için değil genç nesil içinde ortaya koyduğunu göstermiş oluyor.
Yaratılmasındaki başlangıç noktasını geçtiğimiz yıl tanıtılan CS’S konsept modelinden alan MTRC, sıfır emisyona sahip ve egzozundan sadece suyun geldiği yakıt hücresiyle çalışan dört tekerden çekişli bir transmisyona sahip. Elektronik olarak kontrol edilen süspansiyon sistemine sahip araç, bu sayede yol durumuna göre yüksekliğini ve süspansiyon ayarlarını otomatik olarak yapıyor.
Buna ek olarak araçta bulunan akıllı lastiklerde yol durumuna sensörler sayesinden adapte olarak yüzeye maksimum tutunma sağlıyor. Dış tasarımına baktığınızda bu demostrasyon EDR stüdyosunun gelecek vizyonunu ortayaya koyuyor. İki kişilik bu konsept otomobil Toyota’nın üstü açık yarış otomobillerindeki deneyimini simgeliyor. Aracın gövdesi hava akışınının kontrolüne katkıda bulunurken, maksimum dengeyi ve aerodinamik etkinliği sağlıyor.
Sanal co-pilot devrede
MTRC konseptinin en önemli özelliklerinden biri Toyota’nın Denso ve Canon ile birlikte oluşturduğu ‘Mixed Reality’ isimli ileri ve yeni bir teknolojinin kullanılması oldu.
Head Up Display’de (göz hizasında gösterge sistemi) olduğu gibi sürücü ve yolcu giydiği özel bir kask sayesinde bilgileri canlı bir şekilde gözünün önünde görüyor. Bu teknolojinin farkı ise HUD sistemi hız ve sıcaklık gibi kolay olan fiili verileri verirken, Mixed Reality sürücüye önceden oluşabilecek yol durumu hakkında yardımcı oluyor.
Bu teknolojiyle sistem sanal co-pilot veya navigasyon (yön bulma sistemi) haline geliyor ve yol ısısı, lastik durumu, kar ve buz durumu gibi sürekli bilgi akışı sağlıyor. Ve aynı anda otomobile de bu bilgileri aktararak dış yol şartlarına göre otomobilin en iyi performansı vermesini sağlıyor. Aktif güvenlik açısından önemli bir adımı temsil eden bu teknoloji, sürücüye otomobili daha güvenli ve doğru kontrol edip yönetmesine yardımcı oluyor.