Güncelleme Tarihi:
Şişli'de esnaf hazır
Şişli’de bazı sokakların yayalaştırılacağını duyurmamızın ardından bu sokakların esnafı çalışmalara katkıda bulunmak istediğini açıkladı.
Bundan bir ay kadar önce köşemizde Şişli'den bir haber duyurmuştuk. 'Şişli'ye ikinci İstiklal' başlığıyla yayınladığımız haber belediyenin, Rumeli Caddesi'nde Osmanbey ve Şafak sokakları trafiğe kapatarak, yaya yolu haline getireceğini duyuruyordu. Haberimizden sonra bu civarın esnafından, yapılan düzenlemelerle ilgili bir sürü öneri aldık. Semtlerine ve sokaklarına sahip çıkan elliye yakın esnaf, bize faksla ulaşarak belediyeye önerilerini iletmemizi ve yapılan çalışmalarda belediyeyle işbirliği yapmak istediklerini bildirdi.
Esnaf sözkonusu bölgede çöp toplanabilmesi, itfaiye, ambulans girebilmesi için araç parkedilmesine karşı olduklarını anlatıyor. İnsan yoğunluğunun bu kadar fazla olduğu bir bölgede tümden trafiğe kapatmanın birçok insani ve toplumsal sakıncası olacağına dikkat çekiyor. Esnafın yönetime katkıda bulunmak, belediyeyle işbirliği içinde daha güzele ulaşmak için gösterdiği bu duyarlılığı alkışlıyoruz.
Sıra belediyede
Şişli Belediyesi'nden başkan yardımcısı Yaşar Gedik konuyla bizzat ilgileniyor. Kendisini bu konudaki görüşlerini ve samimiyetini biliriz. Bölgenin çağdaş bir görünüm kazanmasını ne kadar çok istediğini 'bu benim en büyük hayalim' diyerek özetler: ‘‘Burada medeniyet istiyoruz. Kent mobilyalarıyla çağdaş bir görünüm, karmaşasız, gürültüsüz alışveriş ve dinlenme imkanı sağlamayı amaçlıyoruz. Çirkin reklam panolarının sökülmesini, yeşillikler içinde, insana huzur veren bir kent parçası yaratmayı hedefliyoruz.’’
Yaşar Gedik'in bölge esnafının bu konudaki iyiniyetli yaklaşımını doğru değerlendireceğini ve semt insanıyla elele en doğruyu yaratacağını umuyoruz. Çünkü esnaf bize çekilen bir faks mesajını aynen şöyle bitiyor: ‘‘Çevre ve insana son derece önem verdiğini bildiğimiz Şişli Belediyesi'nin yapıcı eleştirilerimizi dikkate alarak, gerekli düzenlemeleri yapması dileğiyle...’’ Şişli'de belediye-halk işbirliği konusunda atılacak her adımı sizlere duyurmaya devam edeceğiz, çünkü bu olayın takipçisiyiz
Çağdaş bir kent sorunu: Gürültü
İstanbul gürültü kirliliğine teslim olmuş durumda. Megafonla satış yapanlar, kent içinde havalı klakson kullananlar, abart egzozların gürültüsü, gereksiz yere kullanılan sirenler, asker uğurlamak ya da düğün için saatlerce mahalle aralarında çalınan kornalar... Elbirliği etmişcesine kenti gece gündüz büyük bir gürültü kirliliğinin içine gömüyor. Oysa dünyanın başka büyük kentlerinde bu konuda alınmış somut önlemler var ve bunlar kararlı bir biçimde uygulanıldığında olumlu sonuçlar alınıyor. Örneğin New York'ta (ABD) geçen yıl yürürlüğe giren yönetmelikler gürültü kirliliği konusunda son derece başarılı olmuş.
Gerçi İstanbul'da gürültüyle mücadele etmeye çalışan valiliğe balğlı bir müdürlük var: Çevre İl Müdürlüğü; numarası 293 08 19. Müdürlüğün şube başkanı Emel Gökmen, şikayet geldiğinde gelişmiş cihazlarla ölçüm yaptıklarını ve kapatmaya varan cezalar uyguladıklarını söylüyor. Ancak anlaşılan o ki çok da etkin olamıyor. Kentin gürültü kirliliğinden rahatsız olan birçok İstanbulludan sürekli şikayet mesajları alıyoruz. Resmi görevlilerin gereksiz kullandığı megafonlardan rahatsız olanlardan tutun da, bir pazar sabahı yatağından 'dın..dın..dın..dın. AYGAZ!' sesiyle fırladığını söyleyenlere kadar. Yetkililerse bu konuda yapılan şikayetlere ya duyarsız kalıyor ya da etkin önlem almıyormuş. Oysa Ağustos 1996'da İçişleri Bakanlığı'nın yayınladığı ve büyükşehirlerde gürültü kirliliğinin denetim altına alınmasını isteyen bir genelgesi var.
Birkaç basit öneri
Bize Sultanhamam'dan faks geçen Salim Okumuş adlı bir okurumuzun bu konuda mantıklı önerileri var. Bunlar hayata geçirilirse gürültü kirliliğinin büyük ölçüde önüne geçilebileceğine inanıyoruz. Mesela havalı kornanın yasaklanması ve satışının cezalandırılması gibi. Yanısıra sesli egzozu olan araçlar cezalandırılıp, trafikten men edilebilir. Görevliler dışında megafon kullanımı yasaklanıp ve satışı izne bağlanabilir. Geceleyin bomboş yolda bile gereksiz yere siren kullanan ambulans gibi araçlar tesbit edilip, sürücülere eğitim verilebilir.
Bu konuda atılacak olan adımları sizlere bildirmeye devam edeğiz. Sizler de önerilerinizi ve şikayetlerinizi bize iletmeyi sürdürün.
ALKIŞLAR
Deniz ambulansı sezona girdi
Bahara girdik. Adalar güzel havalarda yine ziyaretçileriyle dolup taşacak. Ancak amaç gezip eğlenmek de olsa bazen istenilmeyen sağlık sorunlarıyla karşılaşmak mümkün. İşte bu gerekçeyle Adalar'da belediyenin bir deniz ambulansı mevcut. Tam teşekküllü olan deniz ambulansı Adalar'a gelecek ziyaretçiler için sezona hazır. Saatte 42 deniz mili hız yapabilen ambulansla herhangibir rahatsızlık geçirenler Adalar'dan Maltepe'ye üç dakikada ulaştırılabiliyor.
Geçtiğimiz sezon ambulans yaklaşık bin 500 kişiyi Adalar'dan İstanbul'un çeşitli yerlerine taşımış. On metre uzunluğundaki ambulansta, kaptanın yanısıra bir hasta bakıcı ve bir de yoğun bakım uzmanı bulunuyor. Deniz ambulansı Adalar halkının Adalar Hizmet Vakfı'na yaptığı bağışlarla yaklaşık 100 bin dolara satın alınmış.
YÖNETENLERİN DİKKATİNE
TAKSİM
Megavizyon'un 'sulu' görevlisi
Bize faksla ulaşan Lora Karen Gençoğlu adlı bir okurumuz, tanık olduğu bir olayı anlatmış: ‘‘1 Mart'ta karşılaştığım bu olay beni insan olarak gerçekten utandırdı. İstiklal Caddesi'nde akli dengesi bozuk olan bir kişi, Megavizyon’un girişinde uyuklarken, bu dükkanın görevlileri tarafından üzerine bir kova su dökülerek buradan kovuldu. Bu insanlık ayıbını şiddetle kınıyorum.’’
BAHÇELİEVLER
Unutulmuş sokak
Bahçelievler Kocasinan Merkez Mahallesi’nde Erhan Sokak yaklaşık yirmi yıldır bir türlü asfaltlanmıyormuş. Sokak sakinleri 80'lerden beri bir türlü yapılmayan asfaltlama çalışmasının artık yapılmasını istiyor.
TARABYA
Kimin üstüne devrilecek?
Sevgi Sitesi Lale Sokak'tan bir okurumuz mahallelerindeki inşaatlar sırasında bir elektrik direğinin eğrildiğini ve rüzgarlı havalarda sallanarak tehlike yarattığı bildirdi. Üstelik bu durum dört yıldır yetkililerin ilgisini çekmemiş.
Süre uzatılsın
Beşiktaş'tan arayan bir okurumuz İETT'nin bir uygulamasından şikayetçi: 65 yaş üstü pasosu olanların paso yenilemesi 15 Mayıs- 1 Haziran arası yapılacakmış. Bu sürenin çok kısa tutulduğunu ve bu yüzden uzun kuyruklar oluştuğunu anlatan okurumuz sürenin uzatılmasını istiyor.