Güncelleme Tarihi:
Eşim dükkanıma gelemiyor
Vitali Hakko İstiklal’in neden trafiğe açılmasını istediğini samimiyetle açıkladı! ‘İstiklal yayalarındır’ başlığımızı slogan haline getiren İstanbullular gazetemizi faks, telefon ve e-mail yağmuruna tutarken, Beyoğlu Güzelleştirme Derneği Başkanı Vitali Hakko caddenin tek şerit halinde araç trafiğine açılmasını istediklerini açıkladı. Hakko buna gerekçe olarak da caddedeki düzensizliği ve karmaşayı göstererek, alışveriş yapan halkın bölgeden kaçtığını, yerine piyasa yapan gençliğin geldiğini savundu: ‘‘Aşık olduğumuz Beyoğlu'na, bu mükemmel yöreye en iyisinin yapılmasını istiyoruz. Benim Vakko olarak bir çıkarım yok. Buradan taşınabilecek güçteyim. Ancak komşularıma faydalı olmak için uğraşıyorum. Tepkileri anlıyorum ama insan bir araştırmada, almak istediği yanıta göre soru sorar. Şimdi orada vergi veren esnaf mağdur durumda. Alışveriş yapan halk çekildi, yerine piyasa yapan, gezmeye çıkan bir gençlik geldi. Bunlar Beyoğlu'na gezmeye gelir, yemek yer ama alışveriş yapmaz.’’
Tramvayın arkasından...
Bu duruma çözüm olarak da tramvay yolunun tek şerit halinde araç trafiğine açılmasını öneren Vitali Hakko, bunun elzem olduğunun da altını çizdi: ‘‘Bir yangın olsa itfaiye giremiyor. Eşim dükkanıma beni görmeye gelemiyor.
Oysa tramvayın arkasından tek şerit yol verilse, uygun yerlere yüz metrede bir bunların duraklayabilmesi için cepler oluşturulsa sorun çözülecek.’’
Elbette ki Sayın Hakko'nun ve yandaşlarının ticari endişelerini anlıyor ve Beyoğlu için en güzelini istediklerine gönülden inanıyoruz. Ancak bu önerilerin iler tutar hiçbir yanının olmadığı da gün gibi aşikar. Çünkü ortadan tek şerit halinde geçecek bir yol, caddeyi garip bir biçimde ikiye bölecektir. İkincisi ve daha önemlisi, örneğin oluşturulacak iki araçlık bir cebe, üçüncü araç girmeye kalktığında ortaya çıkacak kargaşa, kilitlenme, egzoz ve korna sesleri ortalığı cehenneme çevirecektir. Meydana gelebilecek en ufak bir trafik kazasında tek şeritli yol saatlerce kilitlenecek ve değil itfaiye, motorize ekipler bile o karmaşada gitmeleri gereken yere çok geç varacaklardır.
Anlaşılan ve kesin olan tek birşey var o da İstiklal için gereken en son şey caddenin araçlara açılması. Oysa gerçekten iyi niyetli düşünen çevrelerin daha haklı ve gerçekçi talepleri var cadde için:
1. Uygun yerlere istimlakla kat otoparkları kurulmalı ve vatandaş, otopark mafyasının elinden kurtarılmalı.
2. İkide bir yapılan kazıları önlemek için, caddenin altına bir tünel kazılmalı ve bütün elektrik, su, kanalizasyon, telefon şebekeleri bu tünelde toplanarak, bir arıza halinde kazı yapılmadan tünel içinden onarım sağlanmalı.
3. Mezarlığı anımsatan ağaçlar ve çevre düzenlemesi yenilenerek caddeye çağdaş bir çehre kazandırılmalı.
Tam zamanı...
Bütün bunları hayata geçirmek için en uygun zaman kamuoyunun cadde konusunda en hassas olduğu bugündür. Kamuoyunun estirdiği bu tepki rüzgarları bir politikacının yelkenlerini kendisinin bile ummadığı kadar doldurabilir.
İstiklal Caddesi'ndeki gelişmeleri sizlere duyurmaya devam edeceğiz diyoruz. Çünkü bu işin takipçisiyiz.
TEPKİLERDEN SEÇMELER
Birsen İnan: ‘‘Bu özel yerin 'çok özellikli' olarak kalmasını istiyorum.’’
Serhat Dinçer: ‘‘Vakko iş yapamıyor diye caddenin trafiğe açılmasını kınıyorum.’’
Hamiyet Akkaya: ‘‘Trafiğe açılma olasılığına bile şiddetle karşı çıkıyorum.’’
Hatice Genç: ‘‘İstanbul'da huzur bulunacak yerler azalıyor, kesinlikle karşıyım.’’
Güler Mağden: ‘‘Alışveriş yapmıyorum ama orada dolaşmak bana mutluluk veriyor.’’
Tuba Uçar: ‘‘Cadde trafiğe açılırsa hepimiz mahvoluşuna suç ortağı olacağız.’’
Sema Erdoğan: ‘‘Artık uyanalım da bazı şeylere kaybetmeden önce değer verelim.’’
Nurdan Odyakmaz: ‘‘Beyoğlu'muza sakın dokunmayın, onu böyle çok seviyoruz.’’
Hüdai Özkan: ‘‘İstiklal caddesi trafiğe açılmamalı, sizi destekliyoruz.’’
Yüksel Baytekin: ‘‘Gazeteci olarak buna izin vermeyeceğinizi umuyor, sizi destekliyoruz.’’
Celal Özket: ‘‘Kokoreçimin ve profiterolümün üstünde egzoz kokusu istemiyorum.’’
Arslan Yüzgün: ‘‘Caddenin yeniden trafiğe açılması girişimlerini hayretle okudum.’’
Saliha Karataş: ‘‘Tüm güzel yerler zaten zenginlerin, İstiklal'i bize bıraksınlar.’’
Bekletmek hasta ediyor
Okurumuz Yıldız Aktepe, işi nedeniyle bir buçuk yıldır sabah 08.40 deniz otobüsüyle Kadıköy'den Bakırköy'e geçiyormuş. Yaklaşık bir yıldır bu seferi yapan denizotobüsü, Bakırköy iskelesine geldiğinde, iskele dolu olduğu için açıkta beklemek zorunda kalıyormuş.
Bekleme süresinin birkaç dakikadan 10 dakikaya kadar çıkabildiğini belirten okurumuz, denizin dalgalı olduğu günlerde deniz otobüsünün çok sallandığını, deniz tutmayan yolcuların bile midelerinin bulandığını anlattı. Yıldız Aktepe, dalgalı günlerde bu birkaç dakikalık beklemeler yüzünden midesinin bulandığını, indikten sonra uzun zaman bulantıyı durdurmak için uğraştığını, daha sonra bütün gününün kötü geçtiğini söyledi.
Aktepe, şikayetini deniz otobüsü yetkililerine defalarca sözlü olarak iletmiş. Yetkili kişiler tarifelerin eski deniz otobüslerine göre yapıldığını, yeni deniz otobüslerinin aynı mesafeyi daha hızlı geçtikleri için iskelede beklemek zorunda kaldığını söylemiş. Yıldız Aktepe, beklemenin engellenmesi için tarifenin değiştirilmesini, kalkış saatinin on dakika ileri ya da geri alınmasını önermiş. Ancak bu önerisi dikkate alınmamış.
Okurumuz iki gündür 08.40 denizotobüsü yolcularından imza topluyor. Şimdiye kadar yaklaşık 50 kişi, sorunun çözümü için yetkilileri uyaran dilekçeyi imzalamış. Bizden de sorunun duyurulmasını rica etti.
Yönetenlerin dikkatine..
İbrahim Ertürk adlı okurumuz bizi arayarak, kaldırımlardaki bazı trafik levhaların yarattığı tehlikeden söz etti. Dediğine göre bu tür levhalar yaklaşık 1.20-1.40 m. yüksekliğinde, yani ortalama bir yetişkinin boyundan kısa imiş. Bu yüzden dalgın yayaların tabelalara çarptığını, ayrıca kaldırımın ortasına dikildiğinden yürümeyi zorlaştırdığından yakındı. Örnek olarak Nuru Ziye Sokak, Nişantaşı ve Bahçeköy'ü gösterdi.
FINDIKZADE
Çağdaş durak talebi
Bizi arayan bir okurumuz, Cevdet Paşa Caddesi, Küçükhamam'daki otobüs durağının eskiliğinden, bakımsızlığından yakındı. Yakınlardaki birçok semtte otobüs duraklarının yenilendiğini belirtti. Ayrıca Kaldırımlara park eden tankerlerle otobüslerin yayaların geçişini engellediğini söyleyerek, bu duruma bir çözüm getirilmesini istiyor.