Bu öğrenciler okulsuz kalacak

Güncelleme Tarihi:

Bu öğrenciler okulsuz kalacak
Oluşturulma Tarihi: Mart 03, 2003 01:56

Halen 86 öğrencinin eğitim gördüğü Surp Haç Ermeni Lisesi, Ermenilerden alınarak Hazine'ye devredilmek isteniyor. Oysa daha bir ay önce çıkarılan AB uyum yasaları uyarınca azınlıklar, artık rahat nefes alabilecekleri konusunda umutlanmaya başlamıştı. Dava dilekçesinde taşınmazların, okul bir vakıf gibi gösterilerek elde edildiği öne sürülüyor.

AZINLIK vakıflarına mülk edinme hakkı veren yasanın yürürlüğe girmesinin üzerinden daha bir ay bile geçmeden Ermenilere ait bir okul binası ve gayrimenkul, cemaatin elinden alınıp Hazine'ye devredilmek isteniyor. İstanbul Valiliği Muhakemat Müdürlüğü, Üsküdar Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak Hazine adına Surp Haç Ermeni Lisesi aleyhine tapu iptal davası açtı. Dava dilekçesinde taşınmazların okul bir vakıf gibi gösterilerek elde edildiği, oysa böyle bir vakfın kurulmasının hukuki olarak mümkün olmadığı, bu nedenle Hazine'ye devri gerektiği öne sürüldü. Davanın ilk duruşması 20 Mart'ta görülecek.

Hazine'ye devri istenen ve 1961'de bağış yoluyla edinilen okul binasında halen 86 öğrenci eğitim görüyor. Küçükçamlıca'daki taşınmaz mal ise Viktor Keşişoğlu tarafından okul vakfına hibe edilmiş. Davanın Hazine tarafından kazanılması halinde, sözkonusu binanın tapusu, Milli Emlak Müdürlüğü'ne geçecek.

Oysa, Cemaat Vakıflarının Taşınmaz Mal Edinmeleri, Bunlar Üzerinde Tasarrufta Bulunmaları ve Tasarrufları Altında Bulunan Taşınmaz Malların Bu Vakıflar Adına Tescil Edilmesi Hakkında Yönetmelik, Resmi Gazete'nin 24 Ocak 2003 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

Bu değişiklik yürürlüğe girmeden önce 1970'lerde başlatılan bir uygulamayla azınlık vakıflarının mülk edinmesi engelleniyordu. Azınlık vakıflarının önüne çıkarılan bu engel, hukuki dayanağını 1936 Beyannameleri olarak adlandırılan belgeden alıyordu.

Ruhban yetiştirmek amacıyla 1953'de kurulan ve ilk zamanlar Surp Haç Tıbrevank Ermeni Ruhban Okulu Vakfı'na ait olan okul, daha sonra liseye dönüştürüldü. Bugüne kadar binlerce mezun veren okulu idare eden vakıf yönetimleri cemaat mensuplarının oyuyla seçilmiş ve 1980'li yıllara kadar da bu yönetimlerin yasal olduğu İçişleri Bakanlığı'nca kabul edilmişti. Ancak 12 Eylül sonrasında bu kurumun vakıf statüsü taşımadığı öne sürülerek yeni yönetim seçimlerine izin verilmedi.

Okul, o günden beri mezunlarından oluşan gönüllüler tarafından yönetiliyor. Cemaat temsilcileri yasal statüsünün bir şekilde belirginleşmesi için defalarca İçişleri Bakanlığı'na başvurmuş, ama üç gün öncesine kadar cevap alamamış. Üç gün önce okul müdürlüğüne gelen bir mahkeme celbiyle durum anlaşılmış. Cemaat temsilcileri, Surp Haç Ermeni Lisesi Vakfı'nın yasal statü taşımadığını öğrenmişler. Vakfa 40 yıl boyunca izin veren, tüm toplantılarına denetçi gönderen, vakıf defterlerini inceletip onaylayan İçişleri Bakanlığı'nın böyle bir gerekçe öne sürmesi cemaat temsilcilerini şaşırtmış.


İşler düzelmişken sabote ediliyor

HIRANT DİNK

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni

Hırant Dink, mahkemeye verilen dilekçede yer alan ‘‘Ülke güvenliği açısından azınlık faaliyetlerinin kontrolü ile görevli İçişleri Bakanlığı Azınlık Tali Komisyonu'nca alınan kararda’’ diye başlayan bölümün bu davanın açılma niyetini açıkça ifade ettiğini söyledi. Birtakım çevrelerin azınlıkları hep düşman olarak değerlendirdiğini belirten Dink, dava başvurusunun zamanlamasının da ilginç olduğunu belirtti. ‘‘Tam işler düzeliyor, artık rahat bir nefes alabileceğiz, uyum yasalarından sonra daha demokratik bir ülke olacağız diye düşünürken birtakım çevreler adeta devletin attığı adımları sabote etmek için harekete geçiyor.’’

Önce statümüz şimdi de mallarımız elden gidiyor

MIĞIRDIÇ TİMUROĞLU

Surp Haç Ermeni Vakfı Başkanı

Şu anda bizim vakıf statümüzü kabul etmiyorlar. 50 yıl boyunca vakıf statüsüyle yönetilip bugünlere gelmiş bir kurumuz. Birkaç sene önce vakıf statüsünün elimizden alındığı, artık özel okul olduğumuz ilan edildi. Arkasından da gayrı menkullerimiz elimizden alınıyor. Bizim devleti kandırdığımız iddia ediliyor. Bu mantıkla hareket edecek olursak asıl aldatılan biz oluyoruz. Yani yıllar önce bizim vakıf olduğumuzu onaylayan, toplantılarımıza ve genel kurullarımıza denetçi gönderen İçişleri Bakanlığı bizi yarım asır boyunca kandırmış mı oluyor?

Mezunları arasında ünlüler var

Ermeniler arasında Tıbrevank diye anılan okulun binlerce mezunu arasında çok sayıda bilim insanı, yazar ve sanatçı bulunuyor. İTÜ'de Fizik-Matematik dersleri veren dünya çapındaki matematikçi Prof. Dr. Jan Kalaycı, ressam Artin Demirci ve Hamparsum Demirci, karikatürist Ohannes Şaşkal, İngiliz Kraliyet Tiyatrosu'un ünlü oyuncusu Kevork Malikyan, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hırant Dink, Ana Britanika'nın yayıncısı ve Adam Yayınlarının sahibi Nazar Büyüm bunlardan bazıları.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!