Bu küskünlük olmasaydı

Güncelleme Tarihi:

Bu küskünlük olmasaydı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2018 23:51

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Keşke 24 Haziran akşamı iyi bir sınav verebilseydik, bu küskünlük de olmasaydı” dedi. Kılıçdaroğlu, Muharrem İnce’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı ile ilgili soruya ise “Kimin kazanma ihtimali varsa onu aday göstereceğiz doğal olarak. Olması gereken bu” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, ‘Gazete Duvar’’dan Özlem Akarsu Çelik’in sorularını özetle şöyle yanıtladı:

Haberin Devamı

KABAHAT BİZİM
“Küskün seçmene şunu söylerim, seçmeni suçlamak gibi bir lüksümüz yoktur. Küskün demeyelim de kırgın, diyelim. Seçmen kırgınsa mutlaka haklı tarafı vardır. Dönüp kendimizi buradan sorgulamamız gerekiyor. Biz 24 Haziran gecesinde iyi bir sınav vermedik, bunu açıklıkla kabul etmek lazım. Eğer bir kusur ve kabahat varsa o kusur ve kabahat bizim. Kızgınlıkta haklılar ama sandığa gitmemek AKP’ye oy vermek anlamına gelir.

ADAY KİMLİĞİ ÖNEMLİ
Yerel seçimlerde parti kimliklerinden çok, aday kimliği öne çıkar. Örneğin biz çok iyi bir aday çıkarırsak genel seçimlerde diğer partilere oy veren seçmen de kenti yönetmek üzere ona oy verebilir. Biz, tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy alabilecek özelliklere sahip adaylarla seçimlere gireceğiz. AK Parti, MHP, İYİ Parti, Saadet, HDP seçmeni de bizim adaylarımıza baktığında siyasi tercihini bir kenara bırakacak. Yerel seçimler konusunda tüm siyasi partilerin seçmenlerinden oy alan bir aday konusunda hassasiyet göstereceğiz.

(Yerel seçimlerde ittifak) Genel seçimlerde ittifak hukuki bir altyapıya bağlı, yasası var ama yerelde ittifak yasadışı bir olay. Ancak dirsek teması kurabilirsiniz. Bu da büyük ölçüde illerde olur. Gerekirse, ‘Biz, şöyle bir aday çıkarıyoruz, belediye meclis üyelerimiz şunlar…’ denilir, diğer siyasi partilerin seçmenlerinin karşısına öyle çıkılır. O süreç büyük ölçüde kendiliğinden olacaktır ya da büyükşehir, il, ilçe belediye başkan adayının tutumuna bağlı olacaktır.

KİM KAZANABİLİRSE
(Muharrem İnce’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı) Kimin kazanma ihtimali varsa onu aday göstereceğiz doğal olarak. Olması gereken de budur. Adaylar üzerinde durulacak, araştırılacak, kamuoyu yoklamaları yapılacak, örgütlerin görüşü alınacak. Bunları bir araya getirerek bir aday belirleyeceğiz. Anketler de olacak, örgütün eğilimi de alınacak. Ankara’da oturup diğer illerdeki adayları belirlemeyeceğiz. Örgüt oturup konuşuyor, gözlemliyor, bir kişi üzerinde uzlaşıyor. O kişi adayımız oluyor. Bu çerçevede belirlenmiş adaylarımız var, sahada çalışıyorlar.”

ERDOĞAN'A: İADE ET RECEP BEY
BİR ülkenin cumhurbaşkanı bir başka ülkenin bağışladığı bir uçağa, otomobile binemez. ‘Hibe’ diyor, sonra ‘hediye’ diyor. ‘Hibe’ demek ‘bağış’ demek. Türkiye Cumhuriyeti neden bağış kabul eder? O uçak hibeyse hangi ihtiyaca istinaden kabul edildi? Sonra ‘hediye’ diyor. Bu çok daha ayıp. Ülkeler arasında hediye alışverişi de olur. Hediyeleşmenin de ahlaki, vicdani bir sınırı vardır. O uçağı iade et Recep Bey. Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketi’nin başında Cumhurbaşkanı’nın ne işi var? ‘Ben memleketi bir şirket gibi yöneteceğim’ diyordu. ‘İyi polis- kötü polis’ numarasıyla dolar baronlarına 1 milyon dolar karşılığında beş saatte kazandırdıkları para 84 bin 577 dolar.

BAHÇELİ'YE: SİYASİ AYIP
Bizi terör örgütleriyle yan yana gösterme çabası siyasi bir ayıptır. Şimdi ‘Acaba halk CHP’yi destekler, biz de CHP’yi PKK’ya destek veriyor, diye bir özel suçlama alanı içine sokarsak bundan fayda sağlarız’ düşüncesindeyse Sayın Bahçeli, bu yaptığı doğru değildir. Sayın Bahçeli, PKK ile işbirliği yapan AK Parti ile şu an işbirliği yapıyor. Habur’da çadır mahkemelerini CHP mi kurdu? Kim kurdu, belli. Gidip desteği veren kim? Terör örgütüyle aynı masaya kim oturdu?

BAKMADAN GEÇME!