Bu köşe hem özür dileme şansı veriyor hem de bizi hizaya getiriyor

Güncelleme Tarihi:

Bu köşe hem özür dileme şansı veriyor hem de bizi hizaya getiriyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2002 21:36

Hürriyet Gazetesi çalışanları pazartesi günlerini merakla bekler oldu. Çünkü o gün Hürriyet'e Mektuplar Köşesi yayımlanıyor ve kimsenin gözünün yaşına bakılmadan okurlar tarafından eleştiriliyor.

İşte biz de, ne hata yapmışız, kimleri kızdırmış ya da sevindirmişiz, o haftaki eleştiri oklarına hedef olanlar arasında biz de var mıyız diye takip ediyoruz. Bu köşe bizim silahımızla bizi vuruyor. Hürriyet okuru bizden alenen o köşede hesap soruyor. Üstelik bunu Yazıişleri Müdürü ve Okur Temsilcisi Doğan Satmış eliyle yapıyor. Satmış, bu kurumun dünyadaki örneklerinde olduğu gibi bizi çok daha kaliteli bir gazeteciliğe yönlendireceğini söylüyor. Doğan Medya Grubu'nun açıklanan 20 maddelik yayın ilkeleri de zaten bunu gerektiriyor.

Siz birbuçuk yıldır kendinizi göstermeden Hürriyet'in okur temsilciliğini yapıyorsunuz. Bu sıfatınız Doğan Medya Grubu Yayın İlkeleriyle birlikte daha da kurumsallaştı. Nedir bu okur temsilciliği?

-Hürriyet'teki bütün haber, fotoğraf, karikatürlerle ilgili okurların şikayetinin ulaştığı yer okur temsilciliği. Haberde bir yanlışlık gören, eleştiren, haberden dolayı mağdur olan, tekzip etmek isteyenler buraya başvuruyor. Geçen yıl mart ayında başladık bu mektupları yayımlamaya, o gün bu gün haftada ortalama on tane mektup yayımlıyoruz.

Siz gazetenin aynı zamanda yazıişleri müdürüsünüz. Hem gazetenin, hem de okurun temsilcisi olarak aradaki dengeyi nasıl kuracaksınız? Şapkalar karışmayacak mı?

-Dengeyi sağlamak için bence bu ikisinin birarada olması daha uygun. Ama yazı işlerinde olmam, her zaman hataları baştan kesebilme imkanı sağlamıyor. Mesela geçen gün, ‘‘Dul kadın 16 yaşında çocuğu kaçırdı’’ diye bir başlık kullandık. Buna dullar tepki gösterir dedim. Nitekim tepki aldık.

ZAMANLA YARIŞIYORUZ

Öyle söylemenize rağmen ertesi gün yine aynı başlıkla çıkıyorsa, bundan okur temsilcisini takmıyorlar anlamı mı çıkıyor?

-Gazetenin yapısında editörler bağımsız çalışır. Bu başlığın kullanılmamasını konuştuk ama haberin bir şekilde yayımlanması gerekiyordu. Haberi anlatacak daha iyi, daha cazip bir cümle de o anda aklımıza gelmedi. Bir de başlığın verildiği alana sığma sorunu vardı ve yine o başlıkla çıktı.

En çok hangi tür haberler eleştiriliyor?

-Çok kanlı haberlere ve kanlı fotoğraflara tepki geliyor. Tecavüz olaylarının detaylarına inilmesine ve magazin haberlerinin çok uzatılmasına tepki gösteriyorlar. Bu okurlar arasında başyazarımız Oktay Ekşi de, Fatih Altaylı da, sen de vardın. Küçük bir çocuğa tecavüz edilmesine ilişkin haberde ‘‘kirlettiler’’ kelimesini kullandık diye bizi eleştirdin. Hem içimizden, hem de okurlarımızdan tepki geldi. Bunun doğru olmadığını zaten biz de biliyorduk. Hatta, biz nasıl oldu da bunu böyle yazdık, bile dedik. Hürriyet'te çok fazla haber ve fotoğraf yayımlanıyor. Zamanla yarışmanın verdiği telaşla böyle hatalar yapabiliyoruz. İşte bu köşe bize hem özür dileme şansı veriyor hem de bizi hizaya getiriyor.

Okur mektuplarının altında bazen editörün notu başlığıyla açıklama yapılıyor. Bu editör siz misiniz yoksa gazetenin ilgili bölüm editörlerinin ortak aklı mı?

-Hangi bölümün haberiyle ilgiliyse o bölümün editörüne danışıyoruz. Haberin doğruluğu ya da yanlışlığı ile ilgili bir notu olacaksa ona da söz hakkı veriyoruz. Bu bazen yayın yönetmeni, ekonomi, spor ya da dış haber müdürleri olabiliyor.

BİRBİRİMİZİ ELEŞTİRİYORUZ

Tepkiler e-mail ile mi, mektupla mı, faksla mı geliyor? En fazla hangisiyle geliyor?

- Genellikle e-mail ile geliyor ama faks da, mektup da var elbette.

Müşteri her zaman haklıdır der gibi, okur her zaman haklıdır diyor musunuz?

- Okur, haklı olduğu zamanlarda haklıdır. Her zaman haklı olmuyor tabii.

Küfür geliyor mu?

- Ağır küfürler geliyor. Ama küfretmiş diye görmezden gelmiyoruz, küfürlerini ayıklayıp asıl ne anlatmak istiyorsa onu yazıyoruz.

Her gün yüzyüze karşılaştığınız arkadaşlarınızın haberlerini, okur köşesinde en acımasız eleştiriyle koyuyorsunuz. O gün, bu arkadaşlardan köşe bucak kaçıyor musunuz?

- Kaçmıyorum ama bazen arada kalıyorum. Gazeteciler yaptığı işten dolayı özeleştiriye çok açık oluyorlar. Sen de biliyorsun ki gazetede, hep bir ekip halinde çalışırız. Bazen o okuyuculardan daha acımasız birbirimizi eleştiriyoruz. Dolayısıyla hataların ortaya dökülmesinden kimse gocunmuyor.

Hürriyet'e Mektuplar Köşesi, gün gelir en çok okunan yazarlarımızın köşesine rakip olur mu?

- Bilemem ama insanlar eleştirilerinin dikkate alındığını görüyor, başka hangi eleştiriler olduğunu takip ediyor. Gazetesinde görüşü yayımlandığı için de mutlu oluyor. Zaten köşenin yüzde 99'u okuyucuların yazdıkları. Geri kalan yüzde biri de onlara cevaben bizim açıklamalarımız.

Okurlar bizden şikayetçi, peki siz onlardan şikayetçi misiniz?

- Küfür etmeseler iyi olur. Bunun haricinde okurlarımız kendilerini çok özgür hissetsinler. Bu gazete okurların malı. Gazeteyi kendilerinin gibi düşünüp eleştirmeye devam etsinler, işe yaradığını kendileri de görecekler. Zaten okuyucu temsilciliğinin varlık sebebi, gazetenin kalitesini daha da yükseltmek. Bunu okuyucularla birlikte yapacağız.

HAYATTAKİ TEĞMENİN FOTOĞRAFINI ÖLDÜ DİYE BASMIŞIZ

Yahudi asıllı, Rum asıllı diye yazıyoruz. Bu kötü bir gelenek haline gelmiş, yapmamaya çalışıyoruz.

Bir Çin uçağı düşmüştü. Çin Havayolları'nın başına iki ay önce bir kadın atanmıştı diye yazdık. Sanki kadın atandığı için uçak düşmüş izlenimi çıktı. Biz öyle düşünerek yazmamıştık ama okuyunca hakikaten öyle bir izlenim çıkıyordu. Özür diledik.

Geçenlerde Ankara'da bir teğmen evinde ölü bulundu. Teğmenin fotoğrafını yayımladık. Ertesi gün farkettik ki, aynı isimde iki teğmen varmış ve biz hayatta olan teğmenin fotoğrafını kullanmışız. Ertesi gün hemen düzeltmesini koyduk.

Bulmacalarımızda bir iki kez teknik hata oldu. Bununla ilgili bir okuyucu mektubu yayımladık. Bunu yayımlayınca, bulmacayı hazırlayan arkadaşımız çok kızdı. Bulmacada aslında ondan kaynaklanan hata yoktu, teknik bir hatadan dolayı noktaların yeri oynamış ve sorular kaymıştı. Okur da haklıydı, arkadaşımız da..

Bir haberimizde 17 Ağustos depremini 18 Ağustos diye yazmışız. Böyle bir hata olabilir mi? Ama zamanla yarışacağız diye başımıza bunlar da geliyor.

Yılan hikayesine dönen kayakçı

Hürriyet Pazar'da, ‘‘Kış Olimpiyatları'na katılan ilk kadın kayakçı’’ diye bir haber yayımlanmıştı. Haberden sonra ilk tepki, ‘‘19 yaşındaki bir kıza, kadın denmez. Bayan sporcu kavramını niye kullanmadınız’’ olmuştu. Sonra, eski milli kayakçı bir kadın sporcu, ‘‘ilk milli kadın kayakçı yazdığınız kişi değil, benim’’ dedi. Bundan sonra bir doktor, ‘‘o siz de değilsiniz’’ dedi ve 1948'de milli olan kayakçının adını yazdı. Sonra, ilk milli kayakçı benim diyen sporcu, ‘‘kendimle ilgili bilgiyi federasyondan aldım. Doktorun verdiği bilgiyi de yeni öğrendim’’ dedi.

OKUR TEMSİLCİLİĞİ'NE: Hürriyet Pazar'da bu haberi yazan arkadaşımız Alp Ulagay'dan açıklama: ‘‘Yaptığım haber, Kış Olimpiyatları'na katılan ilk kadın kayakçıyla ilgiliydi. İlk ‘milli kadın kayakçıyla' ilgili değildi. Dikkatinize sunarız.

OKUR TEMSİLCİLİĞİ

E-mail: mektup@hurriyet.com.tr

Faks: 0 212 677 06 04

Adres: Hürriyet Medya Towers Güneşli/İSTANBUL

DOĞAN SATMIŞ KİMDİR?

Doğan Satmış (41), 13 yıldır Hürriyet Gazetesi'nde çalışıyor. Gazeteci arkadaşları arasında ‘‘müsekkin gibi adam’’ olarak biliniyor. Bağırıp çağırdığını gören pek yok. Bu meslekte 22 yılını doldurmuş biri olarak sakin kalabilmeyi başaran ender insanlardan. Marmara Üniversitesi Basın Yayın'ı bitirdikten sonra ve hatta daha bitirmeden Anadolu Ajansı'na stajyer muhabir olarak girmiş ve sonra da esaslı muhabir olarak devam etmiş. Sabah ve Bugün gazetelerinin çıkışında bulunmuş ve Günaydın'da gece sayfa sekreteri olarak çalışmış. Hürriyet'e geldiğinde, geceden gündüze yumuşak geçiş yapabilmek için yine üç sene gece çalıştı. Ve nihayet gündüz çalışmanın vakti geldi diyerek aramıza karıştı. Dokuz yıl sorumlu müdür olarak görev yaptıktan sonra, yazı işleri müdürlerimizden biri oldu. Ömer ve Burak adında iki oğlu var. Hürriyet Gazetesi'ndeki geleneği bozmuyor, tenis ve squash oynuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!