Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis’te yeni yasama yılını açış konuşmasında yaptığı uyarıların yanı sıra, AB reformlarına önceliğin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyledi. PKK’lı teröristlerle kucaklaşan BDP’lileri uyaran Gül, diğer yandan 1994’te DEP’lilerin Meclis’ten atılmasına benzer uygulamaların yaşanmaması için iktidara mesaj verdi. Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanımızla bir polemiğin içerisine girmek istemem, farklı düşünüyoruz" dedi.
Gül dün TBMM Genel Kurulu’nda özetle şunları söyledi:
TUTUKLU VEKİLLER: Meclis'teki tablo eksik
BASINA ENGEL: Halkı haberdar etme hakkı temel esastır
BAŞKANLIK SİSTEMİ: Sıkıntılı olanı da var
Bu dönem hassas
Dünyada, çevremizde ve ülkemizde karşı karşıya kaldığımız sorunlar bu yasama dönemini öncekilerden daha hassas hale getirmiştir. Birbirimizin düşünce ve kaygılarına empatiyle yaklaşalım. Dışlayıcı ve birbirimizden uzaklaşmayla sonuçlanacak üslup kullanmaktan kaçınalım. Sözün gücünün ne olduğunu hep hatırda tutalım. Bir yasama yılı nasıl başlarsa öyle devam ediyor. Ülkemiz ve milletimizin karşılaştığı bütün sorunların çözüm yeri Yüce Meclis’tir. Meclis kompozisyonunda meydana gelebilecek her türlü noksanlık, geçmişte yapılanları tekrar etmekten ve çok ihtiyacımız olan çözümleri daha da ötelemekten başka bir işe yaramayacaktır.
Teröre karşı yapılanma
Terör, siyasi veya adi bir suç değil, insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Teröre karşı mücadelede en ufak bir zafiyet içine girilmesi asla söz konusu olmayacaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri ve güvenlik güçleri teröre karşı yürüttüğü mücadeleyi büyük fedakarlıkla ve yeni şartlara göre kendisini yeniden yapılandırarak sürdürmektedir.
Yemine sadakat çağrısı
Bu bağlamda hepimiz bu Meclis çatısı altında yaptığımız ‘Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini’ koruma yeminine sonuna kadar sadakat göstermeliyiz. Terör ile demokrasi hiçbir ahvalde kol kola gezemez. Terörün kucaklanmasına, övülmesine ve meşru gösterilmesine müsamaha eden bir demokrasi de dünya üzerinde mevcut değildir.
Bu tabloda noksanlık
Seçildikleri halde bu yasama yılında da Meclis’te olamayan milletvekillerinin bu tablo içinde bir noksanlık oluşturduğunu belirtmek isterim. Seçimlere yasal olarak katılmış, halkın oyunu almış, milletvekili sıfatını taşımaya hak kazanmış herkesin, haklarında kesin yargı kararları ortaya çıkana kadar yasama faaliyetine katılması gerektiğini düşünüyorum.
Akreditasyon eleştirisi
Bir ülkede yazarların, düşünürlerin ve fikir adamlarının görüşlerini korkusuzca paylaşabilmeleri o ülkeye itibar kazandırır. Aynı şekilde gazeteciler, haberciler ve bir bütün olarak medya mensuplarının halkı haberdar etme görevlerini yerine getirirken hiçbir engelle karşılaşmamaları da temel esastır. Hiç kimse fikirleri ve fikirlerini medya yoluyla açıklaması yüzünden hapse düşmemelidir. Şiddeti teşvik eden ile görüş açıklayan arasında kesin bir ayrım gözetilmelidir.
Yeni anayasa çabaları
Bugün konjonktürel sebeplerden artan terör saldırılarının tuzağına düşüp, yanlış istikamete girmemeli ve tekrar kısır döngü içine düşmemeliyiz. Bu bağlamda yeni Anayasa hazırlanması çabalarımızı da kararlılıkla sürdürmeliyiz. Yüzde 100 anlaşmanın ne denli güç olduğunun farkındayım. Özgürlükçü bir anayasayla yeni bir vatandaşlık mukavelesini gerçekleştirmeliyiz.
Başkanlığın sıkıntısı
Alternatif anayasal sistemlerin gündeme getirilmesi, bu sistemlerin olumlu ve olumsuz yanlarının irdelenmesi sağlıklı bir tartışmadır. Bu sistemlerin dünyada başarıyla uygulandığı örnekler bulunduğu gibi, ciddi sıkıntılara yol açtığı örnekler de mevcuttur. Önemli olan meseleyi kendi bütünlüğü içinde tüm veçheleriyle tartışmaktır.
AB sürecinde inisiyatif
AB üyelik perspektifinin getirmiş olduğu ivmeyle Türkiye’nin, ekonomisini ve demokrasisini güçlendiren ve vatandaşlarımızın hayat standardını yükselten pek çok reforma öncülük ettiği bir gerçektir. Çoğu kez karşı taraftan kaynaklanan nedenlerle süreç yavaşlasa da biz kendi işimize bakmalı ve AB müktesebatı çerçevesinde atılması gereken doğru adımları kararlılıkla atmalıyız. Yüce Meclis’ten beklentim, AB uyum yasalarına ve reformlarına yönelik önceliğin yeniden tesis edilmesi ve bunların somut kazanımlara dönüştürülmesidir.
Çoğulculuk mesajı
Nüfusunun çoğunluğu Müslüman, demokratik ve laik bir ülke olarak Türkiye farklı din ve etnik kökenden vatandaşlarını mutlu etme çabalarıyla dikkat çekiyor. “Türkiye gibi olmak” bugünün dünyasında bazı halklar için bir özlem haline geldi. Bu vasıflarımızın ülkemize ve özellikle devlet yönetiminde görev alanlara ayrı bir sorumluluk yüklediğine hiç kuşku yoktur. Özenilecek vasıflarımızı daha sağlamlaştıracak kararlı yürüyüşümüze devam etmeliyiz.
Erdoğan’dan ‘tutuklu vekil’ yorumu
Cumhurbaşkanı ile aynı fikri paylaşmıyoruz
CUMHURBAŞKANIMIZLA BİR POLEMİĞİN İÇERİSİNE GİRMEK İSTEMEM WEB / TV
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, “Tutuklu vekillerin yerinin Meclis olduğu” yönündeki sözlerine katılmadı. Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanımızla bir polemiğin içerisine girmek istemem. Bizim bu düşünceyi paylaşmadığımız ortada zaten. Çünkü bu insanlar arazide çalışarak milletvekilliğini kazanmış olan insanlar değiller. Onlar zaten o dönemde içerideydiler ve o dönem içerideyken tersten dönüp parlamentoya gelme gayreti içindeydiler. Bakın şimdi onlardan bir tanesi, buyurun ilk derece mahkemenin verdiği karar; 18 yıl. Dışarıda olmuş olsaydı durum çok daha farklı olmuş olacaktı. Bunları iyi görmek durumundayız” dedi.
Hakaret edeni davet etmedim
Erdoğan, AK Parti kongresine bazı gazetelerin davet edilmemesiyle ilgili soruya ise şu karşılığı verdi: “Gayet netim. Burada herhangi bir savunma içerisinde değilim. Bize sürekli olarak hakaret eden, her türlü saygısızlığı sürekli olarak gösterenleri, ben de kendi özel böyle bir günümüze davet etmek zorunda değilim. Bundan dolayı da davet etmedik. Olay bu kadar basittir. Yani bu işi bu kadar seviyorlarsa zaten bunca televizyonlar yayınladılar. Oradan takip eder, gerekli değerlendirmeleri yine yaparlar. Yani sadece onların şeyi; Arena’ya girememişlerdir olay budur.”
Alkışlarla
MECLİS’in yeni yasama yılı açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genel Kurul’a girişinde ve ayrılırken alkışlandı. Cumhurbaşkanı’nın salona girişinde AK Parti, CHP, MHP ve BDP’liler ayakta karşıladı. Aralarında CHP’li İsa Gök’ün olduğu bazı milletvekilleri ayağa kalkmadı. Gül’ü gelirken ayakta karşılayan CHP’liler, giderken uğurlamadı. Ancak Gül’ün konuşmasının milletvekillerinin tutuksuz yargılanması ve özgür basın vurgusunu içeren bölümleri muhalefetten alkış aldı. Gül, hükümet sırasının yanından geçerken Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlar da kendisini ayakta alkışladı.