Bu katliamı durdurun

Türkiye'de ‘‘girişimcilik ve ekonomi’’ adına akıl almaz cinayetler işleniyor. Bunun son örneği, bitki ve hayvan zenginliği açısından tüm dünyada eşi benzeri bulunmayan, arkeolojik açıdan da son derece önemli olan Kazdağı'nda yaşanıyor. Arkeologların ve botanikçilerin giremediği yere madenciler dozerlerle, kepçelerle giriyor. Türkiye'nin en büyük oksijen üretme merkezi, verimi son derece düşük linyit madeni uğruna acımasızca yağmalanmakta.

Gür-Tem Madencilik Turizm ve Tic. Ltd. Şirketi'ne ait maden arama ruhsatıyla kolları sıvayan Duraksan Ltd. Şirketi'nin buldozerleri, Kalkım yakınlarında durup dinlenmeden yüzyıllık ağaçları deviriyor. Ne hikmetse buldozerler, hafta arası çalışmayıp hafta sonları güneş doğmadan işbaşı yapıyor ve güneş batana kadar, dur durak bilmeden çalışıyorlar!.. Yetkili ve ilgili kişiler ise, şaşkınlık verici bir kaygısızlık ve bilgisizlik içinde, yumuşak koltuklarında oturuyorlar!..

Madencilere Orman Bakanlığı Kadastro Daire Başkanlığı kesim izni vermiş. Kesilecek ağaçlar çoktan damgalanmış. Belli ki, Orman Bakanlığı'ndan gelecek izin, çantada keklik görülüyor. Nitekim bekledikleri gibi de olmuş. Olmuş ama Kültür Bakanlığı'nı pek hesaba katmamışlar. Sanırım böyle bir şeye gerek bile duymamışlar. Gelişmelere bakılırsa, Kültür Bakanlığı'nı nasıl diskalifiye edeceklerinin hesabını çok iyi yapmışlar. Bürokrasinin nasıl işlediğini de iyi bildikleri ortada. Çünkü yasal olarak 10 Ocak 1998 (bugün) kesime başlamaları gerekiyor!..

GENETİK REZERV

Kazdağı Milli Parkı'nın kuzeydoğusunda Kalkım bucağında yüzyıllık ağaçlarla kaplı koca orman, bakanlıklar ve kurumlar arasındaki yazışmalar, iletişim kopuklukları ve bürokratik kargaşa arasında yok olup gidecek. Kazdağı, dünyanın ve Türkiye'nin en önemli genetik rezervlerinden bulunduğu bir coğrafya. Yüzyıllık karaçamlardan, göknarlardan, yüzlerce tür bitkiden ve canlılardan oluşan ormanın değerini anlatmaya gerek yok. Bütün bunların yanında büyük bir kültürel miras antik bir kentin mezarlığı da ortadan kalkacak.

Dünya Bankası'nın maddi desteği ile yürütülen ‘‘Genetik Kaynakları Yerinde Koruma Projesi’’nin pilot bölgelerinden biri Kazdağı. Hem iklim, hem jeolojik açıdan bütün dünya ülkelerinin dikkatini yönelttiği, birinci derecede koruma altına alınması gerektiği saptanan bir bölge. Dünya Bankası, ‘‘Institu Conservation of Genetik Diversity in Turkey’’ Türkiye'de Genetik Çeşitliliğin Yerinde Korunması Projesi için tam 5.1 milyon dolar bağışlamış bulunuyor. Yedi yıllık bu projenin içinde Kazdağı, tam yedi bölgeye ayrılıp türleri saptanan bitkiler tek tek sınıflandırılmış. Bu projede Kalkım bucağı, 4'üncü bölge olarak belirtiliyor. Yani madencilerin linyit çıkartmak için hafriyat başlattıkları Koca Mezarlık da koruma altına alınmış olan bu bölgenin içinde kalıyor.

Oksijen deposu

Madencilik çalışmalarının yapıldığı alan, Kazdağı Milli Parkı'nın hemen yanında. Milli park 21 bin 300 hektarlık bir alanı kaplıyor. Kalkım bucağının içinde bulunan maden sahası, Dünya Bankası'nın Türkiye'de Genetik Çeşitliliğin Yerinde Korunması Projesi için belirlediği bölgeler içinde yer alıyor. Dünya Bankası'nın tam 5.1 milyon dolar bağışladığı projede Kalkım, 4'üncü bölge olarak belirlenmiş durumda. Milli park sınırları içinde Sütüven Şelalesi, Şahinderesi Kanyonu, Sarıkız Tepesi gibi doğal ve kültüren harikalar var. Milli park sınırları içinde kalan Altınoluk, Türkiye'nin oksijeni en bol yeri olarak kabul ediliyor.

Türkye'nin akciğerleri ve en önemli gen kaynağı Kazdağı, devlet eliyle yağmalanıyor. Bilimsel ve doğal güzellik açısından paha biçilemeyen Kazdağı, madencilerin buldozerleriyle delik deşik ediliyor. Tüm dünyada yalnızca Kazdağı'nda yetişen yüzyıllık ‘‘Kazdağı göknarları’’ birer canavara benzeyen madenci kepçeleriyle acımasızca yerle bir ediliyor.