OluÅŸturulma Tarihi: Nisan 20, 2003 00:00
Hükümet, müze ve kütüphanelerin yönetimini Kültür Bakanlığı'ndan alıp, yerel belediyelere baÄŸlıyor.TV'lerden günlerden beri BaÄŸdat'ta yaÅŸanan kültür yaÄŸmasını seyredip üzülüyoruz ama tedbir almadığımız takdirde müzelerimizde BaÄŸdat'ta yaÅŸanan yaÄŸmanın beterine ÅŸahit olacağız ve bu yaÄŸma ‘‘yasal’’ bir ÅŸekilde, yakında TBMM'ye sevkedilecek olan Kamu Yönetimi Reformu Kanunu sayesinde gerçekleÅŸecek.Tasarı, birçok bakanlıkla beraber Kültür Bakanlığı'nın da taÅŸra teÅŸkilátını kaldırıyor, müzelerle kütüphaneler belediyelere ve il yönetimlerine devrediliyor. Bu tasarı kanunlaÅŸtığı takdirde önemli kültür mekánlarında, meselá Topkapı Sarayı'nda neler yapılması gerektiÄŸine bundan böyle müzeciler, uzmanlar ve sanat tarihçileri deÄŸil, Belediye Meclisi'ndeki müteahhitler yahut Ä°l Genel Meclisi'ndeki market sahipleriyle emlákçiler karar verecekler.TV ekranlarından, günlerden beri, BaÄŸdat'taki müzelerle kütüphanelerin nasıl yaÄŸmalandığını seyrediyoruz. Paramparça edilip yerlere saçılmış binlerce eserin arasında iki elini birden kafasına vura vura aÄŸlayarak dolaÅŸan Iraklı hanım müzecinin görüntüsü, medeniyet tarihinin unutulmaz ibret belgelerinden biri olarak kalacak.Ama Türkiye'de de ne kadar müze, kütüphane, arkeolojik alan ve benzeri kültürel mekán varsa, gözümüzü açmadığımız takdirde çok yakın bir gelecekte BaÄŸdat'takilerin akıbetini yaÅŸayacak, üstelik beteri olacak.Sebep, ÅŸu anda hazırlanan ve önümüzdeki günlerde TBMM'ye sunulacak olan bir kanun tasarısı. ‘‘Kamu Yönetimi Reformu’’ isimli bu tasarı İçiÅŸleri, Adalet ve Maliye gibi birkaç bakanlık dışında kalan bakanlıklara baÄŸlı taÅŸra teÅŸkilátlarının ayırım yapılmadan dağıtılmasını ve bu teÅŸkilátların görevlerini belediyelerle il yönetimlerinin üstlenmesini öngörüyor.TaÅŸra teÅŸkilátı dağıtılacak olan bakanlıklar arasında bu hafta Turizm ile birleÅŸtirilen Kültür Bakanlığı da var. Kamu Yönetimi Reformu tasarısının kanunlaÅŸması halinde bakanlığın müsteÅŸar yardımcısından baÅŸlayarak birçok genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire baÅŸkanı, il kültür müdürü kadroları iptal edilecek, çeÅŸitli illerde bulunan müze ve kütüphane benzeri kuruluÅŸlar da yerel yönetimlere devredilecekler.Kültür Bakanlığı'nın üst düzey bürokratları, geçtiÄŸimiz günlerde bazı önemli müzelerin bu tasarının dışında bırakılması için bir giriÅŸim yaptılar. Bürokratlar siyasi otoriteden tasarının özellikle Topkapı Sarayı, Ä°stanbul Arkeoloji, Ayasofya, Ä°slam Eserleri, Efes, Bodrum, Ankara Anadolu Medeniyetleri, Çanakkale ve Ä°zmir Müzeleri'ni merkeze baÄŸlı bırakacak ÅŸekilde hazırlamalarını istediler ama çabaları sonuçsuz kaldı ve tasarıda bu yerler için bir ayrıcalığa gidilmedi. Kamu Yönetimi Reformu Tasarısı'nın bu ÅŸekilde yasalaÅŸması halinde ÅŸimdi Kültür Bakanlığı'na baÄŸlı olan bütün müze ve kütüphaneler belediyelere ve il idarelerine devredilecek.Bütün bunlar olup biterken, bu hafta kültür alanında çok önemli bir baÅŸka geliÅŸme daha yaÅŸadık: Emeklilik yaşını 61'e indiren kanunun Resmi Gazete'de yayınlanmasından hemen sonra, Türkiye'nin önde gelen tecrübeli müzecileri otomatikman emekli oldular.BAÅžIMIZA BUNLAR GELECEKMakamlar orada oturanlarla kaim deÄŸildir, bir bürokrat gittiÄŸi zaman yerine bir baÅŸkasının gelmesi son derece normaldir ama bu kural müzelerde artık iÅŸlemiyor. Zira halen yürürlükte olan ‘‘Atama ve Görevde Yükselme YönetmeliÄŸi’’, müzelere yeni yöneticilerin tayin edilmesine engel. Müdürlüğe yükseltilecek yöneticinin bu yönetmelik uyarınca mutlaka bir sınavdan geçirilmesi gerekiyor ama Kültür Bakanlığı bu sınavı üç seneden beri yapmadığı için boÅŸalan yere bir baÅŸka müzenin müdürünün kaydırılmasından baÅŸka bir çare bulunmuyor. Ancak hem yeterli sayıda müze müdürünün olmaması, hem de Topkapı Sarayı, Ä°slam Eserleri ve Arkeoloji Müzeleri gibi son derece önemli yerlerin uzmanlık gerektirmesi sebebiyle bu yola da gidilemiyor.Genel bütçedeki payı binde 2'ye düşürülen Kültür Bakanlığı'na 15 seneden buyana arkeolog, sanat tarihçisi, Sümerolog ve Hititolog alınmadı. Kadrolar ÅŸimdi boÅŸ bulunuyor ve sadece bu kadrolara deÄŸil, önceden boÅŸalmış olan diÄŸer birçok müze müdürlüğüne de tayin yapılamıyor, dolayısıyla birçok müze kapalı tutuluyor. Türkiye'de ÅŸu anda 25 müze müdürlüğü, 25 müdür yardımcılığı kadrosu boÅŸ, tam 52 adet müze kapalı, en önemli ve en zengin müzelerimizden birçoÄŸunun bazı bölümleri, meselá Ä°stanbul Arkeoloji Müzesi'nin dörtte üçü kilit altında.Tasarı kanunlaÅŸtığı ve Turizm ile birleÅŸtirilen Kültür Bakanlığı'nın taÅŸra teÅŸkilátı dağıtıldığı takdirde ilk aÅŸamada bakın neler olacak:Müzeler önümüzdeki birkaç ay içerisinde belediyelere veya özel idarelere devredilecek. Bürokratların teklif ettiÄŸi ayırım yapılmazsa, yani önemli müzelerle kütüphaneler bakanlığın merkez teÅŸkilátına baÄŸlı tutulmazsa yerel yönetimler bütün kültür ve tarih merkezleri üzerinde tek söz sahibi olacaklar. Küçük bir örnek: Topkapı Sarayı'nda Hazine Dairesi'nin ne ÅŸekilde teÅŸhire açılacağını yahut Harem'de nelerin yapılması gerektiÄŸini senelerini bu iÅŸe vermiÅŸ müzeciler, uzmanlar ve sanat tarihçileri deÄŸil, bundan böyle Belediye Meclisi'ndeki müteahhitler yahut Ä°l Genel Meclisi'ndeki market sahipleriyle emlákçiler belirleyecek.Türkiye'de halen devam etmekte olan ve bir kısmı yabancı arkeologlar tarafından yapılan 300'den fazla kazı ile ileride baÅŸlayacak olan kazılarda bir kaos yaÅŸanacak. Kültür Bakanlığı'nın taÅŸra teÅŸkilátı ortadan kalkacağı için kazılara göz-kulak olan ‘‘kazı komiserleri’’ tayin edilemeyecek, kazı izinlerini aslen arkeolog olan uzman bürokratlar deÄŸil, belediyeciler verecek.Koruma kurulları bakanlığın elinden çıkacak ve belediyelere yahut il özel idarelerine devredilecek. Dolayısıyla, Sultanahmet Meydanı'nda günün birinde 60 katlı bir gökdelen yükseldiÄŸinde hiÅŸ ÅŸaÅŸmamamız gerekecek.Topkapı'nın, Arkeoloji'nin yahut Ä°slam Eserleri Müzesi'nin, bir zamanlar Ä°stanbul'un en renkli müzelerinden olan ve bünyesinde son derece önemli parçaları barındıran koskoca Åžehir Müzesi'ni Yıldız'da birkaç odadan ibaret sığıntı bir mekána çevirmiÅŸ olan BüyükÅŸehir Belediyesi'ne teslim edilmesi halinde neler yaÅŸayacağımızı düşünmek beni ürpertiyor. Hemen her gün talan edilen elyazması kitaplıklarının ilçe belediyelerinin eline geçmesi halinde olacakları söylemeye ise dilim varmıyor.Taliban, tarihin ve kültürün üzerine dinamitle gitti, Iraklılar yaÄŸmaladı, biz ise yasa tasarılarıyla yürüyoruz. Bu yazıyı yazdığım sırada, masamın üzerinde ÅŸimdi Kültür Bakanlığı MüsteÅŸarı olan Prof. Dr. Mustafa Ä°sen'in Türk Edebiyatı'ndaki mersiyeleri anlattığı 'Acıyı Bal Eylemek' isimli eseri duruyordu ve kitabın 96. sayfasında asırlar önce yazılmış olan ama sanki bugünü anlatan çok güzel bir beyte rastladım: ‘‘Çıksın bu derd göklere áh u figan gibi / Kutsiler acısın bize halk-ı cihán gibi’’.Ben, BaÄŸdat'taki müze yaÄŸmasından beter olacağı kesin gibi görünen yakın gelecekteki bu kültür talanının yaÅŸanmaması için siyasilerden artık pek birÅŸey beklemiyorum. Bu 'yasal yaÄŸma'yı önleme görevi, öncelikle yukarıdaki beyti yayınlayan Kültür Bakanlığı MüsteÅŸarı'na düşüyor.Hat eserlerini bilin bakalım kim deÄŸiÅŸtirdiGEÇEN hafta, birbirinden garip üç mektup aldım: Üçü de sahte isimle gönderilmiÅŸti. Türk hat sanatının bugün hayatta bulunan, hem kendisine, hem de sanatına büyük hürmet gösterdiÄŸim üstadı Prof. Dr. Ali Alparslan'a olmadık iftira ve hakaretle doluydular.Bu garip mektupları kimin yazmış olabileceÄŸimi uzun uzun düşündüm ve buldum: Kendi kendini 'hattat' ilán eden ve senelerdir planlı bir faaliyet içerisinde bulunan bir adamın elinden çıkmışlardı. Bu zat Ä°stanbul'un büyük camilerini ve türbelerini dolaşıyor, mekánın en göze çarpan yerinde asılı duran ve Türk hattının geçmiÅŸte yaÅŸamış önemli isimlerinin eseri olan levhaları bir yolunu bularak kaldırtıyor, onların yerine 'hat' zannettiÄŸi kendi karalamalarını koyduruyordu. Böylelikle atelyesine gelip yazı sipariÅŸ edenlere 'Ben önemli bir sanatkárım, filanca yerde benim levhalarım asılı, dolayısıyla eserlerim pahalıdır' deyip fiyatını yükseltiyor ama ilgililer ve yetkililer bu olup bitenlere seyirci kalıyor, hattá álet oluyorlardı.Åžimdi kısa bir müddet bekleyeceÄŸim: Kendisini temize çıkartma çabasıyla üstadlara dil uzatmaya yeltenen iÅŸbu zátın bazı camilere, padiÅŸah türbelerine ve müzelere koydurttuÄŸu karalamalar ile 'ibrikler' kaldırılıp vakti zamanında oralarda bulunan eserler eski yerlerine asılmadığı takdirde Vakıflar ve Türbeler Müdürlüğü yetkililerinin álet oldukları bu utanmazca fiyat arttırma oyununu belgeleriyle ve fotoÄŸraflarıyla yayınlayacağım. Ä°ftiracı muhbirime ve ona álet olanlara duyurulur!Â
button