Güncelleme Tarihi:
“Bu, prostat bezinde küçük bir tümör ve hastalığın seyri iyi, yani agresif seyirli bir tümör değil” diye konuşan Santos, tümörün lokal anesteziyle alınacağı için ameliyat sırasında devlet başkanlığı yetkilerini geçici olarak devretmesinin gerekmeyeceğini ifade etti.
Doktorların ameliyatın kendisi için bir tehlike oluşturmadığını söylediklerini belirten Santos, “Ancak ameliyatın ardından ve hastaneden ayrıldıktan sonra 5-6 hafta boyunca seyahat etmemem tavsiye edildi” dedi.
Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff ve selefi Luiz İnacio Lula da Silva da kanserle mücadele eden Güney Amerikalı liderler arasında yer alıyor.
Brezilya'nın ilk kadın devlet başkanı olan Rousseff'e 2009 yılında lenf bezi kanseri teşhisi konulmuş, siyasetçinin tedavi sürecinin ardından sağlığına kavuştuğu belirtilmişti.
Brezilya'nın bir önceki lideri Lula da Silva ise gırtlak kanserine yakalanmış, kemoterapi sonucunda 67 yaşındaki Silva'nın hastalığı önemli ölçüde atlattığı bildirilmişti.
Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner'e de geçen yıl Noel arifesinde yapılan olağan tıbbi tarama muayenesi sırasında tiroit kanseri teşhisi konulmuştu. Ocak ayında bir ameliyat geçiren 58 yaşındaki Kirchner'in daha sonra kanser olmadığı belirlenmişti.
Kirchner'in sözcüsü, ameliyatta alınan doku örneklerinin incelenmesi sonucunda devlet başkanının tiroit bezinde iki nodülün tespit edildiğini, ancak kanser hücresine rastlanmadığını açıklamıştı.
Paraguay Devlet Başkanı Fernando Lugo'ya da 2010 yılında lenf bezi kanseri teşhisi konulmuş, kemoterapinin ardından hastalık gerileme dönemine girmişti.
Peru'nun insan hakları ihlalleri nedeniyle hapiste bulunan eski lideri Alberto Fujimori ise yıllardır kanserle savaşıyor. Ağız kanserine yakalanan Fujimori, en son Ağustos ayında bir ameliyat geçirdi.