Ali LEYLAK- Ömer ÅžULUL/ÅžANLIURFA (DHA)
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 28, 2012 12:30
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Şanlıurfa’da, BDP’li Suruç Belediyesi’nin verdiği iftar yemeğinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirerek, "Suriye Kürtleriyle ilgili konuşurken, kendi ülkende 20 milyon Kürdün yaşadığını, aklından bir an bile çıkartma, barut fıçısının üstüne oturarak çakmak çakma derim" dedi. Alınan yoğun güvenlik önlemlerini de eleştiren Demirtaş, ''Suruç girişinde AKP polisi öylesine bir tedbir almış ki şaştım kaldım. Kendi halkından bu kadar korkan bir devlet görmedim'' diye konuştu.
BDP Genel Başkanı Sellahatin Demirtaş, Suruç Belediyesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Diyarbakır’dan uzun bir araç konvoy eşliğinde iftar yemeğine katılan Demirtaş ve beraberindekiler, Aligör Beldesi’nde polis ve jandarmanın arama noktasında durduruldu. Geçmiş tarihli izinle konvoyun durdurulduğu iddiasıyla polislerle bir süre tartışan Demirtaş, bu konuda suç duyurusunda bulunacağını ifade etti. Polisin kimlik kontrolünün ardından BDP’li heyet ilk olarak Suruç BDP İlçe Binası'na hareket etti. Ardından Zerdüştlüğün kutsal kitabı olan 'Avesta' adlı düğün salonuna verilen iftar yemeğine geçildi. Yaklaşık 2 bin kişinin katıldığı iftar yemeğinde Demirtaş zafer işaretleri, zılgıt ve sloganlarla karşılandı.
DEMİRTAŞ'IN DA KATILDIĞI İFTAR YEMEĞİNDE YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMLERİ / Foto Galeri
  Â
VALİ GÜVENÇ’E ÇATTI
Aligör Beldesi’nde alınan yoğun güvenlik önlemlerine iftar yemeğinde değinen Demirtaş, kendi halkından korkan böylesi bir devlet görmediğini ve Suruç halkından korkan bir vali de görmediğini belirterek Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç’i eleştirdi. Demirtaş, "Tarihin bu kadar değiştiği bir dönemde Kobani’nin birkaç yüz metre ilerisinde buraya iftara geldik. Ama Suruç girişinde AKP polisi öylesine bir tedbir almış ki şaştım kaldım. Ben bu güne kadar bir çok ülke gezdim. Ama kendi halkından bu kadar korkan bir devlet görmedim. Türkiye’nin birçok şehirlerine de gittim ama Suruç halkından, kendi halkından bu kadar korkan bir Vali de görmedim. Urfa valisinin ödü kopmuş, sanıyor ki BDP Genel Başkanı gelecek buraya iftar yemeği yiyecekler, daha sonra burayı Kobani’ye (Suriye’nin kasabası) katacaklar. Şimdi buradan halktan korkanlara sesleniyorum. Ya kardeşim zaten bu sınır uyduruk bir sınır, araya çektiğiniz bu sınır yapay bir sınırdır. Zaten Kobani’yle Suruç iç içedir. Senin haberin yok bundan. Urfa Valisi'ne daha önceden söyledim. Sen bizlerle uğraşacağına Urfa Cezaevi'nde yanarak katlettiğin insanların hesabını ver. Sen o kadar Toma, polis, askeri buraya dikeceğine 13 insan diri diri yanarken, onları kurtarsaydın. Senin işin odur. Sen kendi işini yap bizim siyasi çalışmalarımızı engellemek senin işin değil, vali olarak senin görevin bu değil. Siyaset yapmak istiyorsan istifa et git AKP’ye yoksa başka partiye mi girersin git boyunun ölçüsünü o zaman görürüm. Ama sen böyle tankla, copla, panzerle Toma’yla bu halkın taleplerini durduracağını sanıyorsan yanılıyorsun. Bak hatırlatayım Suruç’ta arkamda Kobani var Kürdistan’dır. Benim durduğum yer Kürdistan’dır. Bunları bilmen lazımdır" dedi.
'ÖCALAN’A ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ;'
Konuşmasında "365 gündür Kürt önderi Sayın Abdullah Öcalan’dan
haber alınamıyor" diyen Selahattin Demirtaş. "Ben buradan bir kez daha bu hukuksuz Allahsız, vicdansız, tecrit politikaları kınadığımı ifade ediyorum. Biz tecrit kaldırılsın, avukatlar Sayın Öcalan’la görüşsün istemiyoruz. Biz Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü istiyoruz. Sayın Öcalan özgür olsun istiyoruz" diye konuştu.
'ÖCALAN’DAN ORTADOĞU İÇİN FİKİR ALSINLAR'
Demirtaş konuşmasında Ortadoğu üstadı ve uzmanı halkların kardeşliğini sağlayabilecek olan kişinin İmralı’da rehin tutulduğunu iddia ederek şöyle konuştu: "Birazcık akılları olsa Sayın Öcalan’dan fikir ve öneri alırlardı. Onun kadar iyi siyaset ve halkına güvenmiş olsalardı böyle bataklığa girmemiş olacaklardı. Onun çağrılarına kulak vermiş olsalardı. Türkiye bu kadar bataklığa girmemiş olacaktı. Erdoğan bataklığa girdiği için ne ileri gidiyor ne de geri gidebiliyor".
'BAŞBAKAN KÜRT DÜŞMANLIĞINI YAPIYOR'
Suriye’li Kürtlerinin kansız ve çatışmasız bir şekilde devrim gerçekleştirdiğini söyleyen Demirtaş, kendi öz yönetimini kuran bir halka Başbakan Erdoğan’ın "Oraya müdahale ederiz. Orada terörist ağıdır. Biz orayı dağıtırız" diye konuştuğunu hatırlatarak, "Hangi kanun ve yasaya göre sen gidip oraya müdahale edeceksin. Hangi uluslararası sözleşmeye göre sen orada müdahale edeceksin" dedi.
Başbakan Erdoğan’ın 'Suriye Kürdistanı'na gireriz' söyleminin kanun dışı olduğunu söyleyen Demirtaş, "Halk kendi iktidarını kuruyor diye diğer bir ülkenin müdahale etme hakkı yoktur" diye konuştu. Başbakan'ın derdinin PYD veya PKK olmadığını bildiklerini ifade eden Demirtaş, "Başbakan açıkça Kürt düşmanlığı yapıyor. Irkçılık yapıyor. Derdi PKK’de değil. Kürt halkının tek bir özgürlük kazanmasına dahi tahammül gösteremiyor. Milliyetçi düşünceyle hareket ederek oraya müdahale etmek istiyor" dedi.
'ESAD’A BU KADAR ASLAN KESİLMEMİŞTİN'
Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’de yaşayan Kürtlere bir harfi bile fazla gördüğünü belirten Demirtaş, "W harfini Türkiye’deki Kürtlere yasaklayabiliyor. Ama çıkıp Suriye’deki halkı terörist ilan ederek Kürtlerin haklarını ve özgürlüklerini yok etmeye çalışıyor. Dikkat edin Suriye meselesi 1,5 yıldır yaşanıyor. Siz bu Başbakan'ın ağzından tek bir gün bile Suriye’ye gireriz müdahale ederiz duydunuz mu? Senin savaş uçağını düşürdüler. Suriye’ye gireriz demedin. Şimdi Kürtler orada silahsız kendi yönetimini kurmuşlar gireriz orayı dağıtırız müdahale ederiz diyor. Sen Esad’a bu kadar 'aslan' kesilmemiştin. Kürtlere niye diş geçirmeye çalışıyorsun. Suriye Kürtleriyle ilgili konuşurken daha temkinli olman lazımdır. Suriye Kürtleriyle ilgili konuşurken kendi ülkende 20 milyon Kürdün yaşadığını aklından biran bile çıkartma 'barut fıçısının üstüne oturarak çakmak çakma derim'. Böyle bir yanlış yapma derim. Sende çok iyi biliyorsun ki Kürt halkı sahipsiz değildir. Kurbanlık koyun değildir. Kuzu hiç değildir. Suriye Kürdü ve Kürdistan’ı Kobani sahipsiz değildir. Yeryüzünden hiçbir güç Suriye Kürdistanı'nı elinden alamayacaktır. Bu yüzden oraya yönelik bir müdahale işgaldir. Türkiye’nin müdahalesi işgaldir. Bunun başka bir anlamı yoktur. PKK 3 gündür orada değil ki 30 yıldır orada bunu bilmiyor musunuz?"