Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Ekim 27, 2007 00:00
Sanal ortamdaki sosyal ağlar sayesinde insanlar artık arkadaşlarıyla internet üzerinden konuşuyor, haftalık programlar yapıyor veya yeni kişilerle tanışıyor.
Facebook bu sosyal topluluklar arasında en popüler olanı. 2004’te Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg ve oda arkadaşları tarafından kurulan Facebook, bugün bütün dünyada internet kullanıcıları arasında bağımlılık haline geldi. Üye olmayanlara hayretle bakıyoruz, yeni tanıştığınız veya uzun süre görmediğimiz biriyle karşılaştığımızda ilk soru "Facebook’ta var mısın?" oluyor. Dünyada 40 milyon, Türkiye’de 1 milyon kişinin Facebook’ta sayfası var. Bu sayfalarda herkes kendi gerçek kimliğiyle yer alıyor ve eski arkadaşlarıyla buluşuyor. Arkadaş sayısını artırmak, Facebook içinde bir çeşit sosyal statü göstergesi. Sanal ortamdaki tanışmalar da cabası. "Biz Facebook arkadaşıyız" cümlesi çok sık duyulmaya başladı.
Ama bu kadar dostluk, arkadaşlık insanoğluna fazla geldi. Öyle ki sitenin içinde anti sosyal örgütlenmeler ortaya çıktı. Bunlardan biri Enemybook, yani düşman rehberi. Mayıs ayından beri Facebook, üyelerine sayfalarına istedikleri programı yükleme özgürlüğü tanıdı. Bu özgürlüğün sonuçlarından biri de, MIT (Massachusetts Institute of Technology) öğrencisi olan 28 yaşındaki Kevin Matulef’in geliştirdiği bu düşmanlık rehberi oldu. Bu program sayesinde Facebook içinde sevmediğiniz veya düşman olarak gördüğünüz kişileri Enemybook listenize ekliyor onlarla iletişim kuruyorsunuz. Kevin Matulef, okuldaki öğrencilerin aralarında konuşurken sık sık "Aman canım boşver, o senin Facebook arkadaşın, gerçek arkadaşın değil ki!" dediklerini duymuş, Facebook’un yarattığı bu sahte dostluk ortamına sinir olduğu için Enemybook programını yazmış.
Enemybook, facebook kullanıcılarının hiç yabancı olmadığı "en iyi arkadaşlarım" programı gibi çalışıyor. Farkı, sevmediğiniz, nefret ettiğiniz kişileri biraraya toplamanızı sağlaması. Bu sayede arkadaşlarınızın yaptığı yanlışları veya sırlarını herkese anlatıp düşmanlarınızın düşmanlarıyla dostluk kurabiliyorsunuz. Tabii sizi sevmeyenleri görmeniz de mümkün. Şimdilik üyeler Enemybook sayfalarına arkadaşlarından çok tanınmış kişileri eklemeyi tercih ediyor. En popüler düşmanlar arasında George Bush ve Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg var. Şunu da hatırlatmakta yarar var: Facebook’un yaratıcısı Mark Zuckerberg bir Harvardlı, Enemybook’un yaratıcısı Kevin Matulef bir MIT’li. İki ünlü üniversite arasında ezeli bir rekabet var.
Facebook’un içinden çıkan tek aykırı ses Enemybook değil. 26 yaşındaki Bryant Choung da Facebook için anti-sosyal program hazırlayanlardan biri. Snubster isimli programı sayesinde, tartıştığınız veya sevmediğiniz arkadaşlarınıza mesaj gönderiyorsunuz. Önce kendilerini affettirmeleri ve sizden özür dilemeleri için bir hafta süre tanıyorsunuz. Eğer beklediğiniz özür gelmezse arkadaşınızı "benim için ölü olanlar" listenize ekliyorsunuz. Facebook içindeki bu nefret programlarıyla kalmadı iş. Adında hep "book" kelimesi yer alan ama amacı dostları değil düşmanları bir araya getirmek olan birçok başka platform da var.
NEFRET EDENLERİN ADRESİ HATEBOOK
Facebook’ta dostlarınızı buldunuz. Nefret ettikleriniz ne olacak? İşte sevmediğiniz veya nefret ettiğiniz arkadaşlarınızı bir araya getirebileceğiniz şeytani bir site. Hatebook.org, "nefret rehberi" anlamına gelen bir platform. Adına yakışanı yaparak arkadaşlarınız arasında nefret dağıtmanızı sağlıyor. Sloganı "Ücretsiz nefret edin".
Kurucusu Hamburg’dan Dr. Nils Andres. Sitenin ortaya çıkışında Facebook’a sinir olanların payı büyük. Bu yüzden de Hatebook, Facebook’un kitlesinden yararlanarak iyi bir yükseliş yapacak gibi görünüyor. Şimdiden Türk üyelerinin sayısı 936’ya ulaştı. Site görünüm olarak Facebook’a çok benziyor. Kullandıkları ara yüz Facebook’un iyi bir taklidi. En büyük fark, Facebook’un dostluğu, sevgiyi simgeleyen mavi rengi yerine nefreti ve düşmanlığı simgeleyen kırmızı rengin kullanılması.
Üye olmak ücretsiz ve kolay. Bir arkadaşınızdan size gelecek davet mailine de ihtiyacınız yok. Siteye giriş yapmak için adınız, soyadınız, bulunduğunuz ülke ve şehriniz gibi genel bilgileri yazmanız yeterli. Kendinize bir takma isim de verebilirsiniz. İlk aşama tıpkı Facebook’ta olduğu gibi sizi doğru tanıtacak profilinizi oluşturmak. Absürdlükler buradan itibaren başlıyor. Bu bölümde mesleğiniz ve medeni durumunuzla ilgili sorular sizi karşılaşıyor. Mesela medeni durumunuz için "kaybeden" veya "oyuncu"yu seçebilir, mesleğinizi "prenses" veya "Paris Hilton" olarak gösterebilirsiniz. Sıra ilgi alanlarına geldiğinde sitenin ruhuna uygun olarak sevdiğiniz değil nefret ettiğiniz kitap, şarkı, internet sitesi ve
yemek isimlerini yazıyorsunuz. Fransız bir kullanıcı spordan, ev işinden ve epilasyondan nefret ettiğini, Türkiye’den bir kullanıcı tekno müzik, spor, bilgisayar oyunları ve Almanca grameri sevmediğini söylüyor. Bu işlemlerin ardından fotoğraflarınızı ekleyerek nefret dağıtmaya hazır hale geliyorsunuz.
ŞEYTAN OL DÜNYAYI ELE GEÇİR
Kayıt işlemi tamamlandığında ekrana "Şer imparatorluğuna hoşgeldiniz" ifadesi geliyor. Ardından sitenin moderatörü Drevil’dan ilk mesajınızı alıyorsunuz: "Nefret etmeyi çok seviyoruz. Dünya o kadar saçma ki sen de şeytan ol ve dünyayı ele geçir". Moderatörün kendi için oluşturduğu profil ilginç bir örnek. Babasının sürekli kendini geliştiren bir fırıncı, annesinin Cloe adında Fransız bir fahişe olduğunu yazmış. Babası soru işaretinin mucidiymiş. Madonna’dan ve Rihanna’dan nefret ediyor. Mesleğinin prenseslik olduğunu söylüyor. Niçin diğer kullanıcılardan iyi olduğunu da şöyle açıklıyor: "Çünkü ben kötüyüm. Kimse beni dünyayı ele geçirmekten alıkoyamayacak."
Ara bölümünden nefret ettiğiniz arkadaşlarınızı bularak düşmanlarım bölümüne ekliyorsunuz. Bu işlem için Facebook’taki gibi karşı taraftan onay beklemenize de gerek yok. Arkadaş listesi yerine düşman listesini oluşturmaya başlıyorsunuz. Listenize nefret ettiklerinizin fotoğraf ve videolarını ekleyebiliyorsunuz. İsterseniz şantaj materyali yükleyebiliyor ya da düşmanlarınızı rahatsız ederek nefret puanı kazanabiliyorsunuz. Düşmanlarınızın düşmanlarıyla sohbet etmeniz de mümkün.
Üyeler arasında küfürlü mesajlara sıkça rastlanıyor. Kullanıcılar bol bol Facebook ve yaratıcısı Mark Zuckerberg’e sataşıyor. Bazı Türk kullanıcılar profillerinde İsrail’i boykot ediyor. Bush, Tony Blair ve Sarkozy nickli üyeler de var. Örneğin Bush takma isimli üye, düşman listesine Tony Blair’i koymuş. Gizliliğe önem veriyorsunuz bu siteyi çok kullanmamanız faydalı. Çünkü üyelerin birbirlerine gönderdikleri mesajlar ve kimlerin sayfasına uğradığı herkes tarafından görülebiliyor.
ARKADAŞIMI ARIYORUM AYAĞINI BIRAKIN
Facebook’tan ilham alan diğer bir site de darebook.com. Yani cüret rehberi. Bu sitede arkadaş sayınız değil hanenizde yazan puanın yüksek olmasının önemli. Bunu da cüretkar fotoğraflarınızla sağlayacaksınız. Profiliniz ne kadar çok tıklanırsa o kadar popülersiniz. Üyeler arasında saçını boyayanlar, hemcinsleriyle öpüşenler, dans ederken çekilmiş fotoğraflarını yayınlayanlar var. Cüretkar bulduklarınıza mesaj atarak onlarla arkadaşlık kurabilirsiniz.
Seksbook.com ise "book" furyasına en yeni katılanlardan biri. Siteye giriş ücretsiz ama daha geniş kullanım için platin, gold veya silver üye olmanız lazım. Sloganları "Eski okul arkadaşınızı bulun ve onunla seks yapın. ’Facebook’ta arkadaşımı arıyorum’ ayağını bırakın. Esas aradığınız burada."
POPONU GÖSTER PUAN TOPLA
Assbook.com da Facebook’tan ilham alan bir site. Burada üyeler tepkilerini profillerine koydukları popo resimleriyle gösteriyor. Fakat buna cesaret edemeyip yüz resmini kullananlar da hayli fazla. Sitenin girişinde 18 yaşından küçüklerin girmemesi için uyarı var. Diğer siteler gibi genel bilgilerinizi girdikten sonra site içinde gezmeye başlıyorsunuz. Galeri bölümünde assbook’un tabiriyle "takılabileceğiniz" kişileri görüyorsunuz. Mesaj atıp sohbet etmek serbest. Kurucuları Facebook’tan farklarını şu maddelerle anlatıyor: "İçeriğimiz daha geniş. Ne de olsa popo yüzden daha büyüktür. Facebook’ta bütün tutkularınızı yazdığınızda taciz içerikli notlarınızdan dolayı bloklanabilirsiniz ama burada bununla karşılaşmayacaksınız. Bizim adımız daha kolay hatırlanır. Ayrıca burada arkadaşlarınızı çıplak görebilirsiniz."