Bu hocalara yazıklar olsun

Güncelleme Tarihi:

Bu hocalara yazıklar olsun
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2012 00:00

Başbakan Tayyip Erdoğan, dün İstanbul Swissotel’de düzenlenen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu’nun açılışında yaptığı konuşmada ODTÜ olaylarına değinerek, “Bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara yazıklar olsun. Bize böyle hocalar lazım değil” dedi.

Haberin Devamı

‘Kuvvetler ayrılığı’ konusunda da fırtına koparıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

MOLOTOFTAN TUTUN TAŞA KADAR
Biz Ankara’da bir üniversite içinde TÜBİTAK uzay merkezinde yer alırken, ne yazık ki bizim oraya geleceğimizi bilen, duyan bir kısmı o üniversitesinin öğrencisi, ama büyük çoğunluğu başka üniversitelerin öğrencileri, bazıları ise öğrencilikle alakası yok terör gruplarının içinde dolaşan takımlar... Ve geliyorlar oraya sırtlarındaki çantalarında molotoftan tutunuz taşlara varıncaya kadar... Bu arada üniversite kampüsünün içinde araba lastikleri yakılıyor. Ve bu tablo karşısında polisle çatışma başlıyor ve şiddete dayalı bir protesto gerçekleşiyor.
TAŞLA-SOPAYLA ÖĞRENCİLİK OLMAZ
Dikkat edin medyada Göktürk 2 uydusundan fazla bu öğrencilerin şiddete dayalı protestosu yer alıyor. Hiç kimsenin bu nasıl öğrenci, bu nasıl bir yönetim ve rektör demiyor. Burası bir üniversite, burada yapılan, Türkiye ilk kez uzaya bir uydusunu gönderiyor. Onlar böyle bir heyecanı yaşamak yerine ülkenin en üst yöneticileri orada toplanıyor, onlar araba lastikleri yakmak, molotof atmak... Neymiş, protesto hakkıymış. Biz de öğrencilik yaptık ama biz taşla sopayla öğrencilik yapmadık. Biz bu ülkede atılan her adıma destek olan gençlik olarak yetiştik.
BİZE BÖYLE HOCALAR LAZIM DEĞİL
Bunu bir protesto olarak nitelemek bana göre ilimden de nasip almamaktır. Eğer bu hocalar öğrencilerini böyle yetiştiriyorsa onlara da yazıklar olsun. Bize böyle hocalar lazım değil. Bir defa bir hoca öğrencisine ilme saygılı olmayı öğretmesi lazım. Sen ideolojik olarak, bunu yapan iktidarı kabul etmeye bilirsin ancak gerçeği kabul edeceksin. Demek ki işin aslı bu heyecanı yaşayamayan muhalefetin orada uzantıları var.
KUVVETLER AYRILIĞINI ÇOK İYİ BİLİRİZ
Bu kuvvetler ayrılığı denilen olay var ya, işte o geliyor sizin önünüze bir engel olarak dikiliyor. Bizim bu ifadelerimizi aldılar, önüne, arkasına bakmadan, hangi bağlamda, nasıl kullandığımı görmeden bir haftadır bunun üzerinde bir fırtına kopardılar. Şimdi Anamuhalefet Partisi’nin Genel Başkanı çıkıyor, kendince bize siyasete giriş dersi vermeye kalkıyor. Malum kendisi sürekli o derste takılıp kaldı, sürekli bütünlemeye kalıyor, siyasete giriş dersinden bir türlü geçer not alamıyor. Ama biz, 40 yıldır bu siyasetin içindeyiz. Biz kuvvetler ayrılığını çok çok iyi biliriz. Üstelik biz, kuvvetler ayrılığını, onların bildiği gibi değil, bir demokraside olması gerektiği şekilde biliriz. Zira anamuhalefetin zihniyet itibariyle geçmişini karıştırdığınızda, onlar kuvvetler ayrılığını savunan bir zihniyet değil, onlar kuvvetler birliğini savunmuşlardır bu ülkede çok partili döneme kadar.
CHP, YÜRÜTMEYİ ERK KABUL ETMEZ
Onlar, 1960 askeri müdahalesinden beri, kuvvetler ayrılığı denildiğinde, bir şey anlıyor: Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri anlarlar. Anamuhalefet partisi yasamayı bir erk, bir kuvvet olarak kabul etmez. Zira 1960’ta da, bugün sene-i devriyesi Menderes ile ilgili olarak, onlar 28 Şubat’ta da yasamaya müdahale etmek suretiyle alkış tuttular, çanak tuttular. Yürütmeyi bir erk, bir kuvvet olarak kabul etmezler, zira, merhum Adnan Menderes ve arkadaşları idam edilirken, bunlar ellerini ovuşturdular, sessiz, tepkisiz kaldılar. Yargıyı da bunlar bir erk, bir kuvvet olarak kabul etmediler, yıllarca yargıyı, kendi arka bahçeleri, kendi yedekleri olarak gördüler. Bunun bedelini ödeyenlerden bir tanesi de benim. Biz bunları çok iyi tanırız, çok iyi biliriz.
‘MUSTAFA KEMAL’İN YURTTAŞIYIZ’ DİYORLAR
Anamuhalefet Partisi’nin, demokrasi ve sivilleşme adına, bugüne kadar attığı ilk ve tek
adım ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganını, ‘Mustafa Kemal’in yurttaşlarıyız” şeklinde değiştirmek olmuştur. Sivilleşme adına geldikleri nokta bu. Eskiden ‘askeriyiz’ diyorlardı, şimdi ‘yurttaşıyız’ diyorlar. Sivilleşme de demokratikleşme de bunların anlayışında yok. Böyle bir anlayış bize demokrasi dersi veremez.
DHA

Haberin Devamı

ODTÜ’ye desteğe İzmit’te 5 gözaltı

Haberin Devamı

ODTÜ’deki öğrencilere gözaltıları protesto için İzmit kent merkezinde Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi önderliğinde yürüyüş yapıldı. İzmit’te Belediye İşhanı önünde toplanan ve ‘Öğrencilerimizin üzerindeki baskılar son bulsun. Açılan soruşturmalar iptal edilsin’ yazılı pankartı taşıyan yaklaşık 100 kişilik grup, slogan atarak yürüdü. Eğitim Sen Kocaeli Şubesi Başkanı Veysel Kaplan’ın basın açıklaması okumasından sonra polis müdürleri ile göstericiler arasında tartışma çıktı. Grubu çembere alan polis ekipleri, 5 kişiyi gözaltına aldı.  Elif YERİĞ / DHA

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!