Güncelleme Tarihi:
Magazin Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği 7. MGD Geleneksel Altın Objektif Ödül Töreni'nin yankıları hala sürüyor. Başarılı şarkıcılara ‘‘Yılın Müzik Yıldızı’’, kendi alanlarında başarılı olan kişilere de ‘‘Zirvedekiler’’ ödülleri verildi. Hal böyle olunca bu muhteşem gecenin ‘‘en’’lerini belirlemek bize kaldı...
Davetliler sığabilsin diye beşyüz kişilik Maksim Gazinosu'nun sahne platformu daraltıldı. Böylece 585 kişi rahatlıkla geceye katılabilecekti. Ancak Türkiye'nin tamamen ünlü simalarından kurulu 775 kişi ‘‘Bu benim gecem’’ diyerek gelince herkes ne yapacağını şaşırdı. Hal böyle olunca muhteşem bir kalabalık Maksim'de yer aldı. Gecede esas konseri Hülya Avşar verdi. Devamında ise içinden şarkı söylemek gelen herkes mikrofonu eline aldı ve başladı şarkılara, türkülere. İbrahim Tatlıses, Kenan Doğulu, Serdar Ortaç, Muazzez Ersoy, İzzet Yıldızhan, Ebru Gündeş, İsmail Hazar, hatta hatta Reha Muhtar... Daha bir çok isim sahnede coştu, coşturdu. Bülent Ersoy şarkı söylemeye başladığında ise tüm ünlüleri sahneye toplayıp eşlik etmelerini sağladı. Böylece ödül gecesinde şarkı söylemeyen bir Allah'ın kulu kalmadı.
Bu arada merak ettik, ödül verilirken kıstas olarak alınan neydi? Anladık ki; sanatçı ödüllerini veren dokuz kişilik kurul, sanatçıların bir yıllık kaset satışına, verdiği konserlere, karizmasına, imajına, ama en önemlisi halk arasında yarattığı rüzgara bakarak veriyormuş ödülleri.
Gecede ilginç olan şuydu; herkes ama herkes birbirine dostmuş gibi sıcak davrandı. Birbirlerini tebrik eden edene, sarılan sarılana, anlayacağınız kardeş kardeşe bir ödül töreniydi. Bir çok ünlü kendi arasında fısıldaşıyordu: ‘‘Bir Kral Tv'nin düzenlediği ödül töreni var, bir de Magazin Gazetecileri Derneği'nin... Bu gecelerde yerimizi mutlaka almalıyız.’’ Ünlülerin bu ödül törenlerine çok önem verdiği böylece bir kere daha kanıtlanmış oldu. Yedinci MGD Altın Objektif Ödülleri töreni böylece bitti. Darısı sekizincinin başına...
GECEDEN NOTLAR
Güvenlik hariç, misafirlere hizmet eden kişi sayısı 74'dü. Saat 19.00'da Maksim'in demirbaşları sayılan Şef İsmet ve Abdullah Beyler tarafından tüm garsonların tırnaklarına, ellerine bakıldı. Sonra ilgilenecekleri masalara gönderildiler.
Rezervasyon yapılmadı. Herkes istediği yere, istediği kişinin yanına oturdu.
Menü, Magazin Gazetecileri Derneği tarafından belirlenmişti. Somondan, rokfor peynirine kadar herşey düşünüldü. Sadece ham malzemeye dörtbuçuk milyar harcanmış. İçkiler limitsizdi. Üstelik özel olarak bir de viski standı kurulmuştu.
Tören altıbuçuk saat sürdü. Hayatında ilk defa ödül alan Fedon'a saatler gece yarısını çok geçtiği için şarkı söyletilmedi.
Herkes Mahsun Kırmızıgül'le Seda Sayan'ın bir araya gelip gelmeyeceğini merak etti. Oysa iki eski sevgili değil yanyana, gözgöze bile gelmediler.
Törenin bitiminde Maksim'in önü tinerci çocuklar tarafından miting alanına dönüştürülmüştü. Tinerci çocuklar ünlülerden para alabilmek ya da öpebilmek için bekleşiyorlardı. Hülya Avşar'ı ellerinden zor kurtardılar. Orhan Gencebay aralardan kaçmak zorunda kaldı. Serdar Ortaç yere düştü. Neredeyse ağlamak üzereydi.
Sezen Aksu Paris'te olduğu için, Emel Sayın ABD'de olduğu için geceye katılamadı.