Güncelleme Tarihi:
İşte Tayyip Bey, ‘16 asker’ ile doğruyu yaptı başlıklı o yazı:
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan Bey’in 16 Türk devletinin sembolik üniformalarını giymiş 16 askerle birlikte bir devlet başkanını karşılaması muhtelif tenkid ve itirazlara neden oldu. Bu 16 devletin hangisinin Türk olduğunu bilmediğimiz, aslında tarihte 16’dan çok Türk devleti olduğu, hattâ Atatürk’ün ilk fors eskizinde 16 değil 20 yıldız bulunduğu, bu sayının daha sonra ‘ırkçı’ nedenlerle 16’ya düşürüldüğü yazıldı. Bunların hepsi doğru olabilir, ama Cumhurbaşkanlığı makamında Tayyip Bey tarih dersi vermiyordu, milletinin tarihine sahip çıkan bir devlet başkanı görüntüsü oluşturuyordu. Yaptığı tarih hocalığı değil, sembolizmi kullanarak başında bulunduğu millet hakkında bir mesaj vermektir. Bu bakımdan da doğrudur ve başarılıdır. Keşke daha önce birilerinin aklına gelseydi de daha önce yapılabileydi. Tayyip Bey’e bugün itiraz edenler, yıllardır 16 yıldızlı fors kullanılırken neredeydiler?
Bu bağlamda bir tecrübemi anlatayım: Moğolistan’da Cengiz Han’ın eski başkenti, Orhun nehri kıyısındaki bizim Karakurum dediğimiz Harharin’e gidenler orada dev bir şamanist anıtla karşılaşırlar. Bu anıtın çevresinde üç adet ev büyüklüğünde duvara çizilmiş harita mevcuttur ve bunlar geçmişteki Asya boyunda üç imparatorluğun yayılım sahalarını göstermektedirler. Bu haritalar sırayla şöyle adlandırılmıştır: Hyung-Nu Ulus (Mete’nin Hunları), Türk Ulus (bizim Kök-Türk veya Mavi Türk dediğimiz imparatorluk), Mogol Ulus (Cengiz İmparatorluğu). Beni oraya götüren sevgili meslekdaşım Akademisyen Tomurtogo’ya Türk imparatorluklarının bu anıtta ne işleri var diye sordum. Aldığım cevap Tayyip Bey’i yaptığı milliyetçi gösteri için eleştirenlerin kulağına küpe olsun: “Biz kendimizi Türklerden ayrı bir ulus olarak hiçbir zaman görmedik!” En az 2200 yıllık bir tarih sembolizminin kullanıldığı devlet protoklünde tarih tartışması olmaz; o tartışma üniversite bölümlerinin işleridir ve politikaya bulaşmadan yapılır.
16 yıldızı beğenmeyenler meselâ Birleşik Krallığın bayrağı olan Union Jack’i düşünsünler. Bu bayrak İngiltere’nin azizi St. George,İskoçya’nın azizi St. Andrews ve İrlanda’nın azizi (aslında İngiliz olan) St. Patrick’in kırmızı şeritlerinden oluşur. Peki bu arada Galler niye yoktur? İrlanda artık bağımsız bir devlet olmuşken St. Patrick’in Birleşik Krallık bayrağında hâlâ ne işi vardır (Unutmayalım, St. Patrick Katolikti, Protestan değil)? Hattâ bir ara İngiltere’de bayrağı ifade eden Union Jack teriminin sadece donanma için geçerli olduğu konusunda bir tartışma alevlenmişti. Ee ne oldu? İngilizler Union Jack’ten vaz mı geçtiler?
Geçenlerde yazdığım gibi, Tayyip Bey’in eleştirilmesi gereken pek çok görüş ve uygulaması vardır. Ama doğru yaptıklarına da tu-kaka diyenlerin inanılırlıkları kalmaz. Bahis konusu yazımda da belirttiğim gibi, insanlarla değil, fikir ve uygulamaları ile uğraşmalıyız. İnsanla uğraşmanın sonu Charlie Hebdo felâketidir. Fikirle uğraşmanın sonu ile Yunanlıların yarattığı, Müslüman halkların dirilttiği ve Rönesans’dan beri Avrupa’nın sürdürdüğü muhteşem, bilim temelli uygarlıktır.
A. M. Celal ŞENGÖR