Bu düpedüz ırkçılıktır

Güncelleme Tarihi:

Bu düpedüz ırkçılıktır
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2007 19:01

Haberin Devamı

BELÇİKA’nın iki Türk kökenli siyasetçisi, Senatör Fatma Pehlivan ve Anvers Belediye Meclis üyesi Güler Turan, Flaman bölgesindeki Genk'te bulunan Ford Otomobil Fabrikası’na yan ürün sağlayan HP Pelzer Firması'nda uygulanan Türkçe konuşma yasağına tepki göstererek “Böylesi yasakçı zihniyetle ve ayrımcı uygulamalarla hiçbir sonuç alınamaz" dediler. İş yerinde “Türkçe konuşulmasının yasaklanması” ve daha önce de "Sosyal konut için Flamanca bilme zorunluluğu” gibi uygulamalar konusunda Hürriyet’e konuşan Belçikalı siyasetçiler, bu uygulamaların hiç bir hukuki alt yapısı olmadığını belirttiler.

Karşı çıkıyorum

Fatma Pehlivan "Sosyal konut konusunda Flamanca bilme zorunluluğuna şiddetle karşı çıkıyorum. Gent Belediye Başkan Yardımcısı olarak bu kararı uygulamayacağız. Sosyal konut, maaş ve gelire göre verilir, dil bilmeye göre değil. Bunu bir şart olarak göremeyiz. Ama yabancıların Flamanca bilmesi de özendirilmelidir. Bir iş yerinde çalışanların anadillerini konuşmalarına yasak getirilmesi ise, ayrımcılık ve ırkçılıktır. Dil bilmeyeni kurslara gitmeye teşvik etmek gerekir. Ama o kişilerin ana dillerini konuşmalarını engellemenin ırkçılıktan başka bir adı yoktur" dedi.

Üzücü bir olay

Haberin Devamı

Güler Turan ise tepkisini şöyle dile getirdi: "Bir iş yerinde anadilin konuşulmasının yasaklanmasının haklı gerekçesini izah etmek mümkün değildir. Duyduğuma göre söz konusu iş yeri üç defa uyaracak ve sonra işten atacakmış. Bunu hangi hukuk maddesiyle yapacaklar acaba? Bu türlü yasakçı zihniyet, ortamı germekten başka bir işe yaramaz. Üzücü bir olay. Ülkedeki yabancıların dil bilmeleri, iş bulmalarını kolaylaştıracaktır. Muhakkak öğrenmeleri gerekir. Ama insanlara bu bahane edilerek ırkçı ve ayrımcı davranılıyor. Halbuki ırkçılık Belçika’da bir suçtur. Fakat ispat etmek çok zor.

YASAKLARI SAVURDULAR

TÜRKÇE konuşma yasağını savunan Genk Belediye Başkanı Jef Gabriels "Bu karar objektiftir. Kabul edilebilinir bir taleptir. Flaman yasalarında böyle bir yaptırım var. Fabrika iç tüzüğü de bunu emrediyor. Güvenlik ve karşılıklı saygı için böyle bir istek söz konusudur.Bunu büyütmemek gerekir" dedi. Valon Hıristiyan Demokrat (CD&V) Partisi üyesi Genk Belediye Başkan Yardımcısı Ali Çağlar ise "Konu siyasi mecraya çekildi. İşverenin böyle bir talebi var. İşyerinde Türkler arasında Türkçe konuşulması istenmiyor. Bunun ayrımcılık, dışlanma veya ırkçılık ile alakası yok. İç çalışma huzuru ve güvenlik için alınmış bir karar. Ancak yeterli dil bilmeyenler için elbette dil kursları düzenlenmeli. Bu yönde belediye olarak biz de katkıya hazırız. Ancak bizim insanımız birazda kendini sorgulamalı. Bu istek durup dururken ortaya çıkmadı. Bir rahatsızlık söz konusu. Artık toplum olarak Belçika’da ki durumumuz gözden geçirmeliyiz. Yaşadığımız ülkenin dilini öğrenme konusunda bir çabamız olmalı" diye konuştu.

Flaman milliyetçiliği hortladı

Haberin Devamı

Flaman Sosyalist Parti (SP.A) üyesi Beringen Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Fatih Koç ile İl Genel Meclisi olan eşi Duygu Akdemir yaptıkları ortak açıklamada "Türkçe konuşmama yasağının altında Flaman milliyetçiliği yatıyor" dediler. Koç ile Akdemir, ilk öce okullardaki Türk çocuklarının tenefüslerde Türkçe konuşmamalarının istendiğini hatırlatarak "Sonra Flamanca dili öğrensinler diye Türk çocukları ile annelerinin Türkçe konuşmaması gündeme geldi. Şimdi ise işçilere el attılar. Bu talepler masum istek olarak gösteriliyor. Seçimlere doğru CD&V ırkçı ve ayrımcı fikirleri ile tanıdığımız Vlaams Belaang Partisi’nin (VB) oylarına göz dikti. Türkleri ve Türkçe’yi düşündükleri yok. Avrupa Birliği’nin en önde gelen ülkesinde böyle bir karara alana ne denir? İşçileri işe alırken,böyle bir yasak var diye işçileri uyardınız mı? Türkçe Dil yasağının arkasına saklanarak, işten işçi çıkarmak istiyor" dediler.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!