Güncelleme Tarihi:
Şule Çet, Ankara'da 29 Mayıs 2018'de bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirdi. Olayla ilgili soruşturma başlatılırken, gözaltına alınan Çağatay A. ve Berk A., serbest bırakıldı. Ancak bir süre sonra iki şüpheli, yeniden gözaltına alınıp tutuklandı.
Şüphelilerin HTS kayıtlarının dosyaya girmesi nedeniyle Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım ve Kadın Meclisleri üyesi bir grup, Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamada, soruşturmanın son aşamaya geldiğini söyleyen Avukat Umur Yıldırım, "Sadece İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan kesin ölüm nedeniyle ilgili bir rapor bekliyoruz. Dosyaya dün giren delil, bu işin bir intihar değir, bir cinayet olduğunu ortaya koydu. Olay gecesi şüphelilerden Berk A. hiçbir şey bilmediğini, görmediğini söylüyordu ki; olay günü 02.39'da farkı bir kadına attığı mesaj var. 'Her şey çok kötü oldu. Lütfen ban geri dön, beni ara' şeklinde. Özellikle 02.39 diyorum; çünkü Şule'nin 03.50'de plazanın katından atıldığı tespit edildi. Yani bir saatten fazla bir süre şüpheliler Şule'yi öldürdükten sonra cesedi ne yapacaklarını tartıştılar. Çünkü bu mesaj atıldığında Şule ölmüştü" iddiasında bulundu.
‘OLAY YERİ RAPORU ŞULE'NİN BİR ÇUVAL GİBİ ATILDIĞINI GÖSTERİYOR’
Şüphelilerin olayla ilgili verdikleri ifadelerin, polisin olay yeri raporuyla çürütüldüğünü söyleyen Avukat Yıldırım, "Çünkü bahsettikleri pencerenin pervazında kimsenin parmak izi bulunmamıştı. Bu da Şule'nin öldürülüp, çuval gibi atıldığını gösteriyor. Şüpheli Berkan A.'nın o gece mesaj çektiği kız arkadaşının tanık olarak ifadesinin alındığını ve ifadenin dosyaya girdiğini belirten Avukat Yıldırım söyle devam etti:
"Bu tanık ifadesiyle Şule'nin öncesinde öldürülüp, bir saatten fazla cesedin başında soğukkanlılıkla, planlayarak, 'bu cesedi nasıl yok ederiz' düşüncesiyle tartışıp sonrasında cesedi attıkları noktasına geldiğini gördük. Tanık ifadesi ve HTS raporları dosyaya girdi. Son olarak şüphelilerin sabaha kadar bir görüşme trafikleri var. Kimlerle ne görüşüldü? Görüşmelerde hangi içerikler var? Savcılık bunlarla ilgili detaylı bir inceleme yapıyor. Dosya intihar diye açıldı, ama şu an olayın cinayet olduğu yönünde su götürmez bir gerçek var. İnşallah hak ettikleri cezayı alacaklar. Biz hak etmedikleri bir cezayı istemiyoruz. Ne yaptılarsa karşılığını istiyoruz. Bu dosya intihar dosyası değildi. Bu dosya intihar süsü verilmiş bir cinayet dosyasıydı. Düne kadar suda bir bulanıklık vardı. Bize göre bu bulanıklık artık tamamen yok oldu. İddianame düzenlenecek ve şüphelilerden ikisi de hak ettikleri cezayı alacak."
Kadın Meclisleri adına konuşan Rüya İnanır da, başından beri olayın aydınlanması için eylem yaptıklarını, bundan sonra da olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Açıklama, "Şule için adalet" sloganlarıyla son buldu.