Bu derginin ana malzemesi gazeteciler

Konjontürk, Halusi Nasyon, Eser Sözkeser’in Röportraş köşesi, Obezitisyen Küresel Aysel ve Bir Deney Faresinin Anıları gibi. Derginin www.resmigaste.com sitesinde de Oral Eğik, Sırrı Tırtıl, Medya Huri gibi ilginç gazetecilerin küçük animasyonları var. Nazlı Ilıcak, Cengiz Çandar, Fehmi Koru, Nuray Mert gibi gerçek köşe yazarlarının karikatürleri ise "Gaste için ne dediler" köşesinde yer alıyor.

Karikatürist Emre Ulaş meslekte yirminci yılında. İlk başta Gelişim Yayınları tarafından yayınlanan Nokta, Erkekçe ve Kadınca gibi dergilerde çalıştı, sonra Söz, Sabah, Yeni Yüzyıl, Radikal gazetelerinde bant karikatürler çizdi. ATV, Show, NTV ve Habertürk televizyonları için birçok kısa çizgi film yaptı. Son olarak Radikal Gazetesi’nde her gün ’Cilalı Taş Devri’ adlı bant karikatürü çiziyordu.

Emre Ulaş, bu bandı çizerken medya - iktidar ilişkisinin gittikçe daha çok ilgisini çektiğini anlatıyor: "Bu projenin çıkış noktası ve ana teması bu ilişkiler. Bizler genellikle politikacıları ve çevrelerini konu alan, onları eleştiren karikatürler çizeriz ama bana göre yaşadıklarımızın sorumluları en az siyasetçiler kadar gazeteciler. Bence medya aktörleri sadece yazdıkları ve tavırlarıyla değil, enteresan karakterleriyle de politikacılar kadar çizilmeyi hak ediyor. Onlara bazen bir bant tiplemesi, bazen haber konusu olarak dergimizde bol bol yer veriyoruz ama politikacılardan da asla vazgeçmeyiz."

GAZETE OKURLARININ DA İLGİSİNİ ÇEKEBİLİR

Emre Ulaş, derginin hem yazı işleri müdürlüğünü üstleniyor hem de tüm çizimleri kendi başına yapıyor. Yazar kadrosunda Koray Sıpçıkoğlu, Nermin Ketenci ve Hanzade Servi bulunuyor. Derginin ana malzemesi medya aktörleri ve hayal ürünü bir gazetenin hayal ürünü çalışanları.

Emre Ulaş, dergiyi çıkarma nedenlerini şöyle anlatıyor: "Bu dergiyle, güncel konuları takip ederken aynı zamanda medyanın kendisini de takip ediyorsunuz. Gazete okurlarının çoğunun, mizah dergilerini fazla okumadığını düşünüyorum. Medyayı da içine alan bir mizah dergisiyle bu kesimin dikkatini çekebilirsem, mizah dergisi müdavimlerine yenilerini eklemiş olacağımı düşündüm. Medyanın mizahını yapan Haftalık Yarı Resmi Gaste’yi gazete okuyucularının fark edeceğini umuyorum. "

Bir gazetede editörken Sırrı Tırtıl’a lotodan "eşşek yüküyle" para çıkar. Tırtıl parayı toplum yararına kullanmak ister. Yayın yönetmeni Hasan Tornistan ona bir gazete yapmayı teklif eder. Böylece "Gaste" yayınlanmaya başlar...

İşte Emre Ulaş’ın dergisinde bu hayali gazetenin kuruluşu, kadrosunu kurması ve çalışması bir öykü gibi anlatılıyor, bir yandan da gazetede çıkan hayali haberler, köşe yazıları ve yorumlar yer alıyor.

Emre Ulaş şöyle diyor: "Hayatta ne varsa hepsi gazetelerde de var. Gazete gibi bir tema, zaten tiplemelerini de üretiyor."

YARI RESMİ GASTEDEN HABERLER

1 Mayıs, 29 Şubat olacak

OHA- Tüm dünyada işçi bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs’ın Türkiye’de 29 Şubat’ta yapılmasına karar verildi. Daha önce Bahar Bayramı diye bilinen ve resmi tatil ilan edilen 1 Mayıs’ı takan kimsenin kalmadığını, iş bulmuş işçilerin yatıp kalkıp dua ederek her gün çalışması gerektiğini açıklayan bakanlık sözcüsü bugünün artık 29 Şubat’a alındığını ve "Baharı Beklerken Dayanışma Emeğinin Günümsü" şeklinde anılacağını söyledi. Sözcü, 29 Şubat’ın dört yılda bir olduğunu hatırlatan gazetecileri "takdiri ilahi" diyerek cevapladı.

Ayaklar başı yönetir mi?

OHA- Ankara- Ankara’da yapılan bir tıp sempozyumunda kırkayakların çok zeki oldukları ve çok ayakları olduğu için zoolojik hiyerarşide önemli mevkiler edindikleri iddiası ortaya atıldı. Bir grup bilim adamı "Bu ayaklar koktu kardeşim, milleti oyalayacak yeni konular bulmak lazım" derken diğer bir grup ise "Aysun Kayacı hakkaten çok güzel hatun" dediler. Sonuç olarak sempozyumda "Akılsız başın cezasını ayaklar çeker" atasözünün doğru olduğu ve ayakların bir gün başı taşıyamaz hale geldiğinde, kendilerini adam yerine koymayan baş için artık çok geç olacağı belirtildi.

Nükleer santraller istihdamı arttıracak

OHA- Kurulması planlanan nükleer santrallerin binlerce kişiye iş olanağı sağlaması bekleniyor. Fiilen santralde hizmet verecekler dışında, 10 yıl içinde çeşitli kaza ve yanlış uygulamalarla yakın çevrede hastalıkların artacağı, ilk etapta hastaları büyük şehirlere taşıyan otobüs şirketlerinin kára geçeceği düşünülüyor. Uzun vadede ise girişimcilerin reaktörün faaliyet gösterdiği şehirde hastaneler açacağı; böylece yüzlerce doktor, hemşire, hastabakıcı, eczacı, ilaç mümessili, laboratuvar ve radyoloji teknikerinin bölgeye gelmesiyle ekonominin canlanacağı öngörülüyor. Türkiye’de iyi şeyler de oluyor...