Bu daha başlangıç mücadeleye devam

Güncelleme Tarihi:

Bu daha başlangıç mücadeleye devam
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2014 01:39

Gezi Parkı’nın açıldığı 8 Temmuz 2013’teki olaylar nedeniyle haklarında dava açılan Taksim Dayanışması üyeleriyle ilgili dava başladı. ‘Örgüt lideri’, İstanbul Tabip Odası Başkanı Ali Çerkezoğlu, “Her yer Taksim her yer direniş” diye başladığı savunmasını, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” diyerek bitirdi.

Haberin Devamı

İSTANBUL Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Gezi Parkı’nı açtığı 8 Temmuz 2013’te meydana gelen olaylar nedeniyle Taksim Dayanışması üyeleri hakkında İstanbul 33’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava başladı. İlk duruşmaya, haklarında 1.5 yıl ile 13 yıl arasında hapis cezası istenen 26 sanığın tümü katıldı. Duruşmayı, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Melda Onur ile çok sayıda kişi izledi.
Duruşmada, hakkında örgüt kurmak ve yönetmek suçundan 5 yıldan 13 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da söz aldı. Örgütlü olmanın bir suç olmadığını, hayatı boyunca örgütlü olmayı seçtiğini belirten Çerkezoğlu, ifadesinde şunları söyledi:

‘GEZİ’Yİ MEYDAN YARGILAR’

“Gezi sürecinde savunulan talepler, parka sahip çıkmak, demokrasi istemek sanki suçmuş ve bizler de suç işlemek için kurulmuş bir örgüt gibi gösteriliyoruz. Gezi’nin bu sistemde mahkemelerde değil, meydanlarda görülecek bir davası var. Çünkü Gezi’nin talepleri mahkeme kararı ile yerine getirilebilecek talepler değil. Öyle olsaydı İstanbul İdare Mahkemesi’nin, Danıştay’ın kararına uyan bir iktidarla karşı karşıya olurduk. Savcılık, Taksim Dayanışması’nı ‘suç örgütü’ olarak göstermek istiyorsa, meşhur tabirle yanıt vereyim, ‘Hiç kusura bakmasınlar’, ama buradan suçluluk duyulacak bir örgüt değil tarihe kazınmış, gururla taşınacak bir mücadele örgütü çıkar. Savunmama ‘Her yer Taksim, her yer direniş’ diye başladım. ‘Bu daha başlangıç, mücadeleye devam’ diyerek bitiriyorum.”

Haberin Devamı

‘DEMOKRATİK PLATFORM’

Aynı davada örgüt kurmak ve yönetmek suçundan 5-13 yıl hapis istemiyle yargılanan Mimarlar Odası Çevre Etki Değerlendirme Kurulu Genel Sekreteri Mücella Yapıcı da, Taksim Dayanışması’nın, 14 Şubat 2012’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde ilan edilen Taksim Yayalaştırma Projesi’ne ilişkin imar planları hakkında yasal ve demokratik yollarla mücadele etmek üzere bir araya gelen demokratik ve meşru bir platform olduğunu söyledi. Yapıcı, ifadesinde şunlara yer verdi: “Bu olayı engellemeye çalışırken 30 sivil giyimli erkek karşımıza çıktı. Polis -ki saldırıdan sonra belediye zabıtası yeleği giydirildiler- yüzümüz ve gözümüzü hedef alarak gaz bombalarıyla saldırıya geçti. Bize gaz sıkılırken kepçe çalışıyordu. Yüzüme 50 cm’den iki gaz tüpü boşaltıldı.”

Haberin Devamı

‘HAVA DURUMU GİBİ PARK’

“Kamusal alanlar, parklar halka açıktır. Özellikle Gezi Parkı sadece park olmanın ötesinde depremde o bölgedeki tek sığınma alanıdır. Dünyanın hiçbir yerinde bir park vali beyin isteği ile açılıp kapanmaz. Biz şu anda Türkiye’de hava durumu gibi bir parka sahibiz.”

‘ÇIPLAK ARAMA YAPILDI’

“Vali beyin isteği ile açılıp kapanıyor. Oradaki kaçak inşaatı bitiren belediye, süsledi-püsledi ve bizi parka çağırdı. 08 Temmuz 2013’te İstanbul Valisi’nin bir biçimde açılışını yaptığı Gezi Parkı’na gitmek isterken kızımla gözaltına alındık. İnsanlık dışı çıplak aramaya maruz bırakıldım. Çok ciddi kalp hastasıyım. Gazdan dolayı mide kanaması geçirdim. Ciğerlerimden rahatsızlandım. İlaçlarım zamanında verilmedi. Polisler, ‘Yok öyle. Hizmetçin miyiz?’ dediler. Tuvalete götürülmedim, götürüldüğüm de erkekler tuvaletine götürüldüm. Bu tuvalette kamera olduğuna şahit oldum. Keyfi uzatma kararları ile 3 gece gözaltında tutulduk. Bizim yerimize suçluların burada yargılandığını görmeden ölmek istemiyorum.”

Haberin Devamı

‘SUÇSA, VALİ İŞLEDİ’

Yine örgüt kurmak ve yönetmekle suçlanan Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Beyza Metin ise, 8 Temmuz 2013 günü parkın açılacağı çağrısını yapanın bizzat İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu olduğunu hatırlatarak, “Çağrı yapmak suçsa asıl suçu vali işlemiştir. Bu yargılamanın bir hukuk skandalı olarak değil, hukuk dersi olarak geçmesini bekliyoruz” dedi. TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Süleyman Solmaz da, İstanbul 1’inci İdare Mahkemesi tarafından Taksim Yayalaştırma Projesi’nin iptali davasına yönelik kararın 35x70 ölçülerdeki çıktısını sanık kürsüsünde yanında bulundurdu.

Kim haklı, kim mağdur

DURUŞMA öncesi adliye önünde Taksim Dayanışması adına yapılan basın açıklamasına CHP Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Melda Onur da destek verdi. Basın açıklaması öncesinde sık sık “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları atıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, “Kim kimi yargılayacak? Kim haklı, kim mağdur, kim yetki ve görevleri dışına çıkarak hukuku çiğnemiş görülsün. Anayasal hakların kullanılmasını engellemek suretiyle toplumu baskı altına almak isteyen bu davada yargılanan taraf bir hırsızlık, yolsuzluk, yalan ve talan iktidarı olacaktır” dedi.

Haberin Devamı

‘Hekimler işini yaptı’

TÜRK Tabipleri Birliği Başkanı Özdemir Aktan da, Gezi olaylarında hekimlerin yaralılara yardım ettiği için yargılandığına dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Bazı olaylar vardır ki ülkelerin ve tarihin belleğinden silinmez. Gezi direnişi bunlardan birisindir. Aynı zamanda bu dava da bu ülkenin belleğinden silinmeyecek. Bu süreçte 10 bine yakın insan yaralandı ve 10’un üzerinde insan öldü. Hekimler de hiç düşünmeden insanlara yardım etmek için koştu. Ancak bu hükümet tarafından hiç hoş görülmedi. Hekimlerin yapması gereken işi yapıyor olması hükümetin hoşuna gitmedi.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!