Güncelleme Tarihi:
Karar Gazetesi'nden Erol Metin'in haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminde bulunan FETÖ’cü askerlerin menfezde yakalanmasına benzer bir olayın Genelkurmay’da da yaşandığı ortaya çıktı.Tam teçhizatlı darbeci askerler ihanet girişimi başarısız olunca üniformalarını çıkarıp ya kaçmaya çalıştı ya da saklanacak delik aradı. O askerlerden Özel Kuvvetler’de görevli Astsubay Kıdemli Çavuş Şevket Samet Okyay, 4 gün boyunca Genelkurmay'ın bahçesindeki bir binanın kanalizasyon tünelinde saklandığını itiraf etti.
Nizamiyeden çıkmayı başaramayan özel timci Astsubay Kıdemli Çavuş Şevket Samet Okyay, iddianameye giren ifadesinde Genelkurmay Nizamiyesi’nden çıkmayı başaramayınca saklanacak yer aradığını söyledi. Okyay “Önce nizamiyeden çıkmak istedim. Ne çıkış yapmaya ne de giriş yapmaya izin veriliyordu. Nizamiyeden çıkamayacağımı anlayınca tel örgülere yöneldim. Dışarıda vatandaşlar vardı. Durumu onlara anlatamayacağımı düşünerek çıkmaktan vazgeçtim” dedi.
‘Genelkurmay eski bina’ diye tabir edilen binaya yöneldiğini söyleyen darbeci asker depo girişindeki demir kapıyı açmak için ateş ettiğini anlattı.
Okyay ifadesine şöyle devam etti:
“Yanımda bulunan HK-416 A5 marka silah ile kapıyı açabilmek için 4 el kilide doğru 30 santim mesafeden ateş ettim. Kapı açılmadı. Katlı otoparkın olduğu bölüme doğru geçtim. Orada askeri bir makam aracı vardı. Kapıları açıktı. İçerisine girerek yaklaşık olarak bir saat oturdum.”
Okyay, “Pide fırınının yanındaki trafo binası olarak isimlendirilen bina
nın da kapısının kapalı olduğunu görünce kapının altındaki ızgaraları sökerek içeri girdim. Zaman zaman tüneldeki rögar kapaklarından baktığımda eli silahlı özel kuvvet personelini görüyordum. Beni infaz edeceklerini düşünerek tünellerden 4 gün boyunca çıkmadım. Tünelden 20 Temmuz Çarşamba günü saat 03.30 sıralarında katlı otopark yakınındaki rögar kapağını kaldırarak çıktım ve bahçe tel örgülerinden atlayarak dışarıda bir taksiye bindim. Oradan dayımın oğlu Hüseyin S.’nin Eryaman’daki evine gittim” dedi.