Güncelleme Tarihi:
İzmir ve ilçelerinde 1.5 milyon Balkan göçmeni yaşadığı belirtilirken iktidar ile muhalefet de yaklaşan yerel seçimler öncesinde büyük rekabet yaşadıkları İzmir'de gözlerini bu kesimin oylarına dikti. İzmir'e her gelişinde göçmenlerle yemek yiyen, halay çeken Başbakan Erdoğan da en son 15 Haziran'da kendileriyle birlikte oldu, halay çekti. Karadenizli Başbakan halayda, horon kadar başarılı olamasa da göçmenlerin alkışlarını aldı.
İzmir'deki balkan göçmenleri bu ziyaretten üç hafta sonra da bu kez muhalefet lideri Deniz Baykal'ı ağırladı. Baykal'a da göçmenler aynı tarifeyi uyguladı, göçmen böreği ikram edip halaya kaldırdı.
CHP Lideri Baykal, burada yaptığı konuşmada, göçmenleri Mustafa Kemal'in hemşehrileri olarak tanımladı. Göçmenlerle iftihar ettiğini, toplumun ana damarlarından biri olduğunu ifade eden Baykal, “Kafkasya'dan, Balkanlar'dan, Rumeli'den, Orta Doğu'dan, Orta Asya'dan gelenler, Anadolu'da yıllardır Sümerler'den, Hititler'den yaşayıp gelen insanlar var. Hepimiz biraradayız. Cumhuriyet bizi birarada yaşayan insanlar olarak kardeş haline getirdi. Kim nereden gelmiş olursa olsun, bugün aramızda hiçbir ayrım yok. Sizlerle iftihar ediyoruz. Toplumumuzun ana damarlarından birisisiniz” dedi.
ATATÜRK'ÜN VASİYETİNİ KORUYACAĞIZ
Irak'ta yapılan ayrımcılık nedeniyle insanların öldürüldüğüne değinen Baykal, “Türkiye'yi bundan sakınmak zorundayız. Sakınmak için kardeşliğimizi, bütünlüğümüzü korumak zorundayız. Bizi Alevi, Kürt diye bölmek isteyenlere hayır demek zorundayız. Türkiye'yi bir din devletine dönüştürmek isteyenlere karşı, laikliği ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı, kadının nasıl giyineceğini, nasıl yaşayacağını dini kurallara göre belirlemek isteyenlere karşı 'Ona karışmayın. Herkes nasıl isterse öyle yaşar' diyeceğiz. Devletimizin laik kimliğini ayakta tutacağız. Atatürk'ün bize vasiyeti bu. Atatürk'ün emaneti bu. Bunu koruyacağız” diye konuştu. Baykal, ayrıca göçmenlere kimsenin dindarlık, vatanseverlik taslayamacağını söyledi.
LAİKLİN İSLAMİYETİN GÜVENCESİ
Baykal, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın ‘Türkiye'de azınlıkların dini hak ve özgürlüklerinin baskı altında olduğu, aynı zamanda Müslüman çoğunluğun da hak ve özgürlüklerinin baskı altında olduğu’ yönündeki sözlerine de değinerek, “Baskı dediğin Anayasa'da laiklik ilkesi ise, o İslamiyet'in güvencesidir” dedi.
GEÇ DE OLSA ANLADI
Baykal'a konuşmasının sonunda Atatürk resminin ve sözünün yer aldığı bir tablo hediye edildi. Baykal, tabloda yazılı Atatürk'ün ‘Muhacirler kaybedilmiş topraklarımızın milli hatıralarıdır’ sözünü okudu.