Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel, herkesin 'çok üzülmüştür' dediği an bile 'çok neşeli' olması dikkati çekiyor. Anayasa değişikliği oylamasından bir gün sonra, erken saatlerde yakın çevresine ve arayan yakınlarına, ''Hayat devam ediyor'' diyen Demirel, ünlü sözünü tekrarlıyor:
- Bu da geçer yahu!
Demirel'i yakından tanıyanlar, keyifli olduğu zaman bu sözü kullandığını bilirler. Dün de, bire bir duyduğum bir cümle oluyor. İlk sabahı merak ettiğim için, yakın çevresine ve kendisini arayanlara mümkün olduğu kadar ulaşmaya çalıştım. İlk sözleri şu noktalarda toplanıyordu:
- İşimize gücümüze bakalım, hayat devam ediyor..
- Sabah Alman Reisicumhuru'nu karşılıyorum.. Kendisiyle bütün gün beraber olacağız. Yarın da Bolu'ya gideceğiz. Bolu'da Almanların yaptığı deprem konutları var. Öğleden sonra da Ankara'da olacağım..
- Devlet işleri kuralları içinde yürüyor. Cumartesi günü de Azerbaycan'a gideceğim. O zirveyi yapmam gerekiyordu. Ona çok önem atfediyorum.
- İşimize gücümüze bakalım. Herşey iyi olur. Bu da geçer yahu!
Güniz Sokak'ta da hazırlıklar sürüyor. Anlaşılıyor ki, Köşk'ten inen Demirel, doğrudan bir siyasi partinin başına geçmese bile, siyasette etkin rol oynayacak. Bazı arkadaşları da şunu soruyor:
- Baba indi, düşünüp karar verdi; 'Siyasete gireceğim' diye. Ne yapar?
Bu soruya da kendileri yanıt veriyor:
- Çağırır Tansu Çiller'i; 'Ver partimi' der. Sonra ne olur? Döner diğer partiye bakar; 'Benim dava arkadaşlarım, ne işiniz var orada, toplanın bakalım, gelin gelin' derse ne olur?
Bu espriler bile, gazeteci olarak bizleri, Güniz Sokak kapısına çekeceğe benziyor. O dönemleri yaşayan gazeteciler de, siyaset arkadaşları gibi, bu özlem içinde bekliyor.
3. Devr-i
Süleyman
GÜNİZ Sokak, 31. Siyasetin yeni adresi yine bu. Aslında bildik bir adrestir o. Gözler, 7 yıl aradan sonra yeniden yasaklı, sancılı dönemlerin o ünlü sokağı ve 31 No'lu evine çevrilirken, İsmet Sezgin'e sordum: ‘‘Devr-i Süleyman bitti mi?’’
40 yıllık arkadaşlığın ve de siyaset labirentlerinde dolaşan bir ömrün deneyimiyle yanıtladı sorumu: ‘‘Ne bitmesi. Esas şimdi başlıyor 3. Devr-i Süleyman.’’ Sezgin, hazin oylamadan sonra DTP Genel Başkanı diye değil de, dostu, dava arkadaşı olarak hemen aramış Demirel'i: ‘‘Emrinizdeyiz.’’ Moralini yüksek tutup konuştuğu Sezgin'e, ‘‘Güniz Sokak'ta görüşürüz’’ yanıtını vermiş. Kuşkusuz bunun anlamını sormak gereksiz. Ama ‘‘Nasıl?’’ı merak edince, aldığım yanıt şöyle:
‘‘Sayın Demirel ile esas bundan sonra Türk siyaseti şekillenecek. Merkez sağ ve sol tükendi. Merkez sağın oyları yüzde 40'lardan yüzde 10'lara indi. Bir dahaki seçimde barajı da aşamayacaklar. Demirel sağda birleşmeyi değil ama bütünleşmeyi sağlayacak. Kavgası olmaz onun. Yüksek düzeyde, geniş perspektifte meseleyi görür. Güniz Sokağı yeniden akademus haline getirir.’’
- Ne zaman?
‘‘Daha kurşun yarası soğumadı. Acı henüz başlamadı.’’
Sezgin'e, ‘‘Demokrat Türkiye Partisi'nin -DTP'nin- başına geçer mi’’ diye soruyorum. İtiraz ediyor: ‘‘Hayır, olur mu efendim. Onun perspektifi, açısı geniş olmalı. Biz tekelci değiliz. Tüm merkez sağı kapsayacak bu hizmet. Bir görev düşerse emrinizdeyiz diyoruz biz.’’
Herkesin sorduğu soruya yanıt bulma gayretiyle yine soruyoruz:
‘‘DYP'nin başı şimdilik dolu olduğuna göre, yeni bir parti mi acaba?’’
‘‘Hayır’’ diyor Sezgin. ‘‘Yeni parti kurmayacak. Yeni parti tutmaz çünkü. Yön verecek, talimat verecek.’’
- Hangi sıfatla?
‘‘Sadece Süleyman Demirel olarak. Bilgelik yapacak. Sadece bilgelik değil tabii. Eylemli bilge olacak. Başka sıfata gerek yok.’’
Aylar önce bize Isparta'daki görüşmemizde, ilk kez kardeşi Şevket Demirel söylemişti bu oylamanın sonucunu: ‘‘Nisandan sonra çok vakti olacak’’ demişti. Galiba şimdi bu vaktin nasıl harcanacağına geldi sıra. Sezgin'e göre ‘‘Türk demokrasisinde yeni bir dönem başlıyor: 3. Devr-i Süleyman...’’