Güncelleme Tarihi:
Artist Robin Rhode, Yönetmen Jake Scott ve yeni BMW Roadster’dan eşsiz sanat performansı..Futbol sahası büyüklüğünde bir tuval, Üzerinde de, kırmızı, sarı ve mavi renklerde cesur ve kıvrımlı hatlar… Gözler hatların, kıvrımların, dairelerin ve renk beneklerinin ahengini fark ettiğinde, ortaya çıkan farklı bir his: Benzersiz bir sanatçı tarafından yaratılan, benzersiz bir sanat çalışması. Yeni BMW Z4 Roadster.
Neşenin Dışavurumu: Yeni BMW Z4 ile yaratılan bir resim sanatı dinamiği.
BMW yıllar boyunca, modern sanatçılara markasının spor otomobilleri üzerinde kendilerini ifade edebilme şansını verdi. Ancak, Güney Afrikalı genç Robin Rhode tarafından ortaya konan sanat gösterisi, cesurca BMW Sanat Otomobili Koleksiyonun ardındaki konseptin ötesine geçmekte. Bu noktada, otomobil artık göz alıcı bir model değil, başarılı sanatçının ta kendisi. Rhode eseri için şöyle diyor: "Bu çalışma mevcut olmayan bir çizimin dışavurumu. Hedefim, gücü ve sanatın doğasında var olan heyecanı buluşturabilmek. Benim için, yüksek performanslı bir otomobil gibi sıra dışı bir resim fırçasını kullanabilmek, tutku, teknoloji ve endüstriyel yaratıcılık arasındaki ilişkiyi sorgulayabilmenin harika bir yolu. Resmi var etmek, hatta onu şekillendirme işlemi bile,tamamlanmış bir eser kadar önem taşımakta. Bu nedenle Z4 çalışmasının "Neşenin Dışavurumu" olarak adlandırılması son derece doğal.
Bu devasa tuvalde lastik dişleri tarafından yaratılan güçlü ve göze çarpan görüntüler, sanki zamanın çılgın bir anında ortaya çıkmışçasına dinamik ve spontane görünmekte. Her bir hareket, en ince detayına kadar dikkatlice planlanıp, yoğun bir teknolojik çabanın sonucunda ortaya çıktı ve Jackson Pollock'un yarattığı "Action Paintings"'in aksine, hiç bir şey şansa bırakılmadı. Ayrıca bu resim çalışması esnasında, ödüllü genç yönetmen Jake Scott, 2009 yılında yeni BMW Z4 Roadster'ın lansmanına eşlik edecek TV reklam kampanyasında kullanılmak üzere, bütün süreci kameraya almaya niyetlendi.
Peki, renk paleti lastiklere nasıl uygulandı? Yeni BMW Z4 Robin Rhode'un kendine has anlayışına nasıl koşullandı? Peki ya Jake Scott bu dinamik yaratıcılık olayını aynı şekilde kendi filmine nasıl uyarlayacaktı? Bu sorular, yüksek teknolojiyle sanatsal vizyonu buluşturması gereken bu kısa bir filmin çekilmesinin önünde duran zorluklardan bazılarıydı. Bu fikrin amacı, yeni nesil BMW Z4'ü tamamen sıra dışı bir atmosferde sunabilmekti. Rhode fikir hakkında şunu diyor: "İlham kaynaklarımdan biri, Gerhard Richter'in 1973 yılında Almanya Münih'teki şirket binası için yapmış olduğu "Kırmızı, Sarı, Mavi" isimli çalışması, bir diğer ilham kaynağı ise, Alman dışavurumcu filmler ile 1920'lerin optik, deneme animasyonlarıydı. Lastiklerin bıraktığı izler, resmin iki boyutlu yüzüyle, gerçek sürüş deneyiminin üç boyutlu yüzünü birleştirdi."
Sanatçı eserine ilk olarak, genel şekilleri ve ritmi ortaya çıkarabilmek için, siyah parmak boyasıyla eskizler çizerek başladı. Daha sonra, bir reklam filminin tüm karelerinin sırasıyla belirlenmesi gibi, her bir sürüş anını ve kullanılan özel renkleri tek tek tasarladı. Elbette ki, bu kare çalışmasının bir kopyası da, kokpitte durması için sürücüye verildi. Mevcut pistlerin gelişimini takip edebilmek neredeyse imkansız olduğundan, grafiksel boyutların yanı sıra, Rhode bir de "Neşe'nin Dışavurumu"’nun minyatür bir kopyasını ve sürüş manevralarının simülasyonu için "sürüş çizimi"’ni verdi.
Bu sanat gösterisi, sürücü için "İtalyan İşi" filmindeki MINI' yi kullanmak kadar zorlayıcıydı. Çünkü yüksek performanslı otomobilleri en yüksek limitlerine çıkarmaya alışkın olan sürücü, bu kez Rhode tarafından yaratılan koreografiye tam bir uyum sağlamak zorundaydı. Bununda anlamı, sanatçı ortaya çıkan renk yoğunluğundan tatmin olmazsa, bu hareketlerin ileri geri defalarca tekrar edileceğiydi.
Her bir renk, bu Roadster'ın aks kenarlarına monte edilmiş ve uzaktan kontrol edilen hortumlarca uygulandı. Lastik dişlerindeki birikinti nedeniyle oluşabilecek renk karışmalarını önlemek için, lastikler sürekli olarak ve son derece dikkatli bir şekilde değiştirildi. Kimi zaman, Robin Rhode, resmin içine kelimenin tam anlamıyla atıldı ve gerekli damlacık yerlerine renk püskürttü. Bu muazzam tuval kendi başına 2,5metre ve 5 metre ölçüsünde bir yüzey oluşturan, birbirine yapışık bağımsız segmentlerden oluştu, bu da hem sürüş hem de çizim işleminin çeyrek dilimlerle birbirini izlemesine neden oldu. Bu çözüm, sanat çalışmasının ilerideki tüm muhafazasına ve yürütülmesine de katkı sağladı. İlk olarak Detroit Otomobil Fuarı'nda görücüye çıkacak olan bu devasa resmin kesitleri, 2009 yılında yollarda olacak.
Robin Rhode ve ekibi, projeyi 12 saatte yürüttüler. Bu ayrıca, yönetmen Jake Scott ve ekibine, Z4'ün renksel sürüş hareketlerini çekebilmek için yeterli bir süre oldu. Esas zorluk ise, BMW reklam kampanyası için çekilecek bu filmin her bir karesinin tam zamanında ve kusursuz olarak ortaya çıkartılmasıydı. Bu tarz bir çekim için, standart çekim sayıları mümkün olmadı. Daha önce birçok müzik klibi ve reklam filmi ödülü kazanan bir sanatçı olan Scott’un ilk uzun metraj deneyimi bu muhteşem çalışma oldu. Sinematograf deneyimlerini, rock konserlerdeki eşsiz canlı performansları kaydederek geliştirdi ve otomobilin görsel dinamik girişimi, eşzamanlı 45 kamera açısıyla yakalandı. Bu sayede, Robin Rhode renk koreografisini seyrederken, Jake Scott'da kamera hareketlerini kaydeden birçok ekran açısı üzerinde yoğunlaştı. Scott çalışma hakkında: "Bir film yapımcısı için, herhangi bir sanatçıyı seyretmek büyük bir ödüldür. Sonuçta bu işin özünde yaratıcılık var ve ben de müzisyenleri, aktörleri ve şimdi de önemli genç bir sanatçıyı gözlemleyebilme ayrıcalığına sahip oldum. Ayrıca teknoloji ve sanatın birbiriyle olan bağını hareket halinde gösterebilmekten heyecan duydum" diyor.
Stüdyonun genişliği ve tuvalin oturtulduğu mekanın devasa boyutları, kameraların yerleştirilmesinde büyük bir avantaj sağladı. Bu aynı zamanda, karışık ve gerçek sanat sunumuyla TV reklam filmi çekimi gibi çeşitli iki projenin son saniyesine kadar buluşması anlamına geliyor. Ancak, her iki açıdan da zorlu, yüksek konsantrasyon ve kusursuz bir zamanlama gerektirmesine rağmen, tüm ekiplerin içinde bulunduğu ortam son derece rahat ve sakindi.
Dennis Hopper, bu projenin rahat ve amatör ruhlu havasından oldukça etkilendi. Gizemli film yıldızı, "Neşenin Dışavurumu" projesinin sanatsal çalışmalarının resmini çekmek için orada olan Dennis Hopper, bu projenin rahat ve amatör ruhlu havasından oldukça etkilendi. "Easy Rider” filminin başrol oyuncusu, sadece otomobillere olan tutkusuyla değil, Hollywood'un en önemli ve ciddi sanat koleksiyoncularından biri olmasıyla da tanınmakta.
Robin Rhode
1976 yılında Cape Town'da doğan ve şu anda Berlin'de yaşayan sanatçı, geçtiğimiz bir kaç yılda yapmış olduğu farklı sanatsal çalışmalarıyla kendine şöhret edindi. Eserleri, Johannesburg'un varoşlarında geçirdiği lise yıllarında edindiği deneyimlerine ve "sanat yapma" sürecine karıştırmaktan büyük zevk aldığı farklı kültürler (spor, müzik ve moda) üzerinde yoğunlaşmakta. 2001 yılında, Rhode Güney Afrika'nın FNB Vita Sanat Ödülüne aday gösterildi. Katıldığı grup çalışmalarının bazıları; Sürgün, Resim, Kimlik, Güney Afrika, Centro Cultural de Maria, O’Porto, Portugal (2002), Shelf Life, Gasworks Gallery, London, England (2001); ve Juncture, The Granary, Cape Town, and Studio Voltaire, London (2001) gruplarıdır.
Jake Scott
1965 doğumlu İngiliz Jake Scott, 15 yılı aşkın bir zamandır reklam filmleri ve müzik klipleri yönetmektedir. Bu dönem içinde, birçok MTV ödülü alarak ve Grammy, Emmy ve Cannes Film Festivali'nde ödüle aday gösterilerek tanınmıştır. Müşterilerinin arasında, dünyaca ünlü Adidas, American Express, AOL, Coca Cola ve JP Morgan şirketleri bulunmaktadır. Çalıştığı sanatçıların listesi, müzik endüstrisinde adeta Kim Kimdir'i fısıldamaktadır. REM, U2, Smashing Pumpkins ve George Michaels. Ünlü yönetmen Sir Radley Scott'un („Alien“, „Blade Runner“, „Gladiator“) oğlu olan Jake Scott, "Sopranos" dizisinin yıldızı James Gandolfini'nin oynadığı ikinci uzun metrajlı filmi "Welcome to the Riley´s"'in çalışmalarını henüz tamamladı.