Güncelleme Tarihi:
Tavşan Zulu, 2017 yılında Aydın’da bir laboratuvarda denek olarak kullanılmıştı. Kulakları kesilmiş, ön bacakları kırılmış, vücudunun birçok yerinde kalıcı hasar oluşmuştu. Hayvansever Zekeriya Gökçen ve Pelin Zorlukol’un kurdukları 269 isimli vegan tasarım atölyesi Zulu’ya yuva oldu. Zulu’nun yaralarını iyileştirdiler, onu tekrar hayata döndürdüler.
İYİLEŞMESİ 2 YIL SÜRDÜ
Zulu’nun acı hikâyesini Hürriyet’e anlatan Zekeriya Gökçen, Zulu’nun ilk iki yıl insanlardan kaçtığını belirterek, “İlk bulduğumuz zaman vücudunun farklı yerlerinde dikiş izleri vardı, kulakları henüz yeni kesilmişti ve yaralıydı, bacaklarını kullanmakta zorlanıyordu. Yıllarca laboratuvardaki kafesinde izole bir şekilde yaşamıştı. İnsanlardan çok korkuyor, kaçmaya çalışıyordu fakat hareket kabiliyeti çok kısıtlıydı. Zulu’nun bana tam anlamıyla güvenmesi 2 yılımı aldı ama değdi. Şu anki geldiğimiz nokta çok mutlu edici” dedi.
‘ÖĞRENDİĞİ TEK ŞEY ACIYDI’
Zulu’nun laboratuvar ortamında yaşadıklarının ağır bir travma olduğunu belirten Gökçen, “En zor kısmı yaralarının tedavisini uygulamaktı, ona zarar vereceğimi düşündüğü için çok korkuyordu çünkü öğrendiği tek şey ona uzanan elin ona acı vereceğiydi. Artık cildi ve kulakları eskiye göre çok daha iyi fakat bacaklarındaki hasar maalesef kalıcı. Daha rahat yürümesini sağlamak için bir süre yürüteç kullanmaya çalıştık fakat sonra uyguladığımız rehabilite ile buna gerek kalmadı çünkü toprakta hareket kabiliyeti gelişti. Artık türdeşlerinden farklı şekilde de olsa koşup oynayabiliyor. Türüne özgü faaliyetleri gerçekleştirebiliyor ve hatta tavşanların mutlu olduklarında yaptıkları ‘Binky’ isimli zıplama hareketini bile yapıyor” şeklinde konuştu.
‘HİÇ GÜN IŞIĞI GÖRMÜYORLAR’
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerin gereksiz ve şiddet dolu olduğunu belirten Gökçen, “Bilim adına yapılan hayvan deneyleri çok gereksiz bunun yerine daha güvenli sonuçlar veren birçok alternatif metot var. Ülkemizde neyse ki bu metotların kullanımı için projeler üreten ve çalışmalar yapan Deneye Hayır Derneği var. Umarız bu alternatif yöntemler gereksiz olan hayvan deneylerinin yerini alacak. Şu an laboratuvarlarda korkunç ve acı dolu deneylere maruz kalan ve hiç gün ışığı görmeden yaşayan hayvanlar için bu bir umut. Bunun devlet politikası haline gelmesini çok isteriz fakat öncelikle bireysel olarak deneysiz ürünler kullanmaya özen göstererek Zulu’nun ve diğer deney hayvanlarının yanında olduğumuzu gösterebiliriz” dedi.
NEDEN 269
Zekeriya Gökçen, Zulu sayesinde vegan tasarım atölyesi olan 269 Atölyesi’ni kurduklarını ve burada birçok kurtarılmış hayvan olduğunu belirtti. Gökçen “269, kesimden kurtarılan ilk buzağının kulak küpe numarasıdır. Daha çok 269’lar kurtarabilmek için atölyemize bu ismi verdik. Şunu da eklemek isteriz ki onlar birer numara değil yaşamak isteyen bireylerdir” dedi.
RALPH'LER İÇİN AKSARAY MODELİ
Denek hayvanı Ralph’in yaşadığı işkenceleri konu alan Save Ralph (Ralph’i Kurtar) isimli kısa film, Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) önerilerini tekrar gündeme getirdi. TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’na katılan STK’lar hayvan deneyleri yapılmasını yasaklayan Aksaray Üniversitesi’nin model alınmasını istedi.
Hayvan Hakları ve Etiği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Burak Özgüner, “Çok ciddi sıkıntılar yaşıyor öğrenciler. Hoca öğrencilerden bir köpek getirmelerini söyledi. O an dışarı çıkıp buldukları bir köpeği derse getirdiler. Kateterle köpeğin penisine girdiler, köpek acı içinde bağırıyordu. Büyük bir travma yaşadım. Bu anlayışın fakültelerden silinmesi gerekiyor. Eğitimde vicdani ret hakkını tanımış ülkeler var. Aksaray Üniversitesi, eğitim amacıyla yapılan deneyleri senato kararıyla yasakladı. Bu karar diğer üniversitelerde de uygulanabilir” dedi.
266 BİN HAYVAN DENEK OLUYOR
Deneye Hayır Derneği Kurucu Üyesi Yağmur Özgür Güven de Türkiye’de toplam 135 deney merkezi olduğunu ve her yıl 266 bin hayvanın deneylerde kullanıldığını söyleyerek, “Tıp eğitiminde hayvan kullanımı yerine hayvansız, alternatif bilimsel yöntemlere geçilmeli. Tıp eğitiminde vicdani ret hakkı tanınmalı” şeklinde konuştu.
BEKLENEN YASA GEÇSİN ARTIK
CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, kamuoyunda beklenen Hayvan Hakları Kanunu teklifinin yasalaşması için çağrı yaptı. Bakan’ın yaptığı yazılı açıklama özetle şöyle: “Bütçe görüşmelerinden sonra 2021’nin başında yasayı getirecekleri açıklanmıştı. Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu ocak ayında ‘gündemin ilk sıralarında’ demiş, Özlem Zengin ise şubat başında ‘2 hafta içinde Meclis’e sunacağız’ açıklamasını yapmıştı. Haftalar geçti, aylar geçti, mayısa geldik, hâlâ hareket yok. Havyana şiddet vakası ya da hak ihlali olayları gündeme gelince, yasa akıllarına geliyor. Birkaç gün konuşuyoruz, sonra gündemden düşüyor. Tüm partiler mutabık. Hem toplumdaki beklentiyi karşılamış, hem hayvanları koruma altına almış olacağız hem de yıllardır bir türlü yapılamayanı 27. dönem milletvekilleri olarak hep birlikte gerçekleştirmiş olacağız. Meclis’te acil bir gündem de yok. Neyi bekliyorsunuz? Getirin yasayı oybirliğiyle geçirelim.”