‘Bu çocuk size benzemiyor’

Güncelleme Tarihi:

‘Bu çocuk size benzemiyor’
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2001 00:00

ROMANTİK KOMÜNİST kitabı üzerine yazımla ilgili faksların, e.postanın sayısı hayli kabarık.Saime Göksu ile Edward Timms'in kitabından bir bölümü okurlarıma iletmiştim.Olay şuydu:Bir gece Dolmabahçe Sarayı'nda Názım'dan söz ediliyor, Atatürk de onu saraya çağırtıyor, Kadıköy'deki evine polis gittiğinde, 'Ben Deniz Kızı Eftalya değilim' deyip gitmiyor.Okurlarımın duyarlığını, onlara bugünkü çağdaş Türkiye'yi armağan eden eden büyük bir lidere bu davranışta bulunmasını bağışlamamalarını da anlayışla karşılıyorum.Okurlarım, Atatürk gibi birini reddeden şaire kızıyorlar, tepki gösteriyorlar.Kimileri de, bir sanatçı tavrı, deyip daha yumuşak yorumluyorlar.Kızgınlıkların şiddetinde, onun Rusya'ya kaçışının belirleyici rolü olduğu açıkça anlaşılıyor.Bir sanatçının, hele bir şairin, bir devlet büyüğünün çağrısına gidip gitmemesi tartışılır, elbet bu Atatürk olursa, konu daha da büyük hassasiyet kazanır.O kitabı okuyanlar, Názım'ın daveti reddedişi arkasından Atatürk'ün bu gelmeyişi nasıl yorumladığını da göreceklerdir:‘‘Bu çocuk size benzemiyor.’’Bence, o geceyi ve şairi, en iyi Atatürk anlamıştı, bu sözü onu nasıl başka seçkin bir yere koyduğunu gösteriyor.* * *KUVAYI MİLLİYE DESTANI'nı yazan bir şaire, bunca kızgınlık biraz fazla değil mi?Kurtuluş Savaşı'nı ruhumuzda, beynimizde hissediyorsak, bunda onun dizelerinin etkisini inkár edebilir miyiz?Edebiyatı bilen biri, Atatürk'ü kulaktan dolma, lise tarih kitaplarından değil de, incelemelerden, doğru biyografilerden okuyan herkes,bu şiirlerin O'nu nasıl yücelttiğini bilir.Ayrıca sözü edilen ama Atatürk'e ulaşmadığı da yaygın bir kanaat olan mektupta ona hitap ediş tarzı, onun sevgisinin, inancının büyüklüğünü gösterir.‘‘Senin başın üzerine yemin ediyorum ki...’’ diye başlayan mektup, bir şairin içten, bir kurtarıcıya bağlılığını gösteren ant içme belgesidir.Abdülhak Hamid için Putları Kırıyoruz, Yıkıyoruz kampanyasında sert eleştiriler yazan Názım, sonradan gitmiş onun elini öpmüştür.Şairi bir geceki tepkisi ile değil de, hayatı boyunca yaptıkları ile ölçsek acaba daha nesnel, daha insaflı davranmış olmaz mıyız?* * *ŞAİRLERİ biraz daha kırılgan, duyarlı, tepkici bir kategoriye koysak, sevgili okurlarım biraz sert üsluplarından vazgeçerler mi?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!