Bu bir pazarlık affı

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, af konusunda Hürriyet'in sorularını yanıtladı. Bu affın kamu vicdanını kanatacağını söyleyen Baykal, ‘‘Banka soyanlar parayı öderse, onları affederim demek, cezaevine girmeme imkanını parayla satmak demektir. Bunlara, 'Gelecekte de banka soyabilirsin, yakalanırsan parayı öder kurtulursun' demektir’’ dedi. Baykal şöyle konuştu:

YENİ SUÇA ORTAM

'Ceza zorunlu ise affetmemeli, zorunlu değilse verilmemeli' ilkesi bu afla zedelenmektedir. Bu şekilde af, suçluların cezasız kalma ümidini artırmakta, yeni suçlara da ortam hazırlamaktadır. Bu af ne yazık ki, insani bir düşünceyle tek taraflı affetme değil, pazarlık affıdır. Bu pazarlığın içinde iktidar partileri de, muhalefet partileri de vardır.

ADALET KANATILIYOR

Afla, affedenler arasında hiçbir ilişki olmamalıdır. Siyasetçiler affetmeyi kendileri için kullanamazlar. Böyle bir af ayıplı af olur. Halen Meclis'te milletvekilleri hakkında 173 adet 'dokunulmazlığın kaldırılması' fezlekesi bulunmaktadır. Af ile bu dosyalar da kalkacak mı? İktidar, bu durumda affı kim için çıkarmış olacak? Zaten geçmişte karşılıklı aklamalarla engellenmiş olan adalet, bu defa da af ile bir kez daha engellenecek. Böylece siyasetçilerden gelecekte hesap sorma imkanı kaldırılmak isteniyor. Bu adaletin kanatılmasıdır. Ben şimdi buradan soruyorum, af gerçekte kim için çıkarılıyor? Pazarlıkla af, kendi kendini af, deprem suçlularına af, banka soyanlara af, cezaevlerini boşaltmak için af, zamansız ve hazırlıksız bir af tartışmasının bizi bugün getirmiş olduğu noktadır.

SİYASETÇİ DE AFFEDİLECEK Mİ

Türkbank, Egebank ve diğer batık bankalardaki sorumlulukları nedeniyle yarın haklarında dava açılması gerekecek olan siyaset adamları, bakanlar ve başbakanlar da, görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma gibi suçlardan affedilmiş olacaklar mı?

REFERANDUM OLMALIYDI

Bu af ahlaki içeriğini kaybetmiştir. Böyle bir affın yürürlüğe girmesi, referandum şartına bağlanmalıdır ve ayrıca isteyen kişiye bu affı reddetme hakkı da tanınmalıdır. Bütün bu çarpıklıklarına rağmen af girişimi sürdürülecekse, düşünce suçluları ve siyasi suçluların affı temel alınmalıdır.

Denge bozulur

Deniz Baykal, eline aldığı adalet terazisini gösterirken, banka soyguncuları ile siyasi sorumluların af yasasından yararlanmalarının dengeyi bozacağını söyledi.

Vekiller de af kapsamında

HAZIRLADIĞI af taslağı ile kamuoyunun tepkisini çeken Adalet Bakanlığı'nın, milletvekillerini de unutmadığı ortaya çıktı. Görevi kötüye kullanma, görevi ihmal başta olmak üzere pekçok suç af kapsamına alınınca, Meclis'te dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin 173 dosyanın tamamına yakını rafa kalkacak. Yeni taslak, ‘Üzerinde uzlaşılamayan’ maddeleri ile öne çıkıyor. Oysa taslak, Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen yasada af kapsamı dışında bulunan pekçok suçu bu kez af kapsamı içine alıyor. Bunlar arasında özellikle devlet memuru olarak ‘Görevini kötüye kullanma ve görevi ihmal’ suçlarının bulunması dikkat çekiyor.

Çiller: Af soyguncu içinmiş

DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, hükümetin bankaları batıranları afla kurtarmaya çalıştığını ileri sürerek, ‘‘Sonunda ağızlarındaki baklayı çıkardılar. Affın sonuna kadar karşısındayız’’ dedi. Dün Aydın'a gelen ve Koçarlı İlçesi'nde açıkhava mitinginde halka hitap eden Çiller, batan bankalarla birlikte 10.5 milyar doların da battığını hatırlatarak, ‘‘Binlerce okul, hastane için sarfettiğimizin iki mislini 5-6 tane bankaya verdiler. Bankalar boşaltıldı. Şimdi bankaları batıranları kurtarmaya çalışıyorlar. Af banka soyguncuları içinmiş. Ek vergiler niye geliyor? Bankaları kurtaracaklar. Türkiye ekonomisini IMF'ye, dış ilişkilerin idaresini Avrupa Birliği'ne verdiler. Cezaevlerinin idaresini mahkûmlara verdiler. Bu affın karşısındayız. Af edilecek birileri varsa, çiftçi borç, icra kıskacında, gelin onları affedelim’’ diye konuştu. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne, bayrağıyla, inancıyla girmesi gerektiğini kaydeden Çiller, ‘‘Ancak Kıbrıs pazarlık konusu yapılıyor’’ dedi. Çiller, eski başbakanlardan Adnan Menderes'in Çakırbeyli'deki çiftliğini ziyaret etti ve çiftliğin müze olmasını istedi.