Güncelleme Tarihi:
Topkapı Sarayı’nı çevreleyen Otluk Kapı’dan Gülhane Parkı’na kadar olan yaklaşık 1.3 kilometre uzunluğundaki surların onarımında Osmanlı dönemi fırınlarından sonra İstanbul tarihine ışık tutacak amforalar gün yüzüne çıktı.
Uzun yıllardır restorasyon görmeyen Sur-u Sultani olarak adlandırılan tarihi surlar Topkapı Sarayı Müzesi’nin güvenliğini tehdit ediyordu. Uyuşturucu madde kullanıcıları ile evsizlerin mekânı haline gelen tarihi surlar, demiryolu hattının hizmet dışına çıkmasıyla birlikte ıssız ve ürkütücü hale dönmüştü. Daha önce Amerikalı turist Sarai Sierra cinayeti de burada işlenmişti. Surların kara tarafındaki onarımlarını tamamlayan Kültür ve Turizm Bakanlığı, şimdi de deniz tarafındaki surların restorasyonuna başladı. 2019 sonuna kadar tamamlanması planlanan restorasyon için 25 milyon lira harcanacak.
Gerek tren yolunun açılması sırasında oluşan hafriyat gerekse yıllar içinde inşa edilen muhdes (sonradan eklenen) yapıların harabelerinden oluşan dolgu toprak İstanbul Arkeoloji Müzesi uzmanları denetiminde kaldırılıyor. Bu kaldırma sırasında herkesi heyecanlandıran yeni buluntular ortaya çıktı. 8 ve 12’inci yüzyıla tarihlenen Bizans dönemine ait 75 amfora üst üste ağızları aşağıya gelecek şekilde toprak altında bulundu. Amforaların insitu (yerinde) olmayıp buraya getirilip koyulduğu düşünülüyor. Üstü toprakla örtülü amforalar hakkında detaylı bilgiye uzmanlar incelendikten sonra ulaşılacak. Arkeologlar, dışarıdan bir tehdit algısıyla alelacele dizildiklerini ya da sonraki yüzyıllarda konmuş, üzerinin deprem, çökme vb. etkisiyle kapanmış olabileceği yorumunu yapıyorlar.
İÇİNDE TAHIL KALINTISI TESPİT ETTİK
Geçen şubatta başlayan restorasyonu yürüten İstanbul Rölöve Anıtlar Müdürü Olcay Aydemir şu bilgiler verdi: “Heyecan verici buluşlar gelmeye devam ediyor. Amforaların burada hangi amaçla tutulduğu henüz bilinmiyor. Neden ağızları aşağıya gelecek şekilde dizildikleri de henüz çözülebilmiş değil. Konsantre olduğumuz alan sur duvarları ama arkeolojik çalışmalar da önemli bilgiler içeriyor. Surların temel seviyesine inmek için kazıları sürdüreceğiz. Nereye kadar kazacağımıza bilim kuruluyla birlikte karar vereceğiz. Arkeoloji Müzesi ile koordineli çalışıyoruz. Bazı amforaların içi sırlı. Bu da bize taşıma amacıyla üretildikleri bilgisini veriyor. Bir amfora içinde bitki, tahıl kalıntısı tespit edildi.”