Güncelleme Tarihi:
Manavgat'ın Çakalderesi Kavşağı'nda 15 Aralık Pazar günü saat 22.00 sıralarında yaşanan kazada, 07 L 3145 plakalı otomobil takla atarak beton köprü ayağına çarptı.
Kazada ağır yaralanan sürücü Telad Elmas (67), eşi Ayşe Elmas (62), gelini Aysel Elmas (34) ve torunu Telat Elmas (14) kaldırıldıkları hastanelerde yaşamlarını yitirdi.
Yaralanan Büşra Elmas (9) ise hastanedeki tedavisinin ardından 18 Aralık günü taburcu edildi.
Anneannesi ve teyzesinin yaşadığı eve götürülen Büşra'ya bir psikolog gözetiminde, annesi ve ağabeyi ile dedesi ve babaannesinin öldüğü bilgisi verildi. Ölenler, Hatıplar Mezarlığı'nda toprağa verildi.
AYNI KAZADA AİLESİNİ KAYBETTİ
Kazada anne-babası ile eşi ve Ertuğrul Gazi İmam Hatip Lisesi 1'inci sınıf öğrencisi oğlu Telat'ı kaybeden Musa Elmas'ın evinin önünde kurulan taziye çadırı, başsağlığına gelen vatandaşlarla dolup taşıyor. Sürekli dua okunan çadıra gelen vatandaşlar, Musa Elmas'ı teselli etmek de zorlanıyor.
'BAK BIYIKLARIMI KESTİM'
Musa Elmaz, yan yana toprağa verilen ailesini, mezarlığa giderek ziyaret etti. Gözyaşları içinde dua eden Elmas, oğlunun çok güzel yemek duası okuduğunu, bir yere yemeğe gittiklerinde, oğluna dua ettirdiklerini anlattı. Eşinin mezarı başında da "Bak bıyıklarımı kestim. Sen hep böyle isterdin" dedi. Annesinin mezarı başında "Garip anam, derbeder anam" diyerek ağlayan Musa Elmas, babasının mezarı başında da "Dişlerini yaptıracaktık, iyileşmemişti" dedi.
'ÜZERİME ÇAY DÖKÜLDÜ'
Manavgat'ta bir kargo şirketinde çalışan Musa Elmas, kazanın olduğu gün ikindi vakti, ailece eniştesine yemeğe gittiklerini anlatarak, "Eniştemde yemek yedik, çay içtik.
Yengem dişlerini yaptırmıştı, onu ziyarete gittik. Üzerime çay döküldü. Dışarı çıktım. Babam da arabayı satmamı istiyordu.
Bir arkadaşımı aradım, geldi. Birlikte arabanın satış ilanını internete yükledik. Beni eve bırakmasını istedim. Ben eve geldim. Bir süre geçtikten sonra amcamın oğlu arayarak, kazayı haber verdi. Gelip, aldılar beni, gittik ki her yer darmadağın. Bir kişiyi bulamadım.
Ailem dağılmış. Kızım bir hastanede, babam bir hastanede, eşim bir hastanede, oğlum bir hastanede, annem bir hastanede. Hangisine koşacağımı bilemedim. İlk kızımı gördüm, Allah'a şükür iyiydi.
Oradan devlet hastanesine babama koştum. Bekledik, baktık. Uğraştılar. Biraz zaman geçtikten sonra babamın rahmetli olduğunu söylediler. O acıyla çırpındım, ağladım, sızladım.
Oradan oğluma gitmek istedim. Oğlum da yoğun bakımda yatıyordu. Bir gördüm, görmedim. Gözlerim karardı.
Annemi Antalya'ya hastaneye götürmüşler. O sırada haber aldığıma göre eşimi de Antalya'ya götürmüşler.
Ben ortada çırpınırken, eşimin de vefat ettiği haberi geldi. Tuttular beni, salmadılar bir yere, göndermediler" diye konuştu.
'ANNEMİ BEKLİYORDUM BİR TEK UMUDUM OYDU'
Musa Elmas, "Üç cenazeyi birden toprağa verdik ama içim bitti, içim dağıldı, içim yanıyor.
Annemi bekliyordum bir tek umudum oydu. O da rahmetli oldu ertesi gün. Bir acı da annem için. Bütün acıların en büyüğü de oydu" dedi.
'BUNDAN SONRA KIZIM İÇİN YAŞAYACAĞIM'
Kazanın ardından herkesin kendisini arayarak destek verdiğini vurgulayan Musa Elmas, tüm Manavgat halkına teşekkür etti.