Brezilya’da yeni başkanı bekleyen siyasi riskler

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor   Â

 

Brezilya’nın eski Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva’nın eski özel kalem sekreteri olan Roussneff’in zaferi, seçim kampanyasında yükselen ekonomiye odaklanması ve Lula’nın ülke genelindeki itibarıyla ilişkilendiriliyor.

 

Ancak, geniş kapsamlı hükümet harcamaları, devletin petrol ve madencilik gibi sektörlere müdahalesini her geçen gün artırması ve gördüğü siyasi desteğin istikrarlı olmaması, Roussneff için önümüzdeki yıl dikkat etmesi gereken riskler arasında gösteriliyor.

  Â

KONGRE DESTEĞİ

Roussneff’in koalisyonu, Senato’da ve Temsilciler Meclisi’nin alt kanadında geniş bir destek aldı. Bu yüzden yeni başkanın atacağı adımların önüne büyük engellerin çıkması beklenmiyor. Ancak Roussneff’in Kongre’den aldığı destek daha çok ele avuca sığmayan müttefikleriyle nasıl baş ettiğiyle bağlantılı olacak.

 

Uzmanlar, Venezüella gibi müttefiklerin zaman zaman usta siyasetçi Lula için bile sorun çıkardığını belirtiyor.

 

Diğer yandan, ülke içinde tutucu müttefikleri, Roussneff’in sol eğilimli siyasi politikalar benimsemesini engelleyebilir. Örneğin, İşçi Partisi’nin dindar kongre liderlerinden oluşan müttefiki İlerleme Partisi (PP), Roussneff’in sıkıntılı seçim kampanyasını destekleme karşılığında, yeni başkandan vergileri azaltıp yatırımları artırması ve Çin’den ithal edilen ucuz mallara karşı korumayı artırması şartını getirmişti.

 

LULA’NIN GERİSİNDE KALACAK

Roussneff, seçim kampanyası sırasında Lula’nın dış politikasını devam ettirme sözü verdi ve hatta Brezilya’nın şu anki Dışişleri Bakanı Celso Amorim’in görevinde devam edeceği ya da Amorim’in yerine şu anki Dışişleri Bakanı Yardımcısı Antonio Patriota’yı getireceğini söyledi.

 

Roussneff’in, Brezilya’nın bölgenin diplomatı olarak kazandığı ünü devam ettirmek adına, Lula’nın Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales’le ve Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez’le olan ölçülü ilişkisini devam ettirirken, Latin Amerika’nın radikal liderleriyle arasındaki mesafeyi koruması bekleniyor.

 

Ancak Roussneff’in öncelikli olarak ülke içindeki sorunlara odaklanacağı ve uluslararası camiada çok fazla tanınmıyor oluşu dikkate alındığında, liderlik konusunda Lula’nın gerisinde kalacağı ileri sürülüyor.

 

Bu yüzden, Roussneff yönetimi İran’ın nükleer programı gibi küresel çaptaki diplomatik tartışmalara çok fazla dahil olmayabilir. Bu duruma, Lula’nın duran nükleer program görüşmelerini yeniden başlatma adına attığı adımların büyük eleştirilere maruz kalması da etki edebilir.

 

ÖZEL SEKTÖR ENDİŞELİ

Roussneff büyük bir olasılıkla Lula’nın piyasa yanlısı ekonomi politikalarını devam ettirecek.

 

Yeni başkanın özel şirketleri kamulaştırması beklenmese de onun da Lula gibi, devlet bünyesinde olan bankacılık, telekomünikasyon ve petrol gibi sektörlerin ekonomideki rolünü artıracağı konuşuluyor. Bunun da ekonomide özel sektörün varlığını hafifletmesinden endişe ediliyor.

 

İktisat eğitimi olan Roussneff, yatırımı desteklemek amacıyla, Brezilya’nın karmaşık vergi sistemini yenilemenin kendisinin en önemli önceliği olacağını söyledi ancak yüksek maliyetli emeklilik ödemelerine yönelik geniş çaplı bir reform gerekliğine yönelik yeni açıklamalar yapmadı.

 

Yeni başkanın aynı zamanda bazı yatırımcıların Brezilya’nın iş dünyası için gerekli olduğunu söylediği istihdamla ve mali düzenle bağlantılı geniş çaplı yeni reformlara imza atması da bekleniyor.

 

*Bu yazı Reuters'ta "FACTBOX-Key political risks to watch in Brazil" başlığıyla yayımlanan haberden derlenmiştir.