Güncelleme Tarihi:
ATATÜRKÇÜLÜK LAFLA OLMAZ
“Şaşkınlıkla takip ettik ki birileri bütün Türkiye’nin ortak değeri olan Atatürk’ü hâlâ tekellerinde görmeye devam ediyor. Ne yazık ki bazı medya çevreleri de Atatürk tekelleşmesine çanak tutarak, toplumda bir ayrışmayı körüklemeye çalışıyor. Bazı basın yayın organlarına bakarsanız akıl almaz ifadeler var: ‘AK Parti Anıtkabir’de. AK Partililer Anıtkabir’de...’ Bre ahmaklar, AK Parti kurulduğu günden beri Anıtkabir’e gidiyor, 10 Kasım törenlerine de katılıyor. Kaldı ki AK Parti’nin kurumsal anlamda veya mensuplarımızın hiç kimseye Atatürkçülüğünü kanıtlama gibi bir ihtiyacı yok. Ellerinde sanki Atatürkçülük dedektörü varmış gibi ortalıkta gezinen siyaset hafiyeleri, milleti fişlemeye, sosyolojik bir çatlak oluşturmaya gayret ediyorlar. Çok şükür ki bu sefer de çakıldılar.
Cumhurbaşkanımızın da 10 Kasım konuşmasında ifade ettiği nokta budur. Atatürk, hiçbir siyasi kurum ya da kuruluşun tekelinde değildir. Atatürkçülük, lafla olmaz, Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarma idealine hizmetle olur. Türkiye’nin her iline üniversite açarsan; 20 bin kilometreden fazla bölünmüş yol yaparsan; Anadolu’yu hızlı tren ağlarıyla donatırsan; Türkiye’nin milli savunma sanayisini yerli ve milli hale getirirsen; tankını, topunu, tüfeğini, uçağını, İHA’sını, SİHA’sını üretirsen Atatürkçülük budur. Laf üstene laf koymak değil taş üstüne taş koymak, eser üretmektir.
FATİH DE BİZİM ATATÜRK DE
Mustafa Kemal Atatürk, bu ülkenin ortak değeridir. Toplumu bu konu üzerinden ayrıştırmak Atatürkçülük değildir, vatanseverlik hiç değildir. Türkiye, kökleri saksıda yeşermiş cılız bir ülke değil, güçlü köklerini kadim medeniyetin toprağına salmış koca bir çınardır. Bu çınarın dallarından biri Fatih Sultan Mehmet ise diğer biri de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Fatih Sultan Mehmet ne kadar bizimse Gazi Mustafa Kemal Atatürk de o kadar bizimdir. AK Parti, Cumhuriyetin ve onun sarsılmaz uzantısı olan laikliğin de en sağlam teminatıdır.
250 ŞEHİT DAHA NE DELİLİ?
(ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile görüşmesi) FETÖ, ABD’nin PYD/YPG işbirliği dahil olmak üzere bölgesel konulardaki beklentilerimizi açık ve samimi şekilde aktarma fırsatı bulduk. Ayrıca FETÖ elebaşının tutuklanarak ülkemize iadesi, faaliyetlerinin kısıtlanması ve sonlandırılması talebimizi tekrar ettik. Şimdi 15 Temmuz’un faili olduğunu sağır sultanın bile bildiği Feto’nun geriye verilmesi konusunda kırk dereden su getirmenin ne alemi var? 250 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz var, daha ne delil soruyorsunuz?”
NELER OLMUŞ NELER...
BBC’de yayınlanan bir haberle Rakka’da yeni bir rezalet ortaya çıktı. PKK terör örgütünün Suriye şubesi YPG ve koalisyon güçleri Rakka’yı DEAŞ’tan temizleyecek ve o bölgenin insanları gelip yerleşecekti. Gel gör ki neler olmuş neler. Rakka’dan DEAŞ’lıları temizlemek yerine bunların, silahlarıyla birlikte Rakka’dan çıkmaları için destek olmuşlar. 50 TIR, 13 otobüs, 100 araçtan oluşan, bu 50 TIR’ın da 10 tanesi ağır silahlarla yüklü vaziyette konvoy oluşturarak, Rakka’nın kuzeyinden DEAŞ terör örgütünü çıkarmışlar. Silahlarıyla serbest bırakılan bu DEAŞ mensupları, başta Türkiye olmak üzere Avrupa, Amerika, dünyanın her tarafında masum insanların katline sebep olacaklar. Akla ziyan bir iş. Avrupa ve dünya şimdi düşünsün, ne zaman DEAŞ teröristleri gelecek ve eylem yapacak. Orada kıstırdığınız terör örgütlerini bıraktınız, tek tek bulup dünyanın değişik yerlerinde etkisiz hale getireceğiz.