Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 14, 2009 00:00
İsviçre’deki Basel Sanat Fuarı 40 yıldır paranın döndüğü, bir anlamda sanat borsasının oluştuğu yer. Basel krizin etkilerini Brad Pitt sayesinde atıyor galiba. Amerikalı ünlü oyuncu Brad Pitt adeta bu fuarın reklam yüzü olmuş durumda. Bu yıl da 1 milyon dolarlık eser aldığı yazıldı. Bu yıl Türkler kriz mriz dinlemeden fuara akın etmişti. Ünlü simalar için Vip Turizm özel tur düzenlemiş Basel’e.
Sanat dünyası geçtiğimiz hafta tam anlamıyla ikiye bölündü diyebilirim. Amaç dünya sanatının gidişatını öğrenmek ve trendleri takip etmek.
Venedik Bienali ve Art Basel arasında benim tercihim ikincisi oldu.
Paranın döndüğü, bir anlamda sanat borsasının oluştuğu yer Basel. Ancak çok kısa, 10 Haziran’da başlayıp 14 Haziran’da sona eriyor. Dünyanın dört bir yanından galeriler eserlerini getirip burada sanatsever alıcılarıyla buluşturuyor.
200 UÇAK DOLUSU ZİYARETÇİ
Rekor, bu küçük kentin havaalanına 200 uçağın inmesine kadar çıkmış.
Ana fuar binasının alt katında daha çok çağdaş klasikler yer alıyor. Çok özel sergilerde ya da müzelerde görebileceğiniz bütün bu eserleri satın da alabilirsiniz. Ama cüzdanla da olmaz, çek defterinizin kalınlığına bağlı bu. İkinci katta ise daha çağdaş eserler var.
Hemen yanındaki ikinci binada ise Art Unlimited sergisi var. Burada da daha çok video işlerle enstalasyonlar yer alıyor.
Bir futbol sahasına kurulan çadırda yer alan Scope’da ise genç sanatçıların çok daha cesur işleri yer alıyor.
Basel krizin etkilerini Brad Pitt sayesinde atıyor galiba. Amerikalı ünlü oyuncu adeta bu fuarın reklam yüzü olmuş durumda. Bu yıl da 1 milyon dolarlık eser aldığı yazıldı.
Gelelim fuarın Türklerine. Önce galeriler ve sanatçılar.
Murat Plevneli’nin yönetimindeki Galerist, ana fuara katılan tek galeri. Taner Ceylan’ın eserlerini satmıştı bile ziyarete gittiğimde. Unlimited’da da Ayşe Erkmen ve Mental Klinik’in işleri yer alıyordu.
Adeta alternatif bir fuar olarak kurulan Scope’da ise Galeri x-ist var.
Barış Sarıbaş, Genco Gülan ve Yiğit Yazıcı, Hat Art Fruit adı altında bir oluşumla kendileri katılmışlar fuara. Burada bir de Pi Artworks ile Rodeo Galeri’yi gördüm.
TÜRK SOSYETESİNİN BÜYÜK İLGİSİ
Bu yıl Türkler kriz mriz dinlemeden fuara akın etmişti. Ünlü simalar için Vip Turizm özel tur düzenlemiş Basel’e.
Güler Sabancı, Sevil Sabancı, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Füsun-Faruk Eczacıbaşı, Leyla Alaton-Mehmet Günyeli, Nezih Barut, Emin Kıtay, Rafi Portakal yaklaşık 50-60 kişilik koleksiyoner grubundan benim karşılaştıklarım sadece. Neler satın aldıklarını öğrenince yazarım.
Çağdaş sanatın Türkiye’de daha iyi bir konuma gelmesi için çabalayan ve bu amaçla Contemporary İstanbul’u gerçekleştiren Ali Güreli ve Emin Mahir Balcı bütün ekibiyle dört koldan sarmışlardı Art Basel’i. Onların kurduğu ilişkiler sayesinde sonbaharda belki İstanbul’a gelir bu büyük galerilerin çoğu.
Niye daha çok Türk sanatçısı yok dünya piyasasının içinde, böyle bir fırsat neden değerlendirilmiyor diye soracak olsam, İstanbul 2010 uyuyor mu desem, alacağım cevap; “Bize böyle bir başvuru olmadı ki” şeklinde bir düzeltme metni olacak. Ben hiç sormamış olayım. Ve daha önce yazdığım bir yazıya gönderdikleri düzeltmeyi koymakla yetineyim.
DÜZELTME
Kitap hazırlarken usulsüz işlemlere karıştığım asılsız, tek taraflı ve hasmane bir iftira
“Gazetenizin 26 Nisan 2009 tarihli Kültürazzi köşesinde “İstanbul 2010’da son olay” başlığıyla yayınlanan ve “2010 Ajansı Edebiyat Yönetmenliği’ne yeni atanan Ahmet Kot’un, eşinin şirketi üzerinden Kültür Bakanlığı’na bir kitap hazırlarken usulsüz işlemlere karıştığı, şirketin ihale yasaklılar listesine alındığı ortaya çıktı” spot cümlesinin kullanıldığı yazıda asılsız, tek taraflı ve araştırılmadan yazılmış bilgilere yer verilmektedir. Adım etrafında şaibe yaratmak üzere tarafınıza servis edilen ve görüşüm alınmadan yayınlanmış olan söz konusu yazıdaki yanlışlıkları düzeltmek istiyorum:
1. Öncelikle, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na yeni atanmadım, 05 Eylül 2008 tarihinden bu yana, yaklaşık 9 aydır, ajansın Edebiyat Yönetmeni olarak görev yapmaktayım.
2. Adımın karıştırıldığı bir davada, İlhan Berk Kitabı yapımında “İhaleye fesat karıştırmak ve görevi kötüye kullanmak” suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca açılan soruşturma sonucunda 15.01.2008 tarih, 2007/84073 Hz. 2008/4074 sayılı kararla, “kovuşturmaya yer olmadığına” hükmedilmiştir. Daha sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararına mahkeme nezdinde yapılan itiraz, “Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar”ın, usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek Sincan İkinci Ağır Ceza Mahkemesi’nce 18.04.2008 tarihli 2008/704 sayılı kararla reddedilmiştir.
3. Tümüyle hasmane bir iftirayla ortaya atılan ve bir muhalefet partisi milletvekili tarafından tek yanlı olarak TBMM Soru Önergesine dönüştürülmüş olan suçlama yanlış bilgilere dayanmaktadır ve ilgili tarafın görüşü alınmadan hazırlanmıştır.
4. Durum böyleyken, edebiyat projelerimizle ilgili yakın temasta olmayı tercih etmek yerine kaynağı belli olmayan, tek yanlı edinilmiş bilgilerle ve tam araştırılmadan yapılmış haberlere sütunlarınızda yer vermenizi üzüntüyle karşılıyor, bu tür yargısız infazların gazetecilik etik ilkeleriyle ne kadar örtüştüğü konusunu takdirlerinize bırakıyorum.“ (Ahmet KOT İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Edebiyat Yönetmeni)