Güncelleme Tarihi:
Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde sel nedeniyle yıkılan apartmanda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor.
İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), polis ve jandarma teşkilatına bağlı arama kurtarma ekipleri, ilçede sel felaketinin yaşandığı 11 Ağustos'ta Ezine Çayı'nın kenarında yıkılan binanın enkazında çalışmalarını sürdürüyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yıkılan binanın bulunduğu alana gelerek, yetkililerden arama kurtarma çalışmaları hakkında bilgi aldı.
CNN Türk canlı yayınına bağlanan DHA muhabiri Nursima Özonur, bölgedeki durumu şu sözlerle anlattı:
"Selin en fazla vurduğu Kastamonu'nun Bozkurt ilçesindeyiz. Ezine Çayı kenarındayız. Sel suları 4 metreye kadar yükseldi. 8 katlı bir bina vardı, Ölçer apartmanı, sel sularıyla birlikte yerle bir oldu. Binada genellikle yazlıkçılar yaşıyordu. Yanında 8 katlı bir apartman vardı. Felaketin boyutunu bu şekilde gösterebilirim, o apartmanın birebir aynısıydı. Aynı müteahhit tarafından yapılmıştı, 3 sene önce. İşte burada 8 katlı bir apartman vardı. Burada yaşayan aileler sel sularına kapıldı. O gün anons yapıldı belediye tarafından, araçların yüksek kesimlere çekilmesi için. Bazı aileler otomobillerini yukarıya çekmek için evden çıktılar ama bir daha eve giremediler. İşte o ailelerden biri de Arzu Yücel. Arabasını çıkarmak için dışarı çıktı ve bir daha eve giremedi. Çünkü hemen dere yatağı taştı ve dakikalar içinde sular 4 metreye yükseldi. Arzu Yücel felaketi şöyle anlatıyor, 'Çocuklarım gözümün önünde gitti' dedi. Çay kenarında aileler umutlu bir şekilde bekliyor."
KIZILAY BAŞKANI: DEPREM GİBİ YIKINTI BIRAKTI ARKASINDA
NTV canlı yayınına bağlanan Kızılay Başkanı Kerem Kınık, şu ifadeleri kullandı:
Öncelikle vatandaşlarımıza ve afet uzmanlarına beslenme ve gıda desteği sağlanması noktasında organize olduk. Şu an etkilenen tüm noktalarımızda 300 Kızılay'cı olarak günlük yemek çıkarıyoruz. Hijyen, içme suyu gibi 35 bin insana destek sağlıyoruz.
Şebekeler gittiği için yoğun bir şekilde su sevkiyatı yapıyoruz.
Tahliye edilen vatandaşlarımız var. Onları yurtlara ya da devletimizin gösterdiği yerlere yerleştiriyoruz.
Diğer taraftan arama kurtarma safhası devam ediyor. Afetin bu 72 saati çok önemli. Bu sel gerçekten bir deprem gibi yıkıntı bıraktı arkasında.
Dolayısıyla bir taraftan tehlikenin de devam ettiği yerler var. İlçeler arasında ulaşımda halen heyelan oluyor. Bazı noktalardan erişim sıkıntılı. Bazı köylere erişim karadan mümkün olmuyor. Sinop Havalimanı'nda bir insani yardım üssü kurduk.
"YIKIM ÇOK BÜYÜK"
Ulaşım yapılamayan köylerin tamamına ulaştık. Sağlıklı olduklarının bilgisini aldık, ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışıyoruz.
Yıkım çok büyük. Ümit ediyorum kaybolan vatandaşlarımıza sağ salim ulaşırız. Ama gerçekten öğreneceğimiz çok dersler var. Vatandaşlarımızın hep beraber seferberlik halinde bu kötü senaryolara önceden hazır olmamız gerekiyor.
O İKİ BİNAYA NE OLDU?
CNN Turk yayınına bağlanan DHA muhabiri şu ifadeleri kullandı:
Burası Bozkurt ilçesi. 2 çay var etrafında, rakım yüksek. Dağlardan gelen su, Ezine çayını yükseltiyor. Korumak için konulan duvarlar yıkılıyor. O iki yerleşim yerini bağlayan köprü de çöktü. İlçeyi 4-5 metre etkileyen su, bu çağdan düşen su. Su o kadar şiddetli ki kaya parçalarını sürüklüyor. Zararlı maddeler, kayalar ağaçlar suyun şiddetiyle binaları altüst eti. Vatandaşlar yıkılan binaların 2-3 yıllık binalar olduğunu, eski binaların daha sağlam olduğunu söylediler.
Onlarca metrelik odun parçalarını getirdi sular. Bu çanta kim bilir hangi odadan geldi, kimindi acaba bu çanta...
Yanımızda öğrenci pansiyonu var. Camı sökülmüş. Hemen hemen her yerde manzara aynı.
İlçenin öte yakasına gelelim... Bu çay işte istinat duvarlarını çökertti. Taşlar tamamen altüst olmuş durumda. Bu taşlar insanın eliyle bile zor kaldırdığı taşlar.
Hemen yanımda bir okul var. Görmeye alışık olduğumuz okul manzarası nasıl? Buraya bakar mısınız? Tüm okul mahvolmuş durumda. İlçenin her yerinde manzara aynı.
Suyun getirdiği o çamur burada yürümeyi zorlaştıracak vaziyette. Gördüğümüz her yer, girdiğimiz her cadde birbirine benziyor.