Güncelleme Tarihi:
Rus FSB'nin iki Türk casusunu yakaladığı haberi sürekli Rus medyasında ama işin aslını bilen yok.
Rusya istihbarat servisi FSB'nin Stavropol Bölge Müdürlüğü, ‘‘Türk casuslar yakaladıklarını’’ duyurdu. Haber Rus basınında günlerce şişirildi. İşledikleri iddia edilen suçlara göre 20 yıl hapisle yargılanması gereken sözde casusların sınırdışı edildiği açıklandı. Oysa, sözkonusu Türkler'den biri Kurban bayramından beri Türkiye'deydi ve diğerinin de sadece 5 yıllığına Rusya'ya girişi yasaklanmıştı. Tozlu raflardan alınarak ısıtılan eski bir hikaye ile sözümona MİT'e üstü örtülü ‘‘adamlarını Rusya'dan çek’’ mesajı veriliyordu. Olay hakkında ne Moskova hükümeti ne FSB merkezi, ne Ankara ne de MİT bir açıklama yaptı. Casuslukla suçlanan Nesrin Uslu ve Haki Mutludoğan adlı Türk vatandaşları da henüz ortaya çıkmadı.
Çin ile ABD, yetkililerin karşılıklı demeçleriyle kıyasıya bir casus uçak krizi yaşarken, MİT ile Rusya gizli servisi FSB arasında suni bir casusluk krizi yaratan Rus medyasında birkaç gündür hükümetlerin hiç karışmadığı, komedi dizisini andıran tuhaf bir oyunu sahneleniyor.
Önce Rus istihbarat servisi FSB'nin Stavropol Bölge Müdürlüğü, İnterfax haber ajansı vasıtasıyla ‘‘iki Türk casusu yakaladıklarını’’ duyuruyor.
Ardından Rusya'nın önde gelen gazetelerinden Komersant, sözde Türk casuslarının nasıl çalıştıklarını ayrıntılarıyla anlatan geniş bir yazı yayınlıyor.
Önceki gün Komersant, casus oldukları ileri sürülen Türk vatandaşlarının sınırdışı edildiğini haber veriyor.
HAPİS YERİNE SINIRDIŞI
Oysa sözde casuslara isnat edilen suçlar, Rusya yasalarına göre onların sınır dışı edilmesini değil en az 20 yıl hapis istemiyle yargılanmalarını gerektiriyor.
Sonra da Devlet Televizyonu RTR, casus oldukları iddia edilen Nesrin Uslu ve Haki Mutludoğan'ın gizli çekilmiş görüntülerini ekrana getiriyor.
Derken tüm bu hikayenin tozlu raflardan alınarak yeniden ısıtılmış ve sadece varsayımlara dayalı eski bir olay olduğu anlaşılıyor. Nesrin Uslu'nun Kurban bayramından beri Türkiye'de bulunduğu, sınırdışı edildiği söylenen Haki Mutludoğan'ın da yalnızca 5 yıl boyunca Rusya'ya girişinin yasaklandığı öğreniliyor.
Zaten, FSB ile MİT arasındaki ‘‘Savaş Alanı Stavropol’’ adı verilen sözde casus krizi hakkında iki ülke hükümetleri hiçbir açıklama yapmıyor. Olayın FSB ile MİT arasında geçtiğini söylemek bile yanlış, çünkü MİT bugüne kadar sözde casusluk iddialarına hiçbir cevap vermediği gibi, Moskova'daki FSB merkezi bile ‘‘Biz bilmiyoruz, gidin Stavropol'a sorun’’ diyorlar.
RUS MEDYASI ŞİŞİRİYOR
Anlaşıldığı üzere burada sadece Stavropol FSB Müdürlüğü kendi kendine gelin güvey oluyor, Rus medyası tarafından şişiriliyor ve Türk medyası da bu iddiaları sadece Rus basınında yer aldığı için haber yapıyor.
Kendi başlarına kamuoyu oluşturma çabasına giren Stavropollu FSB'ciler sözümona MİT'e üstü kapalı olarak ‘‘Rusya'nın güneyinde bulundurduğun adamlarını çek’’ mesajı veriliyor.
Stavropol FSB'nin ‘‘Türk casuslar Rusya'nın güney bölgesinde cirit atıyor’’ açıklamalarının Türkiye'de şüpheyle karşılanması üzerine Pazartesi akşamı ‘‘casus krizi’’nde ikinci perde açıldı.
Rusya devlet televizyonu RTR kanalı, ana haber bülteninde ‘‘Türk casuslar’’ konusunu yeniden ısıtarak sundu. İlk defa Nesrin Uslu ve Haki Mutludoğan'ın FSB tarafından ‘‘gizlice çekilmiş’’ görüntülerini ekrana getirdi. Mutludoğan'ın Stavropol sokaklarında yürürken ve Uslu'nun bir restorandaki görüntüleri eşliğinde MİT'i suçlayan konuşmalar yapıldı.
2000 yılı sonlarında Stavropol sokaklarında yürüyen Mutludoğan'ın görüntüsü aniden değiştirilerek ekrana siyah beyaz başka bir görüntü getirildi. Görüntüde yer alan kişinin MİT üst düzey subayı, General rütbesinde biri olduğu söylendi. İsmi açıklanmayan bu kişinin geçtiğimiz yıl iki sefer Rusya'nın Stavropol bölgesini ziyaret ettiği ve burada Türkiye adına casusluk yapan ajanları teftiş ettiği iddia edildi. Mutludoğan'ın verdiği ifadeye dayanılarak MİT generalinin kendisine askeri konularda ulaştırdığı istihbarat başına 500 dolar ödediği vurgulandı.
RESMİ AÇIKLAMA YOK
RTR'nin haberinin sonunda ileriye yönelik bir mesaj da verilerek, ‘‘Rusya'nın güney bölgelerinde bulunan ve Türkiye adına çalışan casusların ortaya çıkartılması için bölgedeki tüm Türk inşaat şirketlerinin paravan olarak kullanıldığı şüphesiyle yakın takibe alınacağı’’ söylendi.
Moskova yönetimi ve FSB karargahı'nın hala resmi bir açıklama yapmamış olması dikkat çekiyor. Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliği'nden alınan son bilgilere göre ne Rus Dışişleri ne de başka bir resmi makam Stavropol casusları konusunda ne bir açıklama yapmış ne de bir nota vermiş değil. İddialarla ilgili olarak Ankara da bir açıklama yapmadı. Tuhaf casusluk öyküsüne adı karışan Mutludoğan ve Uslu da henüz ortaya çıkmadı.
Bu arada Nesrin Uslu'nun Stavropol'de faaliyet gösteren İdil İnşaat şirketindeki işinin başına dönmek için Rus Konsolosluğu'na vize başvurusunda bulunduğu bile öğrenilen bilgiler arasında.
Biri askeri diğeri ekonomik alanda casus!
Geçen cuma akşamı geç saatlerde Rusya iç istihbarat servisi FSB'nin Stavropol Bölge Müdürlüğü, İnterfax ajansı vasıtasıyla ‘‘Stavropol bölgesinde Türk casusları yakaladık’’ enformasyonu verdi.
Hafta sonu tatili öncesinde çıkan bu haberi, FSB'nin ince bir hesap yaparak ‘‘Rusya ile Türkiye arasında büyük kriz izlenimi vermek için değil, duyması gereken kişiler (MİT) duysun yeter’’ mantığı ile hazırladığı hissediliyordu.
Haberde, Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmiş Nesrin Uslu adlı bir bayan ile Haki Mutludoğan'ın Türkiye hesabına Rusya'nın güney bölgelerinde casusluk yaptıkları iddia ediliyordu.
Haki Mutludoğan, Rusya'nın stratejik bombardıman uçakları üssü ve diğer askeri birlikler hakkında bilgi toplayan kişi olarak gösterilirken, Türklere ait İdil İnşaat şirketinde tercüman olarak çalışan Nesrin Uslu'nun ekonomik casusluk yaptığı, Tengiz-Novorosiysk petrol boru hattı hakkında istihbarat topladığı ve bir FSB subayını 50 bin dolar karşılığında MİT için çalışmaya ikna etmeye çalıştığı iddia edildi.
Yetkililer topu birbirine atıyor
FSB'nin açıklamasında beyan edilen suçlar göz önüne alındığında Haki Mutludoğan ve Nesrin Uslu'nun Rusya'da mahkemeye sevk edilmesi ve en az 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılanması gerektiriyordu.
Pazartesi günü Rusya merkez FSB basın sözcüsünden olayla ilgili açıklama yapması istendiğinde ‘‘Bu işe biz bakmıyoruz. Olayı bilen Stavropol FSB Bölge Müdürlüğü. Onları arayıp sorun’’ şeklinde tuhaf bir yanıt geldi.
Aynı gün Komersant gazetesi, FSB'nin Türk casusu olduklarını iddi ettiği kişilerle ilgili geniş bir yazı yayınladı. Yazıda Haki Mutludoğan ve Nesrin Uslu'nun Türkiye hesabına sözde nasıl casusluk yaptıkları en ince ayrıntısına kadar anlatılıyor, hayat hikayeleri, MİT tarafından Rusya'ya ne zaman casus olarak gönderildikleri gibi bilgiler veriliyordu.
Komersant'ın yazısı, FSB'nin verdiği bilgiler ışığında iki Türk vatandaşının FSB'deki sorgusu sırasındaki itirafları izlenimi bırakıyordu.
İşin tuhafı satır araları dikkatlice okunduğunda, casuslukla suçlanan iki Türk vatandaşının Cuma günü söylendiği gibi tutuklanmadıkları, cezaevi hücresinde mahkeme gününü beklemek yerine Rusya'dan Türkiye'ye sınırdışı edildikleri öğreniliyordu.