Güncelleme Tarihi:
Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu’yu makamında ziyaret eden Bahçeli, bu sırada kucağına aldığı 9 aylık Mustafa Bozkurt Doğan’ı sevdi. Bahçeli, kısa süre dinlendikten sonra, konvoy eşliğinde gittiği Talat Göktepe Çamlığı’ndaki şölen alanında büyük ilgiyle karşılandı. Bahçeli, Taksim Parkı konusuna nazirede bulunarak konuşma yaptığı çamlığın gelecek nesillere devredilmesi gerektiğini ve bunun önemli olduğunu söyledi. AK Parti’nin Taksim’i talan etmesine engel olunmasını, gösterilerde ortaya çıkan tehlikeli senaryoya dikkat edilmesini isteyen Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ağır sözlerle yüklendi. Bahçeli, “Türkiye Cumhuriyeti hiçbir döneminde böyle şımarık, çizmeyi aşan, küstahlaşan bir başbakan görülmemiştir” dedi. Bahçeli, iktidarın çoğulcu anlayışı bastırmak için her yola başvurduğunu, Türkiye’nin diktatörlüğe gittiğini, asıl eksen kaymasının şimdi görüldüğünü söylerken de “Bu gidişat iyi gidişat değildir” diye konuştu. Halkın cinnet noktasına geldiğini savunan Devlet Bahçeli, konuşmasında Türkiye’nin cepheleşme konusunda son safhaya geldiğini de öne sürdü. İktidarın tutumunu anlatan Bahçeli, “Hoşgörüsüzdür, zorbadır, vicdansızdır, kontrolsüzdür. İktidar tahammülsüz ve kimseyi takmamaktadır” dedi.
Gezi’de değil Atatürk Anıtı’ndaydık
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, hiç bir partilinin Gezi Parkı’nda olmadığını, kendisinin de aralarında yer aldığı grubun Atatürk Anıtı’nda süreci kınayan bir açıklama yaptıktan sonra, Taksim Meydanı’ndan ayrıldığını söyledi. Celal Adan, dün yaptığı açıklamada, şunları söyledi: “MHP İstanbul İl Başkanlığı, Atatürk Anıtı’nın önünde, bu süreci kınadığını belirten bir basın açıklaması yaptı. Genel Başkan Yardımcısı olarak ben, Genel Başkan Yardımcımız Atilla Kaya ve İstanbul Milletvekili Ali Torlak da oradaydık. İstanbul İl Başkanlığı’nın yaptığı basın açıklamasından sonra oradan ayrıldık. Sanki Gezi Parkı’ndaymışız gibi yaratılan imaj, doğru değildir. Bizim olayı değerlendirme şeklimiz şudur: ‘İktidarda bir güç zehirlenmesi var. Türkiye’de uzun süredir tartışılan şey, Türkiye’nin demokrasiyle yönetilip yönetilmediği şeklindeki endişelerine haklılık kazandıran bir süreçtir. Öcalan ile Kandil arasında aracılık yapan bazı tiplerin, Gezi Parkı’nda öncelik yapmaları da düşündürücüdür.”