Böyle karşılama görmedik

Güncelleme Tarihi:

Böyle karşılama görmedik
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 11, 2008 00:34

Dün 11’nci durağımız olan Tatvan’daydık ve hiç kimse bizi Tatvanlılar gibi karşılamadı.

Aydınlık yüzlü ve daima gülümseyen kaymakam Osman Hacıbektaşoğlu ile tüm mülki erkán ve çocuklar, çocuklar, çocuklar hazır bekliyordu garda. Trenin durmasını zor beklediler diyebilirim.

Trenimizin selamlama düdüğüne Tatvanlıların davul zurnasının coşkusu karıştı. Biz de tiyatrocular, CNN Türk’çüler, fotoğrafçılar ve Hürriyet ekibi olarak halk oyunları oynayan Cumhuriyet İlköğretim Okulu öğrencilerinin arasına karıştık. Halayımızı çekerken, Evrim (Sümer) ve tren ekibinden çok kişi ağlıyordu. Tatvanlılar bizi bağırlarına bastı. Biz de onları çok sevdik.

Tiyatro sözü

Şimdi, dün söz verdiğim gibi, bir önceki durak Muş’tan haberler: Muş’ta en fazla ilgi gören Akbank Çocuk Tiyatrosu oldu. Meğer ne çok tiyatro tutkunu çocuk varmış Muş’ta. Tiyatro ekibimizin gurusu Hayrettin Aslan, bu fırsatı derhal değerlendirdi.

Aslan, tiyatro vagonu henüz açıldığında yanında biten Muşlu tiyatrocu Fırat Aykan’ın dertlerini dinlemek durumunda kalmıştı. Altı yıldır Muş’ta özel tiyatro yapan Aykan, tek bir mülki erkánı oyunlarına getiremediklerinden şikayetçiydi. Üstelik son gönderdiği davetiye üzerine de "İzinsiz tiyatro yapıyor" diye hakkında soruşturma açılmıştı.

Biz bir yanlış anlama olabileceğini düşündük, çünkü başta Muş Valisi Erdoğan Bektaş olmak üzere tüm yetkililer, Muş’taki kültürel hayatın zayıflığından dert yanıyordu. Ama kimse üzülmesin, tiyatro gurumuz Hayrettin Aslan ve Hürriyet ekibi, bu konuyu üç dakikada çözüme kavuşturdu.

Biz Muş’ta "Hürriyet Muş Çocuk Tiyatrosu" çalışmaları başlatıyoruz. Tüm çocuklar hazır. Hepsini tiyatrocu Fırat Aykan’a yönlendirecek Aslan.

Biz seneye trenimizle Muş’a geldiğimizde, çocuklar oyunu bize ve tüm Türkiye’ye oynayacak.

Gerçi bu biraz Hürriyet ve Hayrettin Aslan’ın gece komplosu gibi oldu; çünkü projeden Fırat Aykan’a söz edemedik henüz, Tatvan’a doğru yola çıktığımızdan. Bu yazıyı okuyunca haberi olacak. Ama hayır diyeceğini hiç sanmıyoruz. Üstelik Muşlu çocukların komplonun bir parçası olduğunu çıtlatayım; gece yarısına kadar Hayrettin Aslan’ın kartını almak için vagon kapısında kuyruktaydılar.

Biz bu kararları alırken, Muş Garı bekleme salonunda yaşananlar bu kadar eğlenceli değildi maalesef. Kampanya Koordinatörümüz Neşe Hacısalihoğlu ve insan hakları eğitimcimiz Derya Durmaz’ın sohbet ve eğitim toplantılarına katılanlar, çok iç açıcı şeyler söylemiyorlardı.

Kız ’borsası’

Bir Muşlu, "Siz aile içi şiddetle mücadeleden söz ediyorsunuz. Burada geçen hafta 17 yaşında bir kız, üç karısı olan 40 yaşında bir adam tarafından kaçırıldı. Kızın ailesi adamla şöyle pazarlık yaptı: Eğer resmi nikahını bozar kızımızla evlenirsen 30 milyar, yok resmi nikah yapmazsan 70 milyar." Bu arada kimse kızın ne istediğini sormuyordu.

Bu arada bir grup erkek, eğitimden çıkmış yandaki kahvede dayakla ilgili "espriler" yapıp gülüyordu: "Ha ha garımı dövmeyecekmişim, ne diyor bunlar yaa!"

Aynı şeyler Tatvan için de geçerliydi: İlkokula bile gönderilmemiş iki genç kız, Derya Durmaz’a "İnsan haklarından en yararlanamayan kesim kadınlar, burada başlık parası dört milyar" diyerek, "satılacak kızların okutulmadığına" işaret ediyorlardı.

Biz işte bunlar olmasın diye yollardayız. Herkesi de bekliyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!