Oluşturulma Tarihi: Nisan 15, 2005 00:00
SON günlerde Türkiye ve yurtdışında tanık olduğumuz bazı olayları kısaca anımsayalım ve ülkemizin kimler tarafından nereye sürüklendiğini, nasıl bilinçsizce yönetildiğini bir kez daha vurgulayalım. Cumhurbaşkanı Sezer, Suriye’de. Son birkaç ay içerisinde bazı hükümet yetkilileri de ‘bulunmaz Hint kumaşı’ Suriye’yi ziyaret ettiler. Suriye, Abdullah Öcalan isimli katili yıllar boyu besledi, barındırdı, bize karşı kullandı. 1998 yılında ise korkusundan, sınırdışı etmek zorunda kaldı. Biz onların yüzünden korkunç terör olayları yaşadık, on binlerce insanımızı toprağa verdik. Suriye bizden özür diledi mi? Hayır! Pişmanlık duyduğunu açıkladı mı? Hayır! Yaptığının yanlış olduğunu kabul etti mi? Hayır! Biz bu koşullarda bile ağırlığımızı koyamamış bir ülkeyiz. Yazıklar olsun.* * *Yanıbaşımızda ABD kuklası bir devlet kuruluyor. Irak! Kuzey Irak topraklarında PKK var. Türkiye’nin amansız düşmanı olan Talabani, devlet başkanı seçildi. Hemen yanıbaşımız olan Kuzey Irak’ta bir ağırlığımız var mı? Yok! Bir Irak politikamız var mı? Yok! Olmadığını Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt bile söylemedi mi? Söyledi. * * *AB’ye girmek için adamların kapılarında yalvarıyoruz, küçülüyoruz. AB bizimle, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyor. Son olarak önceki gün Avrupa Parlamentosu’nda ‘Türklerin Ermeni soykırımı için saygı duruşu’ yapıldı. Bir tepki verebildik mi? Hayır! Versek kaç yazar!Avrupa Parlamentosu şimdi Türkiye’nin Ermenistan sınırını açmasını ve Erivan’la diplomatik ilişki kurmasını istiyor. Tepkimiz? Yok!Kıbrıs olayına bakalım. Rauf Denktaş’ı harcamak ve safdışı bırakmak dışında KKTC için ne yaptık, neyi elde ettik? Sıfıra sıfır, elde var sıfır.Talat isimli AB yandaşı ve AKP iktidarının gözbebeği, önümüzdeki günlerde KKTC Cumhurbaşkanı seçilecek. Önceki gün gazetecilere bakınız ne diyor: ‘Papadopulos’la Denktaş aynı. Rumlar, Denktaş’a destek veriyor.’ Ayıptır be. Kendisi geçmişte kısa pantolonla gezinirken, şimdi ise vizesiz pasaport uğruna AB’nin peşinde koşarken, Denktaş ulusal davanın neferliğini yapıyordu. Bay Talat bu sözleri nedeniyle acaba utanmış mıdır? Hiç sanmam! * * *Başbakan Norveç gezisi yaptı, başına gelenleri gördü... Ve kızdı! Hiç kızmasın. Avrupa işte bu! Kafasına yumurta atma terbiyesizliği dahil, orada yaşadıklarının hiçbiri suç değil. Sadece Norveç’te değil, Türkiye’de de suç olmaktan çıkaran AKP hükümeti. PKK’lılar kendisine ters sorular sormuşlar. Sorarlar! Bu iş ‘fikir ve ifade özgürlüğü’ kapsamına girmiyor mu? Giriyor! PKK pankartları açmışlar. Açarlar! Türkiye’nin dört bir yanında açmıyorlar mı? AB hülyaları uğruna bunları suç olmaktan çıkaran sizin iktidarınız değil mi? Bunlar Türkiye’de suç mu ki, Norveç’te olanlara kızıyorsunuz? Fakat son Norveç gezisinin bir faydası oldu. Beyefendi ‘Avrupa’nın ne olduğunu’ öğrendi. Şimdi gözünün açılmış olmasını, Avrupa ve AB gerçeklerini daha iyi algılamaya başlamasını dilerim.Perşembenin geleceği çarşambadan belliydi. Ankara’daki Norveç Büyükelçisi, nevruz gününde Diyarbakır’da boy gösteriyor, Apo pankartları arasında dolanıyordu. Burada Türk hükümetinin bunu protesto edip etmeyeceğini sormuştum. Bizimkiler ağızlarını bile açamadı. Derslerini Norveç’te aldılar. * * *ABD Kongresi’nde Türkiye ile ilgili bir toplantı. Ermeni papaz Kalayciyan konuşmasında
Atatürk için ‘Kemal bir kasaptır’ diyor. Yanında oturan öteki konuşmacı, başı bağlı Merwe Kawakci bu sözleri hoşnutlukla dinliyor. Kime ne diyeceksiniz! Bunun da adı ‘fikir ve ifade özgürlüğü’. Bu gibi sözler AKP tarafından Türkiye’de bile suç olmaktan çıkarılmadı mı? Çıkarıldı. Sevgili okuyucularım, şu yaşadığımız, tanık olduğumuz rezilliklere, ülkemizin düşürüldüğü feci durumlara bir bakın. Bunların hiçbirine tepki veremiyoruz. AB’si, Avrupa’sı, ABD’siyle birlikte Batı’nın kucağına bir oturmuşuz ki, bildiğiniz gibi değil. Suriye ve Irak gibi kukla devletler dahil dünyanın hiçbir yerinde saygınlığımız, ağırlığımız kalmamış. Ulusal onurumuzu yitirmişiz. Adeta ikinci kapitülasyon dönemini yaşıyoruz. Siz olsanız böyle bir ülkeye saygı mı duyarsınız, yoksa elinizden geleni ardınıza mı koyarsınız? Onlar da ikincisini yapıyor zaten! Böyle başa böyle tarak!..
button