Boşanmada kadın daha cesur

Güncelleme Tarihi:

Boşanmada kadın daha cesur
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 19, 1998 00:00

Haberin Devamı

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün her yıl düzenli olarak yayınladığı Boşanma İstatistikleri'nden çıkan sonuçlar oldukça ilginç: Mesela Konya, boşanmaların en çok görüldüğü ilk dört il arasında. Boşanma davalarını açan kadınların sayısı erkeklerden fazla. Ancak yaşları ilerledikçe kadınlarda boşanma eğilimi giderek azalıyor. Eğitimliler daha çok boşanıyor. Her üç boşanmadan biri ulaşım araçları kullananlar ve ev kadınları arasında gerçekleşmiş. Boşanma nedeni olarak ‘‘zina’’yı gösteren eşlerin büyük bölümü ise evliliklerinde 15 yılı dolduran çiftler...

DİE'nin 1996 Boşanma İstatistikleri'ne göre, evlilikten kurtulmak isteyen kadınların sayısı erkeklerden fazla! Çünkü boşanma davası açan kadınların sayısı erkekleri solluyor... En fazla boşanmanın görüldüğü iller ise sırasıyla İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya! Yine bu istatistikler, ‘‘Zina’’nın, uzun süreli evliliklerin başında Demokles'in Kılıcı gibi sallandığını gösteriyor. Çünkü boşanma nedenini ‘‘zina’’ olarak belirten 176 çiftten 25'inin, 15 yıldan uzun süredir evli oldukları saptanmış. Zina nedeniyle boşananlar arasında ikinci sırayı 17 çift ile iki yıllık evlilikler alırken, üçüncü sırada 16'şar çiftle altı ve üç yıllık evlilikler alıyor.

Kaba boşanma oranları beş bölgeye göre incelendiğinde, İstanbul ve İzmir gibi metropolitan şehirleri içeren Türkiye'nin en gelişmiş bölgesi olan 1. Bölge'nin binde 0.63 ile en yüksek boşanma oranına sahip olduğu ortaya çıkıyor. En düşük boşanma oranı ise binde 0.16 ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki illeri içeren 5. Bölge.

Türkiye'de boşanmaların en önemli nedeni ‘‘geçimsizlik’’ olarak belirlenmiş. Yıldan yıla bu nedenle gerçekleşen boşanmalar giderek artıyor. Boşanma nedeni olarak ikinci ve üçüncü sırada ise ‘‘Terk’’ ve ‘‘Zina’’ geliyor.

ÇOCUK BOŞANMAYI ÖNLÜYOR

Yaş ilerledikçe kadınlarda boşanma eğilimi giderek azalıyor. Kadınlarda boşanma olaylarının yüzde 60'ı 20-34 yaş arasında gerçekleşirken, 40-50'li yaşlarda boşanma oranı yüzde 10'a kadar iniyor. Erkeklerde ise en yüksek boşanma oranı 25-39 yaş arası gerçekleşiyor. Boşanan çiftlerin çoğunda erkeğin yaşı daha büyük. Ancak, yüzde 17.19 kadar boşanma olayında kadının daha yaşlı olduğu gözlemlenmiş. Boşanma vakalarının ancak yüzde 7.34'ünde kadın ve erkeğin aynı yaşlarda olduğu saptanmış.

Çocuğu olmayan çiftlerin birbirinden daha kolay boşandığı da ortaya çıkan sonuçlar arasında. Boşanmaların yüzde 45'i çocuksuz eşler arasında gerçekleşiyor. Tek çocuklu ailelerin toplam boşanma içindeki oranı ise yüzde 25. Ailede çocuğun varlığı boşanmayı önleyen bir unsur. Evlilik süresi ve çocuk sayısı artıkça boşanmalarda düşüş gözlemlenmiş. Mesela 16 yıllık evli 5 bin 764 çiftten 1702'si, ikinci çocuktan sonra, 1084'ü, üçüncü çocuktan sonra ayrılmaya karar vermişler.

İLK BEŞ YIL TEHLİKELİ

Türkiye'de boşanmaların yüzde 46.50'si evliliğin ilk beş yılı içinde meydana gelirken, yüzde 21.784'ü ilk on yılda, yüzde 19.51'i evliliğin on altıncı yılından sonra, yüzde 12.25'i ise evliliğin 11. ve 15. yılları arasında gerçekleşiyor. 1996 yılında boşanan çiftlere bakıldığında, altı ila on yıldır evli olan çiftler arasında diğer yıllara oranla bir patlama olduğu görülüyor.

Boşanma nedeni ve yaş karşılaştırıldığında, her yaşta boşanma nedeni olarak gösterilenlerin başında ‘‘geçimsizlik’’ geliyor. 30-34 yaşlardaki erkeklerde boşanma nedeni olarak görülen ikinci sebep; terk ve zina. Aynı yaş grubundaki kadınlarda genel olarak görülen boşanma nedeni geçimsizlik iken, onu terk, akıl hastalığı ve zina izliyor. İleriki yaşlarda zina ve terk sebepleri başa baş gidiyor.

Cinsiyet ve öğrenim durumlarına göre boşanmalara bakıldığında ise en çok boşanmanın ortaokul, lise ve dengi okulu bitirenler arasında görüldügü saptanmış. Öğrenim durumu ne kadar düşükse, boşanma oranı da o kadar az.

1996 yılında davası görülen 29 bin 552 çiftten, 507'si 36 aydır boşanamıyor. 1-4 ay arasında boşananların sayısı ise 119 bin 444. Yani Türkiye'deki boşanma davalarının yüzde 40.2'si ilk üç ayda; yüzde 21.53'ü 5-8 ayda; yüzde 10.35'i 9-12 ay arasında sonuçlanırken kimi çiftlerin boşanması 36 aydan daha fazla sürebiliyor (yüzde 1.72).

Kadınların sosyal statüsü ve mesleki durumları gözönünde tutularak, boşanma durumları karşılaştırıldığında da ilginç veriler ortaya çıkıyor. Aynı meslek grubunda çalışan çiftlerde boşanma oranı, değişik iş kollarında çalışan çiftlerden çok daha fazla. Her üç boşanmadan biri tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışan ve ulaşım araçları kullanan erkeklerle, diğer klasmanına giren rantiye, emekli, öğrenci ve ev kadınları arasında gerçekleşmiş. Her beş boşanmadan biri ticari ve satış personeli erkeklerle, ev kadınları, emekli ve rantiye kadınlar arasında olmuş. Bunu teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bununla ilgili diğer mesleklerde çalışan çiftler izliyor. 1996 yılında bu mesleklerde çalışan 1354 çiftten 529'u boşanmış.

Erkek kurulu düzen sever!

Psikolog Dr. Ayşe Şahban kendisine başvuran, boşanmak üzere olan çiftlerle ilgili saptamalarını şöyle anlatıyor: ‘‘Kadınlar günümüzde boşanma kararını daha kolay almaya başladılar. Erkekler kurulu düzeni bozmak istemedikleri için, aileyi hangi koşullarda olursa olsun ona sağladığı konfor çerçevesinde görüp, onu koruma eğilimi içindeler.’’ Ancak her kadının değil, eğitim düzeyi yüksek ve ekonomik özgürlüğünü kazanmış kadınların boşanma kararını aldığını söylüyor. İki ila 10 yıl süreli evliliklerde çok az boşanmaya rastlanıyor. ‘‘Bunun nedeni çocukların yaşlarının küçük olması. Evli ve çocuklu çiftler bu dönemde karı koca kimliklerini bir kenara bırakıp, daha çok anne baba rolü içinde oluyorlar. Çocuk büyüdüğü ve evden uzaklaştığı zaman karı koca rollerine geri dönüyorlar ve problemler varsa o zaman su yüzüne çıkıyor. Çocuklu ailelerde çiftler ya kendi problemlerini bir kenara atıyorlar ya da kendi problemleri yüzünden değil, çocuk yüzünden kavga ediyorlar.’’

Dr. Şahban literatürde dört türlü boşanma olduğunu söylüyor. Duygusal boşanma, legal boşanma, ekonomik ve sosyal boşanma. Duygusal boşanmada eşlerin birbirlerine karşı eskisi kadar yakın olmaması, uzaklaşma ve soğumayla, sevgi ilişkisinin beslenmemesiyle ortaya çıkıyor. ‘‘Boşanma sürecindeki eşler, duygusal boşanmayı yaşadıktan sonra legal boşanmaya karar veriyorlar. Boşanma aşamasına gelmiş çiftler şöyle bir yanılgıya düşüyorlar. Tıpkı evlenirken olduğu gibi bu kararı birlikte vermek istiyorlar. Biri boşanmak istediği zaman eşinin de bu kararı desteklemesini istiyor. Çok nadir olarak ayrılmak iki tarafın da onayıyla oluyor. Genelde eşlerden bir tanesi boşanmayı istiyor. Ve kendi haklılığını göstermek için karşı tarafı suçlama eğiliminde oluyor.’’ Ekonomik durumun bazı aileler için boşanmada çatışma konusu olduğunu söylüyor Şahban. ‘‘Ayrıldıktan sonraki maddi destek kaynaklarının ne olacağı, nafaka konusu kimi zaman legal boşanmayı güçleştiriyor.’’ Sosyal boşanma ise sosyal çevreyle ilgili bir faktör. Uzun süren evliliklerde sosyal çevre, ortak bir çevre haline geliyor ve boşanma süresinde çiftler bu çevrelerden etkileniyorlar. ‘‘Boşanma sonrasında çoğu çift bu çevreyi bırakıyor ve kendne yeni bir sosyal çevre kuruyor.''






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!