Boşanma pazarlıkları

Güncelleme Tarihi:

Boşanma pazarlıkları
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 1999 00:00

Haberin Devamı

Sibel Can ve Hakan Ural çiftinin boşanmaya doğru giden dramatik öyküsü, tüm ayrıntılarıyla Hürriyet'te yer alıyor. On yıllık evlilik nasıl çatırdadı?.. Hangi etkenler, çiftin mutluluğunu gölgeledi?.. Baba Selçuk Ural ne yapmaya çalışıyor?.. Sibel can ne düşünüyor?.. Hürriyet okurları için Hürriyet'in magazin koordinatörü Uğur Güneri kaleme aldı.

Her şey bir anda altüst oldu... Sanki sihirli bir el, 10 yılı aşkın bir süredir, tüm söylentilere karşın mutlu bir şekilde süren Sibel Can-Hakan ural çiftinin yuvası üstüne kara bulutlar topluyordu. ‘‘Karagümrük Çetesi’’ polise yaptığı itiraflarda, Sibel Can'ın Karahan Çantay'la var olduğu söylenen ilişkisinin video kayıtları nedeniyle şantajla karşılaştığını ve bunun çözümü için de kendilerinden yardım istediklerini iddia ediyordu. Bunun üzerine ünlü çift gözaltına alınarak iki gün boyunca polis tarafından sorgulanıyordu. Serbest bırakıldıktan sonra da bir basın toplantısı yapıp Londra'ya yeni bir başlangıç yapmaya gidiyorlardı iki çocuklarıyla birlikte...

BİTMEYEN TARTIŞMALAR

Londra'da ilk günler gayet iyi geçiyor, Sibel ile Hakan sanki balayı yapıyordu. Ancak yuvanın üstünde dağılır gibi olan kara bulutlar, yeniden toplanmaya başlamıştı. Hakan Ural'ın başta babası Selçuk Ural olmak üzere aile büyükleriyle sık sık yaptığı telefon görüşmeleri, karı-koca arasında ‘‘ailevi sorunlara başkalarının karışması’’ yüzünden boyutu giderek artan tartışmalara neden oluyor ve Hakan Ural, ani bir kararla eşini ve iki çocuğunu Londra'da bırakarak İstanbul'a dönüyordu. Ancak ilginçtir, Hakan Ural, kendi evine değil, babası Selçuk Ural'ın evine yerleşiyordu. Doğrusu pek rastlanır bir olay değildi bu. Hakan Ural'ın bu tavrı, eşi Sibel Can'la ipleri koparacağı şeklinde yorumlanıyordu. Ve bu beklenmedik gelişmeyi Hürriyet, 15 Ocak 1999 tarihindeki sayısında okurlarına duyuruyordu. Öyle ki, eşi Sibel'i terk ederek Akmerkez'deki kendi evlerine değil, babaevine yerleşen Hakan, günlerdir eşine telefon etmediği gibi, onun telefonlarına da çıkmıyordu. Ayrıca medya ile de kesinlikle görüşmüyordu. Onun yerine Hürriyet'e konuşan Baba Selçuk Ural, oğlunun yanında kaldığını doğruluyor ve boşanma konusunda, ‘‘Henüz böyle bir şey yok. Bilinmez insanlık hali’’ diyerek yoruma açık bir ifade kullanıyordu. Baba Ural, boşanmak için Hakan'ın para istediği şeklindeki söylentilere de ‘‘Dört milyon dolar sözleri geçiyormuş. Oldukça fazla, nerede o bolluk. Henüz böyle bir pozisyonumuz yok’’ karşılığını veriyordu. Tüm bu gelişmeler, 28 Eylül 1988 yılında evlenen ve iki çocukları olan Sibel ile Hakan arasındaki iplerin kopma noktasına geldiğini gösteriyordu.

GÖRÜŞMEYE ÇAĞRI

Sonraki gelişmelerde Sibel Can, bayramı Londra'da iki çocuğu ile birlikte Hakan'la bir türlü görüşememenin getirdiği gerginlik ve üzüntüyle geçiriyordu. Can, ortak dostları vasıtasıyla eşiyle ilgili haberler almak için çırpınıp dururken baba Selçuk Ural'ın ‘‘Ne olacak bizim Hakan'ın hali? Buna bir formül bulmak lazım’’ diye konuştuğunu duyuyor ve iyice yıkılıyordu. Günay'da yapacağı sahne çalışması ve TGRT'deki çekimleri için 22 Ocak günü İstanbul'a dönen Sibel Can, havaalanında medya ordusunun ‘‘Boşanıyor musunuz?’’ sorusunu, ‘‘Bu konuda hiçbir şey söyleyemem’’ diye geçiştiriyordu. Çünkü İstanbul'a dönerken ortak bir dostları vasıtasıyla bir haber gelmişti kendisine. Selçuk ve Hakan Ural, Çatalca'da bir çiftlikteydi.

Acaba ne konuşacaklar, ne isteyeceklerdi? Sürekli bunu düşünüyordu Sibel Can... Çünkü tam 20 gündür ne kocası Hakan ile, ne de kayınpederi Selçuk Ural ile tek kelime konuşamamıştı. Ne istediklerini, ne yapacaklarını bilmiyordu. İlk günden beri ortada dolaşan ve medyaya yansıyan ‘‘boşanma karşılığı para’’ konusunda ise kendisine somut bir şey iletilmemişti.

OK YAYDAN ÇIKTI

Tüm bu gelişmeler Sibel Can'a artık okun yaydan çıktığını gösteriyordu, ama o asla eşinden boşanmak istemiyordu. Evet, bu görüşmede ‘‘asla eşimden boşanmak istemiyorum’’ diyecekti. Peki, ille de boşanma konusunda ısrar gelirse?.. O zaman da davayı kendisinin değil, Hakan'ın açmasını isteyecekti. Ya para konusu? Hakan veya babası Selçuk Ural, boşanma karşılığında günlerdir konuşulduğu gibi bir tazminat isterse ne olacaktı? Sibel Can, böyle bir isteğe boyun eğmeye, beş kuruş bile vermeye niyetli değildi. Çünkü Hakan Ural'a Engin Can (7) ve Melissa (5) adında iki çocuk vermişti. Bundan daha değerli ne olabilirdi ki!.. Ayrıca bir erkeğin boşanmak için maddi bir istekte bulunması, ona çok ters geliyordu ve çocukluğundan beri çalışarak kazandığı parayı neden Hakan'a verecekti. Ancak boşanmak için mutlaka maddi bir karşılık istenmesi durumunda kafası karmakarışıktı. Çünkü bir kere öyle konuşulduğu gibi 4 ya da 6 milyon dolar ödeyecek nakit parası yoktu. Sarıyer'deki evi de veremezdi. Onu satılığa çıkartmıştı. Gelirini vergi cezası için kullanacaktı. Nakkaştepe'deki evin ise, manevi değeri çök büyüktü. Yıllarca çalışarak biriktirdiği parayla almıştı. Rahmetli babası ve annesi için çok önemli ve özel bir evdi...

Öte yandan yine Can'ın yakın çevresinden sızan bilgilere göre, eğer eşi Hakan'a sonuçta boşanma karşılığı az ya da çok bir şey vermek zorunda kalırsa, bunun mutlaka açık olmasından, kamuoyu tarafından bilinmesinden yanaydı. Gizli kalmasını istemiyordu.

Sibel Can, kafasında bin türlü soru ve ihtimallerle polisiye filmlerdeki gibi Akmerkez'deki evinde eşinden gelecek buluşma telefonunu bekledi akşama dek. 11 yıldır aynı yastığa baş koyduğu, iyi ve kötü paylaştığı kocasının aniden değişmesinin nedenlerini düşündü.

GELMEYEN TELEFONLAR

Hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçti. 12 yaşından beri nasıl çalıştığını anımsadı. Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüştü. Bunları hak etmediğini düşüyordu. Ve derken beklenen telefon geldi. Arayan yine ortak bir dostlarıydı. Selçuk ve Hakan Ural, Çatalca'dan dönmemişti. Ancak, pazartesi günü geleceklerdi ve kendisiyle de akşam görüşebileceklerdi. Sibel Can bir kez daha yıkıldı. Çatalca şurasıydı ama kocası Hakan gelmemiş, pazar günü yapacakları toplantıyı pazartesi gecesine ertelemişti. Canı kadar sevdiği kocasının gözünde adeta bir yabancı gibiydi.

VE ŞOK GELİŞME

Evet, Selçuk ve Hakan Ural, Sibel Can ile yapacağı gizli görüşmeyi, pazar gecesinden pazartesi gecesine erteledi. Dileriz, günlerdir yaşanan bu üzüntü ve gerginlik, özellikle de Sibel Can'ın iki gündür yaşadığı bu Çin işkencesi, pazartesi gecesi son bulur. Kuşkusuz, eğer bir kez daha erteleme olmazsa toplantıda neler olduğunu, nasıl bir karar alındığını duyuracağız. Ama dileriz, Hakan ile Sibel bu toplantıda beklenenin aksine barış çubuğu içerler ve el ele, gönül gönüle, yaşamlarında yeni, beyaz bir sayfa açarlar...

Hakan-Sibel çiftinin hızla yıkıma doğru giden evliliklerinde baba Selçuk Ural da etki sahibi. Baba Ural, geçtiğimiz günlerde boşanmak için Hakan'ın para istediği şeklindeki söylentilere de ‘‘4 milyon dolar sözleri geçiyormuş. Oldukça fazla, nerede o bolluk’’ karşılığını veriyordu.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!