Güncelleme Tarihi:
Uzmanlar yatırımcıların oluşturacakları portföylerde ağırlıklı olarak bono ve YTL mevduata yer verilmesi gerektiğini söylüyor.
Referans Gazetesi'nin haberine göre, geçtiğimiz yıl ABD'de başlayan "subprime mortgage krizi" ve bu ülkedeki resesyon endişeleri nedeniyle global piyasalar üzerinde oluşan kara bulutlar yavaş yavaş dağılıyor. Son haftalarda "Global krizin en kötü günleri artık geride kaldı" şeklinde olumlu bir hava piyasalara hakim olurken, ABD ekonomisine ilişkin son açıklanan veriler de durumun aslında çok da vahim olmadığını ortaya koyuyor. Ancak, global piyasalardaki görece iyimser havanın yurtiçi piyasalara pek de yansıdığını söylemek zor. Dalgalı bir seyir izleyen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası(İMKB), 43 bin puan seviyesinin üzerinde tutunmaya çalışıyor; bono bileşik faizleri de gösterge kağıtta yüzde 19,4 düzeyinde bulunuyor.
Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz'ın açıklamalarından da anlaşılacağı gibi "faiz oranlarındaki yükseliş sürecek." Gelişmeleri dikkatle izleyen yatırımcılar, tasarruflarını değerlendirmek için yeni adresler ararken uzmanlar, yatırımcıların oluşturacakları orta vadeli porföylerde ağırlıklı olarak Türk Lirası cinsinden enstrümanlara yer verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Tacirler Menkul Değerler Portföy Yöneticisi Tolga Arı, 2008'de de YTL getirili enstrümanların cazibesini koruyacağını ifade ediyor. Ekonomik ve siyasi belirsizlikden dolayı borsanın portföylerdeki payı düşük kalırken, ağırlık YTL mevduat ve bonoya veriliyor.
Global piyasalardaki son günlerdeki iyimserlik biraz da ABD'de de son açıklanan verilerle yakından ilgili. ABD'de de mart ayında kişisel harcamalar beklentilerin üzerinde yüzde 0,4 artarken, tarım dışı istihdam nisanda 20 bin geriledi. İşsizlik oranı da yüzde 5 ile beklentilerden olumlu açıklandı. Ancak, ABD'de mortgage piyasası ilgili sorunların halen devam ettiğini dile getiren uzmanlar, önümüzdeki günlerde açıklanacak verilerin dikkatle izlenmesi gerektiğini kaydediyor.
Yurtdışındaki gelişmelerin, yurtiçi piyasalara yeterince yansımamasının da başlıca iki nedeni var. Birincisi, son aylarda yaşanan siyasi gelişmeler. AK Parti'yi kapatma davası ve erken seçim söylentileri piyasa oyuncularını da tedirgin ediyor. İkinci bir faktör de Türkiye'de enflasyon beklentisindeki artış. MB, 2008 yılı sonu enflasyon tahminini yüzde 9,3'e yükseltirken, sıkı para politikası uygulayacağının ve faiz oranlarını yükselteceğinin sinyalini verdi. Nisan ayı enflasyonu da üretici fiyatlarında yüzde 4,5 ile son 5 yılın en yüksek düzeyinde gerçekleşti. Piyasalarda da 15 Mayıs'ta MB'den faiz artırım beklentisinin fiyatlandığını belirten Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Deniz Can Yücel, "Bono faizi, yüzde 20 seviyesini görebilir. Ancak, bonoda bu seviyenin tavan olduğunu düşünüyorum. Bu seviyeden tekrar aşağıya düşebilir" diyor.
Dövize de yer verin
Siyasi belirsizlik yanında, faiz oranlarındaki yükseliş sürecinin yatırımları olumsuz etkileyeceği, ekonomide büyüme hızının düşeceği ve şirket kârlarının azalacağı beklentisi borsayı da yatırımcılar için cazip olmaktan çıkarıyor.
Yapı Kredi Portföy Portföy Yöneticisi Serdar Orman'a göre Türkiye'de mevcut politik belirsizlikler ortadan kalkana kadar borsaya yatırım yapmak riskli. Yatırımcıların yüksek faiz ortamından yararlanması gerektiğini ifade eden Orman, oluşturulacak portföylerde ağırlıklı olarak YTL mevduata yer verilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Yatırım uzmanları, borsanın 35-36 bin seviyelerine gerilemesi durumunda borsaya yatırım yapılabileceği kaydediyor.
Fortis Portföy Fon Yöneticisi Cüneyt Cem Çiçek de hisse senedi piyasasının çok dalgalı olacağını ve hisse bazlı hareketlerin yakalanması durumunda, mevduatın bir kısmının hisse senedi piyasasına kaydırılabilceğini söylüyor. Yatırımcıların borsada seçici olmaları gerektiğini belirten Meksa Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Tuncay Turşucu ise otomotiv, gübre, kimya, demir-çelik, cam-seramik gibi sektörlerdeki şirketlerde ilk 3 aydaki güçlü bilanço beklentilerine göre, yatırım yapılabileceğini vurguluyor.
Geçtiğimiz haftalarda 1.34 YTL'li seviyelere çıkan dolar kuru, yeniden 1.26 YTL seviyesine geriledi. Dolarda yükseliş potansiyeli olduğunu ifade eden Ata Portföy Fon Yöneticisi Cem Tözge, yatırımcıların oluşturacakları portföylerde yüzde 30 gibi bir oranda dolara yer vermeleri gerektiğini vurguluyor.