Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2008 00:00
Borç her dönem her kesimden insanın derdi olmuştur. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Osmanlı Padişahı Üçüncü Mustafa’nın durumuydu.
Padişah, savaş nedeniyle hazinede hiç para kalmayınca, eşi ve kızından borç almış, bunun karşılığında senet imzalamıştı.
İktisada çok önem veren bir hükümdar olan Sultan Üçüncü Mustafa, hazineyi her zaman dolu tutmayı bir politika olarak benimsemişti. Paranın ayarı onun devrinde düzelmiş, hazine rahatlamıştı. Ancak Ruslar’ın genişleme isteğinin farkında olan Padişah, Rusya’yla savaş planları yapmaya başlamıştı. Padişah, niyetini Sadrazam Koca Ragıp Paşa’ya anlatmış ve "Ecdadımızın devrinde bile böyle kuvvetli hazine görülmüş müdür? Lüzum akça ise Edirne Kapısı’ndan Rusçuğa kadar iki keçeli altın dizerim" diyerek kararlılığını ortaya koymuştu. Lehistan Krallığı meselesinden çıkan ihtilaf üzerine 3 Ekim 1768’de Ruslara karşı harp ilan edildi. Ancak savaşın beşinci yılına girildiğinde, cephelerde hep bozgunlar yaşanıyordu.
Koca donanma yok oldu
7 Temmuz 1770’de Çeşme’de on dört kalyon, altı firkateyn, 50 çeşitli gemiden oluşan Osmanlı donanması, Akdeniz’deki Rus donanması tarafından yok edildi. Rusların "Çeşme Baskını" olarak adlandırdığı bu baskın sonucunda, 9 bine yakın Osmanlı denizcisi de şehit oldu.
Üçüncü Mustafa’nın ağzına kadar doldurduğu hazine, bu ve benzeri mağlubiyetler, yeniçerilerin, eyalet beylerinin, tımar sahiplerinin kayıtsızlığı nedeniyle eriyip gitmişti. Savaşın sonlarına doğru devlet yeniçerilerin aylıklarının veremeyecek duruma gelmişti. Padişah büyük bir üzüntü içindeydi. Bir isyan çıkmasından da korkuyordu. İşte 1773 yılında Üçüncü Mustafa tarihte eşine rastlanır bir şey yaptı. Oğlu Üçüncü Sultan Selim’in annesi Mihrişah Valde Sultan’dan 237 kese, 55 kuruş ve kızı Şah Sultan’dan 340 kese borç aldı. Karşılığında ise özel mührünü bastığı bir senet vermişti:
Elde hiç akçe kalmadı
Karısından aldığı senete aynen şunları yazdı: "Yüce devletimizi korumak ve Osmanlı saltanatı ile ulu dinimizin gayreti uğruna yaptığımız savaşın, zaferle sonuçlanması için gerek şahsıma ait olan, gerek devletin hazinesindeki bütün paraları harcadım. Elde hiç akçe kalmadı. Harbin devamı için şart olan parayı, oğlumun ve kızlarımın annelerinden borç olarak almak zorunda kaldım. Vasiyet ederim."
Senet yırtılamadı
Üçüncü Mustafa, borcunu ödeyemedi hatta açtığı savaşın sonunu göremedi. Borç senedini imzaladığı tarihten yaklaşık bir yıl sonra, gelen mağlubiyet haberleri ve devletin içine düştüğü durumdan dolayı yaşadığı büyük üzüntülerin de etkisiyle rahatsızlanarak öldü. Borç senedindeki vasiyeti ise yerine getirilemedi. Yerine geçen kardeşi I. Abdülhamid devrinde de karışıklıklar devam etti. Onun yerine geçen oğlu III. Selim ise nesi var nesi yoksa yeni ordu Nizam-ı Cedid için harcamış hatta hayatını da bu yolda feda etmişti. Üçüncü Mustafa’nın bu borç senetleri bugün Topkapı Sarayı Arşivi’nde 1785 ve 1001 numaralarla kayıtlı olarak tarihi bir ibret vesikası olarak durmaktadır.